Yoksulluk ancak kadınlarla azalır

PROFESÖR Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı Türkiye’de sosyal psikolojinin kurucularından. Uluslararası psikoloji dünyasında da tanınmış bir bilim kadını. Duke, Harvard, California-Berkeley üniversitelerinde ders vermiş, 200’den çok makalesine uluslararası atıfta bulunulmuş bir hoca. Şu lahza Koç Üniversitesi’nde Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (KOÇ-KAM) başında. KOÇ-KAM günümüze kadar kadın olumsuzlukları alanında gercekleşen 16 araştırma projesine 700 bin lira mükafat verdi. Kısa zaman akabinde kadın istihdamından, şiddete değişik konularda yapılmış araştırmaların bulunduğu, Türkiye’deki kadın sorunlarının irdelendiği araştırmaların toplandığı bir kitap da yayınlanacak. KOÇ-KAM aynı zamanda şirketlere toplumsal cinsiyet eğitimi veriyor. İlk eğitimler Koç Grubu şirketlerinde başladı. Sırada Borusan Holding var. KOÇ-KAM’ın Direktörü Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı ile konuştuk.

‘Hiçbir biçimde kadın-erkekten aşağı değildir’ diyoruz fakat topluma baktığımızda çok fazla çok büyük sorunlar var. Ekonomik sıkıntı yaşamını sürdüren kesimde de gelir düzeyi yüksek  kesimde de arıza var. Şirketlerde yönetici kadın oranı düşük, Meclis’te de düşük, kadına yönelik kaba kuvvet oranları çok fazla yüksek. Türkiye’de bayanın konumu ne durumda?

- Bu konu toplumsal gelişmişlik problemi . Türkiye’de sosyal gelişmişlik düzeyi ekonomik gelişmişlik seviyesinin altında. Kadın temsili konularında da kadına yönelik şiddette de sorunlarımız çok büyük .

 

İNSANİ GELİŞİM

Toplumsal gelişmişlik ve dönüşüm bir bütün. Kadın-erkek ayrımcılığı olan bir cemiyet ‘ekonomik gelişmişlik seviyesinde’ koyduğu hedeflere ulaşabilir mi?

- Türkiye ilk 20 iktisat içinde. OECD ülkeleri içinde 17’nciyiz diye görüyoruz kendimizi. Ama sosyal gelişmişliğe bakınca vaziyet değişik . UNDP’nin ( Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) İnsani Gelişmişlik Endeksi’nde iki esas eşitsizlik var. Biri cinsiyete dayalı eşitsizlik öteki de bölgesel eşitsizlik. Türkiye bölgeden bölgeye müthiş çeşitlilik gösteriyor ve aynı biçimde bölgelere göre olumsuzlukları da çok fazla değişik . Kadın okur-yazarlığı verileri bunun en esas göstergelerinden. 2014 UNDP İnsani Gelişmişlik Endeksi’nde Türkiye 187 memleket arasında 69’uncu. Cinsiyet Ayrımcılığı ile ilgili endekste 147 memleket arasında 118’inci sırada. Bu endekste Meksika 85’inci, Yunanistan 69’uncu sırada. Biz çok fazla gerilerdeyiz.

‘Çok çok büyük bir cinsiyet eşitsizliği var’ demek lazım geliyor aslında. Kadın nüfusunun % 80’ine yakını hane kadını. Çalışanların çok büyük kısmı kayıt dışı... Çalışan kadın nüfus ile erkek nüfus arasında da yar var...

- UNDP’nin Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi’nde çalışan nüfus üzerine gercekleşen bir çalışmada Türkiye’de çalışan erkek gelir düzeyi günlük 28.32 dolar, kadın gelir düzeyi 8.81 dolar. Bu veriler de müthiş bir cinsiyet eşitsizliğini ortaya koyuyor. Türkiye’nin insani gelişmişlik endeksindeki gerilerde olmasının sebebi Doğu’daki bayanın okuma yazma konularında gerilerde olması. Türkçe bilse de okuduğunu anlıyor mu? Çok sık söylediğimiz gibi eğitim gerekli . Öncelikle eğitime ağırlık verilmeli. Kadınlar çalışma yaşamına çekilmeli. Kalkınmanın sağlanması   için bu gerekli .

Erkekler kendine harcıyor

Kadınlar gelirlerini erkeklere göre daha çok fazla çocuklarına ve eğitime harcıyorlar diye bir araştırma okumuştum. Doğru mu bu veri (bilgi) ?

- Doğru. Erkekler daha çok fazla kendisine harcıyor. Bu konuda yapılmış çok fazla sayıda araştırma var.
Arabasına, alışkanlıklarına harcıyor erkekler.

300 liralık kreş yardımı katkı yapmakda

Kadının çalışma hayatına başlaması yetmiyor. Arkasının gelmesi için de yapılması gerekenler var. Neler yapılmalı öncelikle?

-Kadınlar en çok fazla anne olduklarında iş yaşamından çekiliyorlar. Araştırmalar 300 liralık bir ekonomik katkı ile çocuk bir bakımevinde olabilirse, anne çalışabiliyor. Ve bu 300 liranın getirdiği sinerjiyle  ekonomiye 720 liralık bir katkısı oluyor.

4 kadından 1'i çalışabiliyor

Kadın istihdamının kalkınmayla direkt ilişkisi var.

- Kesinlikle. Kadın istihdamında % 7’lik bir yükselme yoksulluğu % 15 oranında azaltıyor. Bunlar resmi istatistiklerden alınıyor. Her 4 kadından ancak 1’i çalışıyor Türkiye’de.

Bu bayanlar arasında da eğitimsiz olanlar da çoğunlukta…

- Geçim sıkıntısı yüzünden bayanlar çalışıyorlar, yaşayabilmek, çocuklarına bakabilmek için çalışıyor bayanlar . Türkiye’de kadınların hangi tür işte çalıştığı da önemli. Kadın istihdamı derken bayanın eğitim lazım gelen işte çalışması önemli. Ev temizliği ya da el işi ile değil. Eğitim ve istihdamı bir arada düşünmemiz lazım geliyor . Kadın eğitiminin ve istihdamının çeşitli esenlik göstergelerine etkisi oluyor.

 

Yoksulluk ancak kadınlarla azalır
Kaynak: hurriyet

Leave a Reply