CTP’nin "Control freak"leri!

Control freak”, psikoloji biliminin argosunda kullanılan, davranış bozukluğu ile ilgili bir ifadedir...

Bu ifadeyi ilk kez İngiltere’deyken işittim...

Türkçe’de, Türkiye’de, Türkçe konuşulan ülkemizde bu ifadenin karşılığını bulamadım...

“Kontrol hastası” diyebilir miyiz bilemem... Sormak lazım bir psikoloğa ya da psikiyatriste...

Ama, kesinlikle bir “rahatsızlık” halidir, bunu rahatlıkla söyleyebilirim...

Psikolog değilim. Psikoloji bilimiyle de ilgilenmem ama bir kursa gitmiştim Londra’da... Mecburduk gitmeye bu arada belirtelim... Eğer bir kurumda yöneticiyseniz, mutlaka belli “yöneticilik” kurslarına gitme zorunluluğunuz var...

Neyse, o kurslardan birinde öğrenmiştim bu sözü...

“Control freak”... Telafuz olarak “Kontrol frik” diyebilirsiniz arzu ederseniz...

En kısa şekilde açıklayacak olursak, bir kişinin bu hastalıktan muzdarip olması hali; “o kişinin etrafındaki her şeye hükmetmeye çalışması çabası”dır...

Ama aklınıza gelen her şey...

Mesela profesyonel yaşantısında yönetici, özel yaşamında evli bir erkekse ve çocukları da varsa; karısının da çocukların da, profesyonel yaşantısında maiyetindeki herkesin da her şeylerine karışmak ister. Müdahale eder. O yönetir. O yönetmelidir.

Çok mükemmel bir eş, muhteşem bir baba ve şahane bir yönetici olabilir.

Ama tehlikelidir.

Neden?

Çünkü en küçük bir şey kontrolünden çıkarsa, kendini kaybeder.

Sahiplenir bu kişi.

Çok da sever.

Hatta herkesten daha çok işini, görevini, ailesini sevdiğini sanır. Buna gönülden inanmıştır.

Kontrolü kaybettiği anda, ne aile kalır, ne iş, ne çalışma arkadaşı...

Çok hırslıdırlar.

Kendilerine müdahale edilmediği, kararlarına karışılmadığı sürece de tehlikeli değiller...

Şimdi gelelim bizim partiye...

CTP – BG’ye...

Siyasette demokrasi var.

Oy alamazsanız seçilemezsiniz ama belirli makamlar ya da belirli noktalar var ki; onları ele geçirdiniz mi sırt hiç yere gelmez.

CTP – BG’de yıllardır o noktaları ellerinde tutan, artık siyaseti bırakması ve dışarıdan belki ağabeylik danışmanlık yapması gereken bıyıklı abiler; ki sayıları üç hade bilemediniz dörttür; “control freak” halinin en bariz örneklerini sergiliyorlar.

Bu sıkıntıdır...

Bir kere hep haklıdırlar.

Kesinlikle en çok bilendirler.

En büyük hizmeti, üstelik de karşılıksız en çok onlar yerine getirirler. MFÖ’nün şarkısındaki “sen neymişsin be abi!” onlara yazılmıştır!

Ve gelelim tehlike tarafına...

Kaybetmemeleri lazım... Kaybettikleri anda, gözleri en yakınlarını dahi görmez.

Herkes suçlu – hatalı olur... Dedikoduya başvururlar, suçlamaya başlarlar...

Oysa gitmeleri lazımdır. Bırakmaları kaçınılmazdır.

Şu anda CTP’de yaşanan kriz budur.

Kontrolü kaybetme; bir daha “en üst” noktalarda olmama gibi korkuya kapılan üç; hade bilemediniz dört kişi feryat etmektedir.

Bazılarının da işine gelmektedir bu durum.

UBP’de yaşanan parçalanma sürecinde de aynı “rahatsızlık” sebepler arasındaydı. “Asla kontrolü keybetmemem lazım” diyen ve yargıyı dahi takmayan bir kişi var mıydı yok muydu?

Kesinlikle vardı!

Şu anda CTP’deki kavgaya bakın...

Belki UBP gibi bölünme olmaz ama Girne, Mağusa, Lefkoşa gibi belediyeler elden gider...

Özellikle Girne ve Mağusa’da, parti içinde yaşanan krizin tek sebebi; “control freak” olan bir kaç kişinin olağan dışı hakim olma hırsıdır. Hayal edemeyeceğimiz kadar büyüklükte olan “kontrolü kaybetme” korkusudur. Kimse, bu bıyıklı abilerden büyük olamaz! Parti seçim mi kaybedecek? Umurlarında değil ki!  

Leave a Reply