Trans Filmi Vizyona Girdi. İşte Filmin Fragmanı

Ödüllü İngiliz yönetmen Danny Boyle'un yönettiği 'Trans'ın başrollerinde James McAvoy, Rosario Dawson, Vincent Cassel yer alıyor. 

Bir hipnoz ustasının Simon'un beyninin derinliklerindeki bilgiye ulaşmayı planladığı TRANS (Hipnoz) Filmi bugün vizyona girdi. Haber Türk'ten Kerem AKÇA'nın Trans Filmi ile ilgili izlenimleri şöyle:

Danny Boyle’un ilk dönemindeki halüsinatif ve mizahi dokunuşlu suç filmlerinin biçimci evrenini, psikolog-hasta ilişkisi filmine yerleştirirken ‘öznel’liğin sömürülen tanımını değiştiren bir eser. “Trans” bunu yaparken ‘kara film’in farklı motiflerinden güç alıp “Öldüren Hatıralar”ın yapısını, “Casuslara Karşı”nın hipnoza bakışını ve “Kibar Soyguncu”nun ana karakterini akla getirdikten sonra “Dövüş Kulübü” ile de akrabalık kuran bir ‘psycho-noir’ temsiline dönüşüyor. Yüksek temposu ve müthiş ritim duygusuyla ‘trans’a girme riskini göz ardı etmeden hipnoz seansına bir davette bulunuyor. “Trans”, türün haritasında özellikle 90’ların sonunda artan kısa süreli hafıza kaybı veya amnezi ile ilgili eserlerden “Akıl Defteri” ve “Aç Gözünü” gibi ‘başyapıt’ seviyesinde bir çözüm üretmiyor belki. Ama gözünüzü kırpmadan izleyeceğiniz leziz bir modern suç filmi evreni sunmayı beceriyor. Danny Boyle’un merakla beklenen son filmi, haftanın kayda değer eserlerinden “Trans” yarın vizyona giriyor.

Soygun, femme fatale, mafya çetesi, pilli bebek, psikolog, hipnoz seansı ve kimden kaçtığı belirsiz bir adam... “Trans” (“Trance”, 2013), Danny Boyle’un suç filmi kalıplarını dönüştürme sevdasının son örneği olarak özetlenebilir. Hatırlanacağa üzere yönetmen, “Mezarını Derin Kaz” (“Shallow Grave”, 1994), “Trainspotting” (1996) ve “Milyonlar”da (“Millions”, 2004)  bir ‘çanta’nın peşine takılıp ölümle, cinayetle ve paragözlülükle mücadele eden bireyler üzerinden bu alanı tanımlamaya çalışmıştı. Bu tanıma uyuşturucu, müzik, video klip estetiği ve komedi eklemesiyle kılıflar arayıp masum suçluların ruh halini anlatmayı hedeflemişti. 

FİLMİN FRAGMANI 

 

Film Özeti

Filmin konusu ise şöyle; Sanat eserleri konusunda uzman olan Simon tanınmış bir müzayede müdürüdür. Franck adındaki bir gangster ile birlikte milyon dolarlar değerindeki bir tablonun çalınma eylemine katılır. Olay esnasında oluşan kargaşada başına korkunç bir darbe alır ve uyandığında tabloyu nereye sakladığı konusunda hiçbir şey hatırlamamaktadır. Ne tehditler ne de işkenceler onun hafızasını geri getirecektir. Bunun üzerine Franck Elizabeth isimli bir hipnoz uzmanı tutulur. Böylece Simon'un beyninin derinliklerindeki bilgiye ulaşması planlamaktadır.

Leave a Reply