Ve O Bir Daha Asla Ağustos’ta Isınamadı- Kıraç Arascan Dönmez

Ve O Bir Daha Asla Ağustos'ta Isınamadı- Kıraç Arascan Dönmez
Simge İçen


Şimdi bahsedeceğim oyunda, o kadar hayatın içinden ki aktörümüz, Kıraç Arascan Dönmez küçükken yaşadığı talihsiz bir olayı tiyatro metnine çeviriyor ve seyirciye sunuyor. Küçük yaşta, babası tarafından taciz edilen Aras ondan intikamını bir kutu uyku hapıyla bayıltarak alıyor. Yüzleşiyor babasıyla, belki de tekrardan cesurca yaşıyor o günleri.

Oyun bu yönüyle anlatıldığında, yeterince dramatik bir görüntü çiziyordu ve ben de merak edip gittim. Psikoloji okuyan bir arkadaşım tavsiye etmişti. O kadar övmüştü ki, hemen ikna oldum ve bir sonraki gününe biletimi aldım. Salona girdiğimde merakla, Aras’ın sahneye çıkmasını bekliyordum.

Cesareti ilgimi çekmişti daha çok. Bu kadar kolay açabilmesi kendisini şaşırtmıştı beni. Daha sonra performansı başladı. Cesur sahneler, çığlıklar, şarkılar ve videolar vardı oyunun içinde. Aras tek başına sahnede seyircisini elinde tutmaya çalışıyordu. Tüylerimizi diken diken eden bir geçmiş vardı ve biz içimizden lanetler okuyorduk bu zalim babaya. Nasıl kıyabilirdi bu çocuğa? Sempati gösteriyorduk, kimimiz duygulanıyordu ve gözleri doluyordu.

Evet, oyun gerçekten insanın içine işliyordu çünkü gerçekti. Tabii ki kurgu da vardı ama yaşanmış bir hikâye vardı ortada. Eğer biz bunu bilmeseydik, oyun bizde aynı etkiyi yaratır mıydı? Benim sorum bu oldu oyun bittiğinde. Gerçek bir trajedinin kahramanı bizle hayatını paylaştı samimice. Peki, o kahraman orada olmasa ve biz tamamen kurgu gözüyle baksak oyuna ne olurdu? İşte, tam bu anda oyunun teknik yönüne inmek istiyorum ben.

Oyuna gitmeden önce, Ayşe Arman ile röportajı yayımlandı Aras’ın. Onu okuyup gittim ve bir ön bilgi aldım Aras’ın hayatı, yaşadıkları ve savaştıkları hakkında. İyi ki de önceden okumuşum röportajı çünkü oyunda bunları anlamam mümkün değildi. Metnin dilini ve aktardıklarını yeterli bulmadım. Bana daha çok cesurca sahnelenen erotik sahneler var gibi geldi. Bir şeyler yapılmaya çalışılmış, bunu gelecek planlarından bahsederken de anladım ancak henüz tam oturtamamış bu tekniği diye düşünüyorum.

Bir başka konu ise, oyunculuğundaki aksaklıklardı. Tiyatro izlerken ya da herhangi bir şekilde oyunculuk gerektiren bir dala bakarken hep “doğallık” ön planda oluyor benim için. Doğal ise, inandırıcıdır diye düşünüyorum. Aras’ta bu doğallığı göremedim tamamıyla. Çığlıkları ve bağırışları elbet gerçekçiydi ancak diğer düz metinlerdeki vurguları ve tonlamalarında bu doğallığı yakalayamadım ben. Gerçek hayatında da ensest ilişkiye uğramış olan birinin bu duyguyu daha iyi verebileceğine inanıyorum açıkçası. Ancak, şöyle bir gerçek de var ki, şairler kendi şiirlerini hiç iyi okuyamazlar. Belki, bununla alakalı bir durumdur bu da.

Yine de, Aras önü açık bir oyuncu ve yazar kesinlikle. Herkes gösteremez bu cesareti çünkü. Ayrıca, biliyorum ki kendini geliştirmek için dersler alıyor, kurslara gidiyor. Oyun sonunda, teker teker seyircilerden görüş alıyor Aras, eleştirileri değerlendirmeyi seviyor. Başka fikirlere önem veriyor ve bu yolda düzeltiyor kendini. Bu da, herkesin yaptığı bir şey değil.

Aras, oyun sonunda geçen sohbette gelecek planlarından bahsetti. O an, neler yapmak istediğini daha da net anladım. Psikolojiyle ilgileniyor Aras ve onun etkilerini sahneye tek kişilik oyunlarıyla taşımayı düşünüyor. İki tanesinden bahsetti; biri “Borderline Kişilik Bozukluğu” olan birini, diğeri ise aseksüel bir gencin hikâyesini ele alacak. Bu yönden, Aras biraz endişeli! Yola kendi hikâyesiyle çıktığı için, her oyundaki kahramanın kendine yorulacağından korkuyor. Sanırım, bu göze alması gereken bir risk olacak.

Eğer, gerçek hayatın karanlık yüzünü birinci kişiden dinlemek istiyorsanız, hiç beklemeden gidin bu oyuna ve Aras gibi yolu açık bir oyuncuya destek olun derim ben! Şimdiden iyi seyirler…

MEKÂN: ŞERMOLA PERFORMANS
İletişim:
Adres: İstiklal Cad. İmam Adnan-Nane Sok. No:5 Kat:2 Beyoğlu/İST:
Tel: 0212 243 74 36 - 0555 996 10 43
Web: www.destartiyatro.com
E-mail: sermolaperformans@gmail.com
Biletler kapıda gişeden temin edilir. Bilet fiyatı 2011,2012 sezonu
için tüm (tam/öğrenci) kişilere 20 tl dir. İst Bilgi Üniv psikoloji
bölümü öğrencilerine ve Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi bölümüne
15 tldir.

Simge İçen

Yazarın Tüm Yazıları
 


Paylaş      


Yorumlar


    Son Eklenen Yazılar

    En Çok Okunan Güncel Yazılar


Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ve Tiyatro Binaları

  • Ve O Bir Daha Asla Ağustos'ta Isınamadı- Kıraç Arascan Dönmez
  • Taksim'in Göbeğinde Bir Cezaevi… Disko 5'Nolu…
  • Tom, Dick ve Harry; mantık aramayın, gülmeye bakın
  • Zırhlı Kurt - Hakkınızı Helal Ediniz Sevgili Ustalarımız
  • Doğu'nun ve Batı'nın Tanrıları -ANTİGON- Oyununun Hindistan Turnesi'nde Buluştu
  • Tiyatro Yaşamın Kendisi GİBİdir Aslında!
  • Hem İyi İnsan Olmak, Hem de Ayakta Kalmak: Sezuan'ın İyi İnsanı
  • İşte Baş, İşte Gövde, İşte Kanatlar ve İşte Başarı!
  • Bir Raftan Bir Sahaftan: Reji Sanatı - Tiyatro Yönetmeninin Çalışması
  • Duru Tiyatro'da Mikro Kosmos: Sondan Sonra (Dennis Kelly)


Bana Camdan Bir Hikaye Anlat Berkun Oya

  • İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda Arabesk Trajedi: Antigone (2012)
  • Don Juan'ın Gecesi'nde Yargılananlar
  • Süpernova; Yumrukların Dansı
  • Yargının Siyasallaştığı Ülkede Adalet: ROSENBERGLER ÖLMEMELİ
  • Orhan Alkaya Rejisi ile Rosenbergler Ölmemeli'yi (İBBŞT) Yeniden Okumak
  • Ortaoyununu Özlemişiz: Kanlı Nigar – Adım Tiyatro
  • AKM'yle İlgili Son Kez Yazıyorum!
  • Eşeğin Gölgesi - Antalya Devlet Tiyatrosu
  • Yücel Erten Rejisi ile Brecht: Sezuan'ın İyi İnsanı (İstanbul DT)
  • Tomris Oğuzalp Hasta ve Sahipsiz
    Tüm Tiyatro Yazıları

Leave a Reply