Gazetemizin bu haftada röportaj konuğu 2 başarılı kadın girişimci, psikolog Hatice Ertuğrul, terapist Aslıhan Sürmez. 24 + 4 Psikolojik danışma merkezini açarak, başarılı işlere imza atan 2 kadın girişimci ile, insan psikolojisi, kişiye özel terapi, beden dili, ve kurumlara verdikleri başarı eğitimleri üzerine hoş bir sohbet gerçekleştirdik.
Hatice Çatalyürek-Özel Röportaj
Hatice Çatalyürek;Biraz kendinizden bahsedermisiniz?
Hatice Ertuğrul; Psikologum 2005 mezunuyum 10 yıldır alanın içerisinde çalışıyorum. Psikolog olarak, ünvanıyla mezun olup hiç birşey yapamayan sanırım tek meslek gurubu biziz. Bize siz artık psikologsunuz alana çıkıp istediğinizi yapabilirsiniz diyorlar. Fakat alana çıktığımızda iş olanağımız olmuyor. İstanbul'da çeşitli alanlarda çalıştım. Eşimin Adana'lı olmasından dolayı Adana'ya yerleştik. 2008 yılında bu yana Adana'da çeşitli sağlık kurumlarında çalıştım. 2 çocuk annesiyim.
Hatice Çatalyürek; Kendi yerinizi açmaya nasıl karar verdiniz?
Hatice Ertuğrul; Bu arada eşimin kız kardeşi Aslıhan Sürmez üniversiteyi bitirdi. (ulusrararası ilişkiler) Aslıhan'ın çok güzel bir yeteneği vardı. İnsanları anlamak ve konuşmak adına. Psikoloji bölümüne ilgi duymaya başladı. Psikoloji yüksek lisansını tamamlamak üzere İstandul'a gitti. Kendi hayatından çalarak pisikoloji yüksek lisansının ilk yılını bitirdi. Döndükten sonra birlikte kendi yerimizi açmaya karar verdik ve açtık.
Hatice Çatalyürek; Merkezinizin 24 +4 olmasının özel bir anlamı varmı?
Aslıhan Sürmez; Merkezimizin 24+4 olmasında en büyük sebepi biz insanlarda 24 tane temel duygu vardır. Öfke, haz, mutluluk, sevinç, kaygı gibi. Bu 24 tane temel duyguyu ortadaki artıda 6-6-6-6 ayırırız ayırdığımız her bir altı duygunun ifade ettiği bir zemin vardır. Anksiyete, depresyon, huzur ve başarı. Biz genellikle eğitimlerimizde şunu anlatırız, bize danışan gelir ben ilişkimde başarılı olamıyorum der. İlişkinin tanımlanan sıfatları mutluluk, aşk, huzur, sevgi, başarı karesinde değildir.O yüzden başarılı evlilik başarılı çocuk yetiştirme diye birşey yoktur.
Hatice Çatalyürek;Kimler sizlere başvuruyor?
Hatice Ertuğrul; Sıkıntısı olan, derdi olan, başa çıkamayan eşiyle, işiyle, çocuğu ile ilgili sorunları olan herkese kapımız açık. İnsanı mutsuz eden, Ya da hayatını zorlaştıran herşeyde onlara yardımcı olmaya açığız.
Hatice Çatalyürek; Nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?
Hatice Ertuğrul; Terapiler yapıyoruz grup terapileri yapıyoruz. Onun dışında kurumlara eğitimler veriyoruz. Amacımız daha kaliteli daha başarılı kurumlar olması.
Hatice Çatalyürek; Birazda Aslıhan Sürmez'in alanına değinelim ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Aslıhan Sürmez; Ben daha çok kişilerin sosyal fobileri, korkularına yönelik çalışmalar yapıyorum. En büyük alanım ise zayıfalama. Fakat bu zayıflama diyet spor olarak değil. Bizim danışanlarımızda zayıflama konuları şöyle işleniyor, kişi daha önce çok denemiştir, çok spor yapmıştır, ama bir şekilde tekrar başa dönmüştür. O başa döndüğünde biz bunun altında psikolojik bir sebep ararız. Bunun üzerine çalışırız. Siğara bırakmayla ilgilide hipnoterapi çalışmalarımız var.
Hatice Çatalyürek; Terapileri biraz açarsak, terapilerle ilgili ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Hatice Ertuğrul; Hipnoterapi dediğimiz şey hipnoz fakat klasik hipnoz değil. Kişinin bilinç altında var olan yanlış öğrenmelerini değiştirme üzerine kurulan bir terapi yöntemi.
Kişiye özel terapi şu demek, kişi gelir benim sorunum şu der, biz ona farkındalık kazandırırız, Yüzleştirme yaparız ve altındaki nedenleri bulup onun üzerinden çözümleme yaparız. Buradaki amacımız biliyoruz ki temeli sağlam olmayan hiç birşeyin, üzeri sağlam olamaz. Amacımız temeli sağlamlaştırmak.
Hatice Çatalyürek; Terapilerde amacınız nedir?
Aslıhan Sürmez; Biz daha bilinç altındaki yanlış kodlamaları, tramvaları vs beden diliyle yok etmeyi amaçlıyoruz. Çünkü genellikle çalışırken, konuşmaya önem verdiğimiz kadar beden dilinede önem veriyoruz.
Hatice Çatalyürek; Beden dili hayatımızı nasıl etkiliyor ?
Hatice Ertuğrul; Konuşmanın yüzde altmışını beden dili oluşturuyor. O yüzden 'Ne söylediğin değil nasıl söylediğin önemli' bunun sadece yüzde onluk kısmını sözcükler kaplıyor. Yüzde otuzunu ise ses tonu oluşturuyor. Örneğin bir insana hayır dersiniz, ama o hayırmı değilmi karşı taraf bunu beden dilinizden anlar. Bunu en güzel yaşayan çocuklardır. Bakın çocuklara annelerinin babalarının ne zaman gerçekten hayır dediğini, ne zaman gerçekten hayır demediğini, en güzel çözenlerdir.
Hatice Çatalyürek; Birazda kurumlara yapmış olduğunuz eğitimlere değinirsek bu eğitimlerde amacınız nedir?
Aslıhan Sürmez; Biz kurumlara eğitim verirken, özelliklede tamamen hizmet içi eğitimse ilk yaptığımız şey 1 beden dili 2 karşı tarafın görselmi, işitselmi, dokunsalmı olduğunu ayırt ediyor olmak. En çok talep edilen eğitim şeklimizde neden sistem yürümüyordaki nedenleri buluyor olabilmek. Belkide orada oturan insan ben merkezlidir, karşısındaki sen merkezlidir o yüzden iletişim kurulamıyordur. Genellikle kurumlara eğitim verirken bunlara bakarız. Biz şuna inanırız İlişkiler olaylar bir döngüdür. Biz bu döngüde nerede hata,var nerede tersine dönüyor da bu sistem işlemiyor ona bakarız. Her zaman sistem güçlüden yana çalışıra odaklarınız. Neresi güçlüyse orayı alır onun etrafında döndürmeye çalışırız.
Ülkemizde yaşanan karışıklıklar, patlamalar, ard arda yaşanan ölümler, insanların psikolojisini nasıl etkiliyor?
Aslıhan Sürmez; Ülkede yaşanan kötü olaylar, insanları daha fazla içe dönük, daha kapalı hale getiriyor. İnsanlar daha az paylaşıyor. Git gide daha fazla endişeli, daha kaygılı bir toplum olmaya başladık.
/* Style Definitions */
table.MsoNormalTable
{mso-style-name:"Table Normal";
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-priority:99;
mso-style-parent:"";
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin:0cm;
mso-para-margin-bottom:.0001pt;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:10.0pt;
font-family:Cambria;}