Adana 9. Kitap Fuarında psikoloji ve felsefe alanlarında yazım dünyasında var olan Halil İbrahim Ay ile kitap fuarında beraberdik. Halil İbrahim Ay, bir yazar olmanın ötesinde hayatı dolu dolu yaşayan ve bunları kitaplarına aktaran bir filozof. Yazım dünyasında 10 kitap ile kendini anlatan yazarımız; yaşadığı ağır bir hastalıktan kitaplara ve yazmaya olan heyecanı ve azmi ile kurtulduğunu anlattı.
HALİL İBRAHİM AY KİMDİR?
Adana’nın Ceyhan İlçesi’nde 1959 yılında doğdu. Öğretmenlik serüveni sekiz yıl süren Halil İbrahim Ay öğretmenlik bana göre değil diyerek istifa etmiş. Bir süre yaşamını ticaret ile uğraşarak kazanan yazar bu işi de bırakıp ‘Yazım dünyasına’ katılmış. Hep hayalini kurduğu yazım dünyasına katılmak, ‘aradığımı bulduğum dediğim bir dünyaydı’ dedi. Dergi ve gazetelerde makaleler yazan, festivallere, şenliklere, konferanslara ve diğer sosyal faaliyetlere katılan yazarımız özellikle gençlerin ilgi ve alakasını çok önemsediğini belirtti.
Kitaplarının adının çekici, absürt ve alışılmışın dışında olduğunu söyleyen Ay: “İki tıp öğrencisi kitapların içinde ne olduğunu sormuşlar, Yazar insan var siz ben herkes var” demiş. Düşünceler topluma ve insana yönelik insanı insan yapan pozitif, zenginleştiren insanı bulunduğu boyuttan alan bilinçlendiren ve farkındalık oluşturan daha yüssekler taşımayı amaçlayan kitaplar . Kitapların düşündüren İnsanları soru sormaya, sorgulamaya yönlendiren sıra dışı kitaplar olduğunu söyleyen yazarımız ayrıca şunları da söyledi;
“Felsefe olanları basamak yapar alıntı da yapar kendi düşüncelerine dayanak yapmak için. Onların üzerine basar bir üst basamağa geçer . Kitaplar basamak basamak insanın farkındalık düzeyi ile yükselir gider.”
-Kendinizi Felsefe ve Psikoloji alanlarında yazan biri olarak tanıttınız, bu alanların dışında kitap yazdınız mı?
Bir tane ve sınırlı sayıda baskı yaptığım gönül kitabım var. Yaşadığım hikayeyi anlattığım birinci derecede yakınlarıma ve ilgili kişiye hediye ettiğim kitabım var. Tabi bu kitabın arasında şiirler de var. Böyle tükendim’ kitabı Psikoloji ve Felsefe dışında bu zamana kadar yazdığım tek ve özel kitap.
-Felsefe ve Psikoloji dışında kitap yazmayı düşünüyor musunuz, ülkenin ve dünyanın mevcut aksayan yönlerini değerlendirince var mı böyle bir planınız?
Ülkenin ve dünyanın tabiki bazı sorunları var bir yazar olarak bunlara kayıtsız kalamam, İnsanlar hangi alanda yazıyorsa o alanda usta olmalı. Birçok alanda çırak ya da kalfa olmaktansa bir iki alanda usta olmayı daha anlamlı buluyorum. İnsan birçok alanda yazdığı zaman biraz ticaret kaygısı olabilir, bu düşünceyle ben farklı alanlarda yazmayı doğru bulmuyorum. İnsanların her alanda tabi ki söyleyecek sözleri olmalı; ama alanımız dışında her konu hakkında insanları etkileyecek derecede konuşmaktan kaçınmalıyız.
-Türkiye’de ya da uluslararası derneklere, kururluşlara üyeliğiniz var mı, varsa bu kurumlar ile irtibatınız hangi düzeydedir?
Uluslararası yazarlar birliğine üyeyim. 149 ulkede bürosu bulunan, ülkemizde de var kısa adı PEN’dir benim de adım orada geçer... Türkiye Yazarlar Sendikası’nın üyesiyim. Türkiye Edebiyatçılar Derneği’nin üyesiyim Bu kurum ve derneklerle temas halindeyim. Telif haklarıyla ilgili ya da başka sorunlarla, eser çalıntılarında, düşünce sorunlarında sorunlarımızda bize bu derneklerin ve kuruluşların avukatları yardımcı oluyor bize yol gösteriyorlar. Bu kurum ve kuruluşların varlığı hem bizim için hem de okuyucularımıza ve bizim emeğimize saygı noktasında daha iyi oluyor bu anlamda çok verimli oluyorlar.
-Kitap Fuarında bir eksiklik görüyor musunuz, ya da sizin önerilerinizi bu fuarı düzenleyenler soruyor mu?
Eksiklik yok denecek kadar azdır varsa da ben görmedim. Güvenliği güzel, insanların rahat edeceği ortamlar var. Fuar alanını düzenleyen yatkililer bizim görüşlerimizi alıyorlar bu önemli tabi ki başka yerlerdeki kitap fuarları ile karşılaştırıyoruz, bunları anlatıyoruz. Eksiklik oldukça arkadaşlar sorumlular hemenn düzeltiyor. Bize bu ortamı sunan yetkililere teşekkür ediyorum.
-Öğrencilerin bu Kitap Fuarına ilgi ve alakalarını nasıl buluyorsunuz? Yoğun bir katılım var. öğretmenler eşliğinde buradalar.
Öğrencilerin buraya yoğun ilgisi tabi ki ayrı bir güzellik. Sonuçta bizim çocuklarımız onlar. Öğrenciler araştıran, sorgulayan bir yanlışlık olduğu zaman bunu soran bunlar çok önemli. Değişen ve gelişen teknoloji dünyasında gençler dolu dolu hayatı yaşayan bir nesil. Bu neslin ülkemizin geleceğinde çok güzel hizmetler yapacağını düşünüyorum. Gençler bazen yaşlarının üzerinde sorular soruyor bu durum benim çok hoşuma gidiyor. Gençleri çok önemsiyorum onlar bizim geleceğimiz ve değerlerimizdir.
-Felsefe ve psikoloji alanlarında yazılarınızla yazım dünyasındasınız Çukurova Üniversitesi Felsefe Grubu Eğitim Bölümü öğrencileri ziyaretinize geliyor mu?
Tabi Çukurova Üniversitesi Felsefe Grubu Eğitim Bölümü Öğrencileri gelince daha çok hoşuma gidiyor. Felsefe ve Psikoloji alanlarında eğitim alıyorlar ben onlara, onlarda bana yeni bilgiler veriyor. Konular üzerinde tartışıyor, konuşuyoruz beni çok mutlu ediyor bu söyleşiler. Gençlerimizi çok önemsiyorum pırıl pırıl gençler.
-Diğer illerdeki Kitap Fuarlarına ve diğer etkinliklere nasıl gidiyor sunuz? Karavandan bahsetmiştiniz şehirler arası yolculukta bu karavanı kullanıyor musunuz?
‘Zaman Fakiri’ birisiyim Kitap fuarlarına ve diğer sosyal etkinliklere önceleri otobüs ve uçak ile katılırdım. Otobüs ile yolculuk beni rahatsız ediyordu gittiğim yerlerdeki gezilecek ve görülecek yerleri gezmemi engelliyordu. Bu rahatsızlık beni Bir karavan yapmaya yöneltti. Evimi satıp karavan yaptım Adana dışındaki yolculuklarımda bu karavanı kullanıyorum. Hem daha hızlı gidiyorum etkinliklere hem de otel parası vermekten kurtuldum. Karavanım benim ayrı bir dünyam. Canım nereyi isterse orada konaklıyorum. Aracımda bir ev ortamında olacak her türlü hayatı kolaylaştıran teknolojik cihazlar var.
-Özellikle katıldığınız Kitap Fuarları var mı, konferanslar veriyor musunuz?
Ege Bölgesi’nde; Balıkesir, Aydın, Muğla ve Nevşehir Hacıbektaş şenliklerine katılıyorum. Konferanslar ve şenliklere katıldığım zaman büyük heyecan duyuyorum. Buralardaki ilçelere de gidiyorum bazen bir yere karavanımı çekiyor yeni kitplarımı burada yazıyorum. Zaman Fakiri olduğum için Hacıbektaş şenliklerine iki yılda bir katılıyorum çok seviyorum; ama zamanım olmuyor şenlikler üç gün sürüyor.
-Sizi Kitap yazmaya iten nedir, yaşamınızda ne oldu da kitap yazdınız?
Kitaplar maddi kaygı ile yazılırsa yazar mesajını okuyucuya iletemez. Ben onun için maddi yönü hiç düşünmüyorum kitaplarımda bu kaygılardan uzaktır. Bu maceraya, ‘ben kimim sorusunu sorarak’ çıktım. Askerlik görevimi 1979 yılında yaparken bu sorunun cavabını arıyarak yola çıktım. Makam mevki ya da bir sıfat elde etmek için yazım dünyasına girmedim. Kendimi merak ettiğim için yazdım ve yazıyorum. Yakın akrabaların desteği ve benim ilgim sonucunda Üniversite sınavına girdim ve Üniversite tercihi yaparken bütün tercihlerimde Felsefe’yi tercih ettim. “Ben Kimim?” surusunun yanıtını böyle bulacağımı düşündüğüm için bu kararı verdim ve hiç pişman olmadım ben böyle mutluyum. İnsan ne ile mutlu olmak istiyorsa öyle hayat çizgisini kendine belirlemelidir.
-Yakın zamanda çıkacak kitabınız var mı, varsa özel değilse bizimle paylaşır mısınız?
‘Ben kimim’ sorusunun cevabını 57 yaşında bu günlerde bulduğumu sanıyorum. Evet yani çıkacak kitabım var fuarın son günlerine belki yetişir adını söylemiyorum sürpriz olsun okuyucularım merat etsin. Yazmak beni hayata bağlayan yemek, su gibi hayata tutunmamı sağlıyor. Beni hayata bağlayan ya da bir yazarı hayata bağlayan birçok neden vardır. Bir yazarı hayata bağlayan en önemli ya da tek neden ‘yeni kitaplar’ yazarak okuyucuyla buluşmak.
-Yazım dünyasında var olmanızın yaşamınızda en büyük etkisi nedir. Yaşamınızda unutamadığınız bir yeri var mıdır, bizimle paylaşır mısınız?
Ağır bir hastalığa yakalanmıştım uzun bir tedavi süreci başladı. Doktorlar 64 seanstan oluşan bir tedavi programı bana uygulayacaklarını söylediler. Bu tedavi süreci 32’nci seansta iken hastalığım önemli derecede başarıya ulaştı. Bu kısa tedavi sürecinde vücudumdan hastalığı atmama doktorlar şaşırdı. Yazar olduğumu söyledim, ‘Doktorlar büyük ihtimalle kitaplara olan bağlılığınız hastalığı kısa sürede atlatmanıza yol açtı’ dediler.
-Kitaplarınızda nasıl bir dil kullanırsınız? Okuyucularınız bu konuda bir görüş beyanında bulundular mı?
Birçok Felsefi kitap okudum başka yazarlara ait çoğu benim yazılarımdan farklı geldi bunlarda tabi ki değerli. Emek verilen bir kitap kendi alanında şüphesiz önemlidir. Okuyucularım ve özellikle Üniversite Öğretim Görevlileri, ‘kitaplarımda akademik bir dil olduğunu ve bazen öğrencilere bu kitapları ders olarak verdiklerini’söylediler. Kitaplarımda pozitif bilimlerin önemine değinip bunların neden önemli olduğunu anlatıyorum. İnsanları Pozitif bilimlerle donatarak bulundıkları bilinç düzeyinden yükseklere taşımak amacımdır. Kitaplarım bu çerçevede anlamlı ve degerlidir. Benim Kitaplarımı okuyacak kişiler ön yargılardan sıyrılmalıdır. Yoksa başka anlamlar çıkarır ve yanlış değerlendirmelere yol açarlar.
Yakalandığı ağır hastalıktan tamamen kurtulması ümidiyle geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Yazım dünyasının değerli bir yazarı olan Halil İbrahim Ay’a zaman ayırdığı için teşekkür ediyoruz Adana Medya Gazetesi olarak.
Halil İbrahim Ay’ın Kitapları:
- İçimizdeki Tanrı
- 4 Kitapla yarattığımız Tanrı
- Tanrı’nın oyuncakları
- Tanrı olmalı
- Kur’an’daki İslam’ın eleştirisi
- Başkaldırıyorum
- Kur’an’da şifre aldatmacası
- Kadınlar sömürülmesin
- Kur’an’daki İslam’ın şifresi
- Gerçekler ve İslam Felsefesi