FATİH AKIN İLE ÇALIŞMAK MÜKEMMEL OLUR

AYHAN: Senin oyunculuğa başlangıç hikayen çok ilginç. Tolga Çevik`in komedi programına seyirci olarak katılmışsın sonra Tolga Çevik seni sahneye çıkarmış neler hissettin, nasıl gelişti anlatır mısın?

HANDE: Ben programa giderken annemle telefonda konuştum ve kesin sahneye çıkarım dedim. Daha önce de programı izlemiştim ve sahneye birilerini davet ettiğini biliyordum. Gerçekten şanstı, Titanic bölümü çekiliyordu ve bir kıza ihtiyaçları vardı. Ben el kaldırdım, yönetmene de yakın oturuyordum ve birden beni gösterdi yönetmen ve kendimi sahnede buldum.

AYHAN: Peki sahnede olmak sana ne hissettirdi ?

HANDE: Ses Tiyatrosu`nun sahnesinde olmak çok başka şeyler hissettirdi. Ayağımı attığım anda buraya kimler çıktı diye düşündüm. Eğlenmeye çalıştım ve çok da uzun kaldım sahnede, çok keyifliydi.

AYHAN: Sonrasında Tolga Çevik`ten nasıl bir reaksiyon aldın ?

HANDE: Tolga Çevik çok başarılı bir oyuncu. Sahneden indikten sonra herkes beni oyuncu sanmış. Ben diziye başladıktan sonra da programa konuk oyuncu olarak çağrıldım ve bu sefer Tolga`yla beraber kulisten çıktım sahneye. Muhteşem bir duyguduydu.

AYHAN: "Küçük Kadınlar" dizisine başlama hikayen de çok ilginç ?

HANDE: Küçük Kadınlar castını yapan ajans ( Mine Hanım ) çok kafası karışık bir durumdayken eve gelip komedi dükkanını izliyor ve bu kız kim diyor ve öylelikle görüşmeye gidiyorum. Dizide yer alma fırsatı buluyorum. Kısacası tam bir şans zinciri bu...

AYHAN: Küçük Kadınlar dizisi ilk projen. Neler yaşadın ve ondan sonra hayatında neler değişti ?

HANDE: Hiç bilmediğim bir hayatın içine profesyonel olarak adım attım. Benim için bir okul gibiydi ve çok da uyumlu bir ekiptik. Hazırlık aşamasında ve sonrasında da oyuncu koçuyla çalıştım. Hayatımda çok uç bir değişim olmadı.

AYHAN: Kendini izlerken ne hissediyorsun. Çok eleştirirmisin kendini ?

HANDE: 124 Bölüm sürdü Küçük Kadınlar. Toplasan kendimi 4 sahnede beğenmişimdir, çok zor beğenirim. Ne olacak bilmiyorum ama çok eleştiriyorum kendimi. Belki de iyi bir şeydir bu bilemiyorum.

AYHAN: Kendi jenerasyonundan kadın veya erkek hangi oyuncuları beğenirsin ?

HANDE: Var tabii çok var. Mesela Bartu Küçükçağlayan`ı, Öykü Karayel`i, Okan Yalabık`ı, Muhammed Uzuner`i ve Demet Evgar`ı çok beğenirim.

AYHAN: Bundan sonra oyunculukla alakalı hedeflerin neler ?

HANDE: Çok büyük hayaller kurmuyorum ama Türkiye`de çok önemli yönetmenler var. Onlarla beraber çalışmak istiyorum. Tiyatro yapmak çok istiyorum. Ve bunun için çok çalışmam gerektiğini biliyorum. Önümüzdeki sezon tiyatroda olmak için şimdiden küçük küçük çalışmalara başladım. Bu sene de Kadir Has Üniversitesi`nde yüksek lisansa başlayacağım...

AYHAN: Peki çalışmak istediğin bir yönetmen var mı ?

HANDE: Evet. Fatih Akın`ın bir filminde yer almak muhteşem olurdu. Bir de oyuncu olarak Şener Şen`le oynamak çok isterim. Muhteşem bir usta. Çok hayranım çok...

AYHAN: Son dönemde Türk sinemasını nasıl buluyorusun ?

HANDE: Çok başarılı buluyorum. Bu arada ben İran sinemasını da çok severim. Kendi hikayelerimizi çekmemiz lazım. Bu açıdan çok zenginiz. Bir Mezopotamya durumumuz var bizim. Avrupa`nın, Amerika`nın uzak olduğu şeyler bunlar. Bu yüzden de ilgilerini çekmeye başladık...

AYHAN: Ödüllü filmlerin ve daha sanat içerikli filmlerin gişede başarılı olmamasını neye bağlıyorsun ? Bu sene Altın portakalda Zenne ödül aldı. Zenne`yi izyelebildin mi ?

HANDE: Bizler bazen bazı şeylere kafa yormayı sevmeyiz ve popcorn şeyleri sevip hemen tüketip orda da bırakmak istiyoruz. Popüler kültüre hizmet eden işlerin arasında da sanatsal filmlerin ki böyle bir ayrımı doğru da bulmuyorum çok sağlam bir yere oturucağını biliyorum ve seyirci de artık yavaş yavaş bunun farkına varmış durumda. Zenne`yi izledikten sonra bütün İstiklal caddesini ağlayarak yürüdüm. Düşünmek üstüne ağlıyorum çok acayipti beni çok etkiledi. Orda çok önemli bir eleştiri vardı.

AYHAN: Çağdaş genç bir Türk kadını olarak nasıl bir Türkiye hayal ediyorsun ?

HANDE: Sadece ülkenin her yerinde barış ve eşitliğin olduğu bir ülke hayal ediyorum.

AYHAN: Psikoloji eğitimi aldın. Peki bunun üzerine de çalışmaların olacak mı ?

HANDE: Çok istiyorum. Oyunculuk yaptığım sürece psikoloji hayatımın içinde olacak. Özel olarak da bir şey yapmak istiyorum, oyuncu psikoloğu olmak istiyorum. Ama bunun için biraz zamana ve birikime ihtiyacım var. Klinik psikolojisi alanında master yapmam gerekiyor.

AYHAN: Genel olarak Türk toplumunun psikolojik yapısını nasıl buluyorsun ?

HANDE: Çok yıpranmış bir haldeyiz. İntiharların arttığı, sigara ve alkol kullanımının arttığı ve bu anlamda herşeye dayanma ihtiyacı hissediyoruz kendi içsel yaşamımızda böyle çözüm buluyoruz. Bir an önce düzelmesi lazım.

AYHAN: Türk toplumunda kadının bulunduğu yeri nasıl buluyorsun ?

HANDE: Biraz erkek egemenliğinde bir toplumuz. Artık bu yavaş yavaş değişiyor kadınların her sektörde var olmaları çok ciddi bir değişimin başladığını gösteriyor. Geçmişten bu yana gelen süre içinde kadına hep baskı yapılmış ama artık kadınlarımız çok bilinçli ve özgürlüklerinin çok farkında...

AYHAN: Neden erkekler ekonomik özgürlüğü olan kadınlardan korkar ?

HANDE: Çünkü kadının her an bırakıp gitme ihtimali vardır. Erkeğe bağımlı olmayan kadın her an gidebilir bu erkek için korkutucudur. Aslında çok sığ bir düşünce. Erkeklerin bu tavrı çok içgüdüsel...

AYHAN: Sen özel yaşamında nasıl birisin? Hep gerçekçi misin?

HANDE: Ben duygusal bir şeyler yaşarken hiç bir zaman reel bakmadım ve hiç bir zaman da çabuk tüketen biri olmadım. Ben bu hayata bir kere geliyorum ve mutlu olmak için varım. Beni üzen bir şey varsa hayatımda bu erkek arkadaş da olabilir, dost da olabilir ya da iş de olabilir orada bitirip yoluma kaldığım yerden devam ederim.

AYHAN: Özel hayatında çok fedekarlık yapar mısın ?

HANDE: Evet çok fedakarlık yapıyorum ve bunun sancısını yaşıyorum ama hiç bir zaman da bunu kendime öğretemiyorum. Çok yandığım şeyler oluyor vaktimden, uykumdan, aklına gelebilcek herşeyden fedakarlık ediyorum. Çocukluğumdan beri böyleydim. Benim için önemliyse karşımdaki Roma`yı da yakarım...

AYHAN: Çok genç olamana rağmen evliliğe nasıl bakıyorsun ?

HANDE: (Güzel ve zor bir soru) gülüyor... Gerçekten evlenebileceğimi düşündüğüm an hiç düsünmem evlenirim. Benim gibi bir kadın için evlilik çok eğlenceli olabilir. Şöyleki, biriyle olma ve bir şeyleri paylaşma fikrini seviyorum. Yanınızda birinin olduğunu bilmek güvende hissetmek çok güzel. Aynı zamanda hayatı da kolaylaştıran bir şey. Çok bencilce görünebilir ama evlilik böyle bir şey... Etrafımda imrendiğim evliliklerde var :):) Evleneceğim kişi benim en iyi arkadaşım olmalı.

AYHAN: Yeni projelerin var mı? Bu sene seni ekranlarda görebilcek miyiz ?

HANDE: Çok özledim... Bu dönem benim için demlenme ve dinlenme dönemi oldu. Şu an net bir şey yok ama bu sene inşallah dizi, sinema ve tiyatroda da yer alacağım.

Leave a Reply