Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Özyıldız Güz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, psikolog ve psikiyatrist arasındaki farkları ve toplumun sahip olduğu yanlış kanıları anlattı.

Psikoloji bölümü okuyan kişilerin Fen Edebiyat Fakültesinde 4 yıl süreyle eğitim aldıklarını ifade eden Güz, "Bu kişiler hasta görebilmek için bir terapi eğitiminden veya klinik psikoloji doktorasından geçiyor. Onun dışında bazı testleri yapma gibi psikiyatristlere yardımcı oluyorlar. Psikiyatrist ise 6 yıllık tıp eğitimini bitirdikten sonra üzerine 4 yıl daha psikiyatri eğitimi görür. Yani hem doktorluk hem de ruh sağlığı üzerine çalışması olan kişilerdir" dedi.

Psikiyatrist sadece ilaç yazar algısının sağlık sisteminden kaynaklanan yanlış bir algı olduğunu ifade eden Güz, şunları söyledi:

"Psikolog sadece terapi yapar psikiyatrist ise sadece ilaç verir gibi bir kanı var. Devlet hastanelerinde hekim sayısı yetersiz, terapide uzun süren bir işlem olduğu için malesef sağlık sistemimiz bunu karşılayacak düzeyde değil. Tedavi ilaç ağırlıklı görünsede psikiyatrist kendi isteği ve hocalarının yönlendirmesiyle bazı terapi ekollerinden geçebilir. Psikiyatrist her zaman ilaç yazmaz. Gerekli gördüğü, ağır bir hastalık veya kişinin işlevselliğinin bozulduğu durumlarda hastalığın kronikleşmesi veya şiddetine göre ilaç yazar."

-Psikiyatris ağır hastaya bakar algısı yanlış

Psikiyatrist ağır psikolojik hastalıklara bakıyor algısının bir diğer yanlış olduğunu anlatan Güz,"Benim psikiyatrise gidecek kadar ağır bir hastalığım yok ki demek, o etiketlemeyi üzerine almamak için yanlış seçimler yapılabiliyor. Doğru hekim ve doğru yardımcı her zaman hastayı iyiye götürecektir. İyi bir klinik psikolog veya psikiyatrist eğer size hedefe doğru ışık tutarsa doğru yolda yürürsünüz. Ancak hedefi doğru göstermeyen bir ışıkla yalpalayabilir ve daha kötküyede gidebilirsiniz" diye konuştu.

-Terapi süreci iğneyle kuyu kazmak gibidir.