Çocuğun 18. Ayına Dikkat Edin Yoksa…

Bebeklerin gelişimleri yakından takip edilmeli. Anne-baba bebeklerin hangi ayda hangi özellikleri gösterdiğini iyi bilmeli. Klinik psikolog Nazan Ülkü, bebeklerin özellikle 18. ayının önemli olduğunu söylüyor. Nazan Ülkü, 18 aylık olduğu halde birkaç kelime de olsa konuşamayan, göz teması kuramayan, seslenildiği zaman bakmayan ve ilgisi çekilemeyen bebeklerde otizmden şüphelenmek gerektiğini ifade ediyor.

Türkiye'de her 150 kişiden biri otistik. Otizm Platformu'nun verilerine göre 0-14 yaş grubunda 125 bin civarında otizmli çocuk bulunuyor. Gelişimsel yetersizlik ve nörolojik bir bozukluk olan otizmin, ilk iki yıl içinde belirtileri başlıyor. Çocuğunuz diğer çocuklara göre daha az gülüyor, seslenmenize rağmen tepkisiz kalıyor, göz teması kurmuyor ve dil gelişiminde problemler yaşıyorsa otizmin ipuçlarını veriyor demektir. Gelişimsel gecikmeleri "Ben de geç konuşmuşum" veya "Babası da küçükken böyleymiş" gibi bahanelerle geçiştirmeyin.

Acıbadem Hastanesi'nden klinik psikolog Nazan Ülkü, çocuğun gelişimlerinin yaşına uygun olup olmadığının takip edilmesi konusunda ebeveynleri uyarıyor. Otizm, genetik ve çevresel etkilerin bir araya gelmesi ile ortaya çıkıyor. Otizmin nedenleri ile ilgili çalışmalar halen devam ediyor. 80 genin otizme sebep olduğunun tahmin edildiğini ifade eden Nazan Ülkü, hamilelik sürecinde otizm tanısını koymanın mümkün olmadığını vurguluyor. Ülkü, otizm tanısındaki en önemli dönemin bebeğin 18. ayı olduğunu belirtiyor. Bebeklerin doğdukları günden itibaren kendilerine bakım veren kişilerle göz teması kurduğunu söyleyen Ülkü, "12. ayda başbaş yapabiliyor, dikkatlerini çeken cisimlere ilgi gösterebiliyor; seslenildiği zaman isimlerine tepki verebiliyorlar. 16. ayda ise birkaç kelime düzeyinde de olsa konuşabiliyorlar. Eğer 18 aylık bir bebek bu tepkileri göstermiyorsa mutlaka otizm açısından değerlendirilmesi gerekiyor. Aynı şekilde 24 aylık bir bebek de yaklaşık 10 kelime söyleyip 50'ye yakın kelimeyi anlayabiliyor. Şayet bebeğin dil gelişiminde de gecikmeler varsa otizm açısından değerlendirilmesi şart." şeklinde konuşuyor. Nazan Ülkü, göz teması kurma, ismiyle seslenildiğinde bakma, parmakla gösterme gibi becerilerin zayıf olduğu her durumda otizmden şüphelenmek gerektiğini belirtiyor.

Araştırmalara göre otizm, erkek çocuklarda kızlara oranla 3-4 kat daha sık görülüyor. Ülkü'ye göre bunun sebebi, araştırmalarda kesinlik kazanmasa da x kromozomundaki bir mutasyonla bağlantılı.

ANNE-BABANIN İŞBİRLİĞİ GEREKİYOR

 Çocuğunuzda otizm olabileceğinden kuşkulanıyorsanız, en kısa zamanda çocuk ruh hastalıkları uzmanı ya da çocuk nöroloğuna başvurun. Uzmanlar, otizmin derecesi, zekâ düzeyi, uyum ve iletişim becerileri, davranış gelişimini değerlendirmek için çeşitli testler uyguluyor. Otizmin kesin bir tedavisi yok. Hastalık, hayat boyu süren kalıcı bir rahatsızlık. Ancak erken müdahale ile belirtilerin sıklığında ve şiddetinde değişiklikler görülebiliyor. Otizm ile birlikte görülebilen dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik, takıntılı davranışlar gibi problemler için farklı tıbbi tedaviler uygulanıyor. Bilinen hiçbir ilaç otizmin ana belirtileri olan sosyal ve iletişimsel bozuklukları gidermiyor. Otizm tedavisinde hedef, ebeveyn-çocuk ilişkisinin düzenlenmesi, empatinin geliştirilmesi. Bu da özel eğitim ve psikoterapiden geçiyor. Anne-babanın otizmle ilgili bilgi edinmesi ve tedavi sürecinde çocuğuyla birlikte aktif olarak rol oynaması tedavide başarıyı artırıyor.

Sevilmekten hoşlanmaz, çevreleriyle ilgilenmezler

Diğer çocuklara nazaran daha az gülerler. Sevilmekten hoşlanmaz ve tepki gösterirler.

Anne-babanın seslenmesine karşın cevap vermez, tepkisiz kalırlar. Çoğu aile, çocuklarının sağır olduğunu dahi düşürür. Çevredeki insanların görünümleri, hareket ve davranışları dikkatlerini çekmez. Çevrelerinde kimse yokmuş gibi davranırlar.

Otistik çocuklar, daha çok konuşma gecikmesi ile doktora getirilir. Bedensel gelişimi yaşına uygun olan otistik çocukların konuşması yaşıtlarına göre oldukça geridir. Çocuklar uyumadıkları zaman yatakta kalmak istemez ve annelerinden ilgi bekler. Otistik çocuklar ise uyumadıkları halde saatlerce yataklarında kalabilir.

Zeynep Kaçmaz / Zaman

Leave a Reply