Yüzyılın bilmecesi: Aşk evliliği

Aşk evliliği ne kadar gerçekçidir? Birbirlerine çok aşık olup uzun bir birliktelikten sonra evlenen çiftler neden çok kısa sürede boşanır? Evliliğin aşkı öldürdüğü doğru mu? Bir evliliğin sağlıklı bir şekilde yürümesi için aşk yeterli midir?

Yıllardır üzerinde düşünülen ve konuşulan konulardan bir tanesidir aşk evliliği. Oysa evlilik ilişkisiyle aşk ilişkisi birbirinden çok farklıdır. Evlilikte önemli nokta “çift” olabilmektir.

EVLİLİK ZORDUR

Evlilik uzun ve zorlu bir yolculuktur. Bu yolculukta kendinize hayat arkadaşı olarak seçtiğiniz kişinin size eşlik etmesi, yolculuk süresince elinizi bırakmaması beklenilen ve istenilen durumdur. Tek başına aşk, bir evliliğin sağlıklı bir şekilde yürümesi için elbette yeterli değildir. Sadakat, saygı, değer, bireyselliğe önem verme bir evliliğin olmazsa olmazlarıdır. Bu kombinasyonların hepsi bir araya geldiğinde evliliğin sağlıklı olma ihtimali yüksektir.

Yüzyılın bilmecesi: Aşk evliliği

ÖNCE KENDİMİZİ TANIMALIYIZ

Bireylerin kendilerini tanıması çok önemlidir, kendi istek ve ihtiyaçlarını iyi bilmeli ve bunu karşısındaki eş adayıyla paylaşmalıdırlar. Tanışma döneminde bu istekler gerek karşı tarafı kaybetme gerekse anlaşılmama korkusundan ifade edilmez, gizlenir. Evlilikten sonra çiftler doğal yaşamlarına döndüklerinde bu ihtiyaçlar ortaya çıkar ve çatışma yaratabilir.

Evlilik öncesinde kişiler kafalarında bir “ideal eş” profili belirleyip buraya yerleştirebilecekleri kişiyi aramaya başlar. Bu ideal eş profilinde genellikle çok yüksek beklentiler karşımıza çıkar. Karşıdaki kişi de aynı beklentilerle yola çıkabilir. Bunlar gerçekçi olmayan ve evlilikleri yoran beklentilerdir.

Yüzyılın bilmecesi: Aşk evliliği

EVLİLİĞİN MATEMATİĞİ OLMAZ

Mantık evliliği de evlilikte tek başına yeterli değildir. Gençler kendilerine bazı kriterler belirler: Zengin olsun, diploması olsun, yakışıklı olsun, romantik olsun vb. Örneğin beş kriter varsa, beş kriterden dördüne uyan kişiyi bulduklarında bu kişiyi ideal eş olarak belirleyebilirler. Ancak evlilik sanılandan daha karmaşık bir süreçtir ve evliliğin matematiği olmaz. Beş kriterden dördüne uyan birisiyle çok mutsuz veya beş kriterden birine uyan birisiyle çok mutlu olunabilir.

Yüzyılın bilmecesi: Aşk evliliği

ÖNEMLİ OLAN “BİZ” OLABİLMEK

Sağlıklı bir evlilikte aşk vardır ve eşler birbirlerine karşı sorumluluklarının farkındadırlar. Aşk zamanla yerini daha kalıcı ve sağlıklı bir duygu olan sevgiye bırakır.

Evlilik, büyük fotoğrafı görerek girilen bir yolculuktur. Bu yolculukta fırtınalar olduğu kadar güzel günler de vardır. Böyle durumda ilişkide iyi bir iş birliği kurmak gereki¬r. İyi iş birliğinin kurulabilmesi içinse kişilik uyumunun olması, evlilik becerilerinin ve olgunluğunun geliştirilmesi gerekir. Önemli olan “Ben+Sen = Biz” olabilmektir. Yani her iki bireyin kendi bireyselliğini yaşayabildiği, aynı zamanda eş olarak sorumluluklarını yerine getirdiği evlilikler sağlıklı bir şekilde yürüyebilir.

Sağlıklı evlilik için karşı taraftan beklentileri gerçekçi boyutlara indirmeliyiz. Beklentilerimizi gerçekçi boyutlara indirdiğimizde sağlıklı ve içinde aşkın da yaşandığı evlilikler sürdürmek mümkündür. Önemli olan mantık ya da aşk evliliği değil gerçekçi ve sağlıklı evlilikler yapabilmektir.

Psikoterapist - Çift, Evlilik ve Aile Terapisti
Kevser Orak

Leave a Reply