Çekilin, ben imamım!


Sağlık Bakanlığı’nın yeni uygulaması Din Psikologları Projesi’ni hep birlikte tanıyalım: Bu projeyle Sağlık Bakanlığı, ilahiyat fakültesinin din psikolojisi mezunlarından oluşan imamları her hastaneye atayacak. Bu imamlar hastalara ‘manevi moral ve bakım’ hizmetinde bulunacak. Bakanlık yeteri kadar bölüm mezunu bulamazsa diğer sağlık çalışanlarını eğitime alıp sertifika vererek görevlendirecek.

 

Bakanlığın konuyla ilgili olarak görevlendirdiği Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Din Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Köse, konuyla ilgili şu açıklamaları yapıyor; Eskiden insanlar kaderlerine daha fazla razıydılar. Ama şimdi öyle değil. Kader deyip geçmek, hastalıkları, rahatsızlıkları kabullenmek zorlaştı. Hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmak, dertlerle, sıkıntılarla, depresyonla boğuşan bir insan için en iyi terapidir.”

 

Amerikan filmlerinde ki hastane sahneleri geldi gözümün önüne. Papaz, ölümcül hastaya yaklaşır ve ona günahlarından arınmasını, tövbe etmesini söyler. Hasta birden aydınlanır. Maneviyata erer ve huzur içinde terk eder dünyayı.

 

Biz de nasıl olur diye düşünmeden edemedim. Diyaloglar nasıl olacak acaba merak içindeyim. İmam hastaya yaklaşır;

 

-Hmm.. evet.. görüyorum ki karaciğer rahatsızlığı nedeniyle buradasın. Alkolün en büyük günah olduğunu bilmiyor musun? İşin zor ama biz yine de elimizden geleni yapalım.

 

-Kürtaj olmaya gelmişsin.. yazık günah değil mi evladım.. cehennemde yerin hazır bunu biliyor musun? -Hocam, tecavüz sonucu bu çocuğu içime yerleştiren ne olacak? O cennete mi gidecek?

 

-6 numaradaki hastanın son duası ne durumda?

 

İyi bir psikoloji ve moralin hastalıklara iyi geldiği artık bilimsel bir gerçek. Kişinin kendi isteğiyle bu hizmeti almasına  da diyecek bir şeyim yok. Çok kişisel bir durum çünkü.

 

İtirazım şuna; bir röntgen filmi için 6 ay sonraya sıra numarası ancak alabilmiş bir hastanın hangi imam, hangi psikolog, hangi ulu insan psikolojisini düzeltebilir? Ameliyatı için aylar sonrasını beklerken daha da kötüleşen ve bir türlü ameliyat olamadığı için zaten ölümün pençesine düşen bir hastayı nasıl bir maneviyatla huzura kavuşturmayı planlıyoruz? Önce şu sağlık sistemini düzeltsek daha iyi olmaz mı? Kişinin isteğiyle, bu işi bilenlerden aldığı hizmet ona iyi gelebilir. Pekala. Yeterince mezun bulunamazsa diğer sağlık görevlilerinin ‘sertifikayla’ bu hizmeti verecek olmaları düşündürücü değil mi? Psikoloji gibi çok titiz davranılması gereken bir hususta, tek bir kelimenin veya sözün, hastanın sağlığı için önemli olabileceği bir durumda, konu uzmanı olmayan bir kişinin, yaptığı bir hata veya söylediği yanlış bir söz ne gibi sonuçlara yol açabilir bunu düşündük mü? Psikolog ve psikiyatrlara ne oldu? Herkesin kendi işini, uzman olduğu şeyi yapması daha doğru değil mi?

 

Hastane odasında imamla yapılan diyalog ister istemez aklıma Fransız yazar ve filozof Voltaire’i getiriyor. Ölüm döşeğindeyken, kendisinden Şeytan’ı reddetmesini söyleyen rahibe verdiği cevap hala akıllarda; “Bak dostum, giderayak düşman edinmek istemem.”

 

Haber Kaynakları: http://metrosfer.com/imamlar-kurtaj-egitimi-verecek/

http://www.kadikoygundem.com/haber_detay.asp?haberID=64601

 

https://twitter.com/caglayanozkul

Leave a Reply