Canan EROL

‘’Kendini gerçekleştirmek’’ Hümanistik psikolojinin ortaya çıkmasında katkıları bulunan psikolog yazar prof. A. Maslov ‘un İhtiyaçlar hiyerarşisi kuramının beş temel kategoriye ayrılan piramidinin en üst basamağıdır. Maslov’a göre birey, bir kategorideki ihtiyacını gideremeden bir üst kategoriye yani kişilik geliştirme düzeyine geçemez. Önce Fizyolojik ihtiyaçların giderilmesi gerekir .Daha sonra güvenlik ihtiyacı gelir. Ait olma ve sevgi basamağı sevmek ve sevilmek isteyen ait olmak isteyen insanın ihtiyacıdır. Sonraki basamak saygı ihtiyacı: İnsanın başarılı olduğu yada hizmet ettiği bir konuda takdir edilmesi. Bu şekilde insanın kendine güveni gelir ve sonucunda kendine saygıda duyar. Piramidin en üst kategorisinde yer alan teori kendini gerçekleştirmek ise tüm ihtiyaçları karşılanmış olsa dahi bireyin içinde hissettiği boşluğu gidermeye çalışması ile ilişkilidir. Tüm ihtiyaçları giderilse bile kendini tam olarak ortaya koyamadığını düşünen insan bu eksikliği gidermek için çalışır. Bu arayışın sonucunda bilge kişilik makamına ulaşılır . Maslov bir sözünde şöyle demiştir.’’5.sınıf bir çorba 1.sınıf bir yağlı boya tablodan daha değerlidir’’. Yani İnsanlar açken susuzken zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamazken bir sanat eseri ile ilgilenmek yada tiyatroya gitmek filan gibi ihtiyaçları olmaz. Bir nevi aç ayı oynamaz durumunun özetidir. Doğu ve batının hayata bakış açısı arasındaki derin farklılıkları da içerebilen bir kuramdır. Elbette ki kültürümüzde hümanizm tasavvuftur. Yunus Emre’dir .Mevlana’dır. Sufi’nin ilahi kaynaklı insan sevgisi temeldir.’’ Yaradılanı sever, yaradandan ötürü’’.

Bir Musevi olarak doğan ve daha sonra Müslüman olan Amerikalı psikoloji Profesörü Robert Frager , hem bir sufi hem de cerrahi tarikati önderlerinden bir dervişdir. O Namı-diğer Şeyh Ragıp ‘dır. Harvard’da sosyal psikoloji üzerine doktora yapmış, Berkeley’de ve Harvard’da psikoloji dersleri vermiş ,psikoloji de ‘’dördüncü ekol’’ olarak kabul gören ‘’Ben ötesi psikolojinin’’ kurucusudur. Ben ve ötesi psikoloji nedir? Profesör Robert Frager’a göre İnsanın var olabilmesi için temel ihtiyaçlarından biri kendi potansiyeli ve yaratıcılığını kullanmaktır. Örneğin kuş uçtuğu sürece bir kuştur. Kanatları olmazsa uçamaz ve hasta olur. İnsanda kapasitesini ve yaratıcılığını kullanamadığı sürece hastadır.

Herkesin içinde keşfedilmeyi bekleyen bir güç vardır. Bunun için insanın kendinden güçlü bir şeye inanması gereklidir. 21.yy’da psikolojinin insanın spiritüel inançları üzerine daha fazla eğilmesi gerekliliğini savunur. İlginç olan Profesörü islam ve tasavvuf ile tanıştıran şeyh, kapalı çarşıda hocalık yapan, sahaflar çarşısında kitap dükkanı olan bir sahaftır. Prof. Frager’a Şeyh Muzaffer Özak’ın anlattığı güzel bir öykü vardır; Bir gün bir adam Muzaffer efendinin yanına gelmiş ve ‘’Ben de bir sufi olmak istiyorum’’ demiş . O da sormuş, hayatında hiç bir kadına aşık oldun mu? Adam ‘’hayır’’ demiş. Muzaffer efendi de ona ‘’Sen git önce bir aşkı öğren’ ’demiş. Sevmediğiniz zaman mutsuz olmanız kaçınılmazdır. Belki de bu yüzden içimizde kapkara boşluklarla dolaşıyoruz. Düzen ve ego emrediyor ve biz tüm kaynaklar sınırsızmışçasına tüketiyoruz Sufilerin egolarını terbiye etmiş olmaları ve tasavvufun söylediği sevmeyi bilmeyi, tasavvufun insana ve egoya bakışını mükemmel olarak nitelendirir. Tasavvuf da her şeyin kalpte olduğunu öğrendim der.Profesör, Freud’dan farklı bir söylem içindedir. Tasavvufun insana faydalarından söz eder. Pek çoğumuz panik atak,depresyon,anksiyete bozukluğu,uyku problemi ve öfke kontrolü ile mücadele etmeye çalışıyoruz. Sağlıklı ve tutarlı ilişkiler kuramıyoruz. Kendimizle kuramadığımız bu tür bir ilişkiyi başkalarıyla nasıl kurabiliriz ki ? Anti depresanla mı? Robert Frager’a göre Hristiyan, Budist yada her ne isen ne olduğun fark etmez ben ötesi psikoloji ,inançların insan psikolojisi üzerindeki öneminin asla göz ardı edilmemesi gerektiğini savunur. Manevi rehperliğin tedavinin bir parçası olacağını ileri sürer. Ben severim ben ötesi kuramını çünkü bilirim ‘’Bir ben var ki bende benden içeri’’. Ben bir psikolog değilim. Halkla ilişkiler ve Sinema Tv alanlarında eğitim görmüş bir iletişimciyim . Maslov’un yada Frager’ın kuramları hakkında yazdıklarım kişisel bir ilgi alanı, merak ve genel kültür düzeyini geçmeyecektir. Psikologluk taslama niyetinde değilim.‘’Kendini gerçekleştirmiş insan’’ denildiğinde sizin aklınıza kimler geliyor? Sanıyorum Prf . Frager, ilginç hayat hikayesi ve geliştirdiği kuram ile kendini gerçekleştirmiş bir insan bu durumda. Geçtiğimiz günlerde Nobel alan göğsümüzde taşıdığımız şeref madalyası misali bizi gururlandıran , adeta taze bir nefes veren , Mardin ,Savur doğumlu 2015 Nobel kimya ödülü sahibi Profesör Aziz Sancar’da şüphesiz kendini gerçekleştirmiş insandır. Gazi M. Kemal Atatürk silah arkadaşlarıyla birlikte bir ulusun kaderini tayin eden başkumandan .O 7 yaşında babasını kaybetmiş, neredeyse tüm eğitim hayatını yatılı okullarda tamamlamış , bir genç adam olarak, 42 yaşında cumhuriyetimizin kurucusu olmuş, döneminin çok ilerisinde bir liderdir. Dünyadan bir örnek Barak Hüseyin Obama’da kendini gerçekleştiren insana bir örnektir. Öğrenci olarak Amerika’ya gelmiş Kenyalı bir gencin siyahi oğludur. Yönetmen Alen Parker’ın 1988 yapımı Mississippi Burning (Mississippi yanıyor) filmini bir kez izleyen bu ismin nedenini anlayacaktır. Malcom X, Annesi akıl hastanesine kapatılmış ,babası yedi yaşındayken öldürülmüş, on üç yaşına geldiğinde koruyucu aileye verilerek evlat edinilmiş yirmi yaşında hapishaneye girmiş bir genç adamken siyahi islam hareketinin öncüsü olmuştur. Muhammed Ali sadece bir boksör olarak ringde mi mücadele vermiş sanıyorsunuz? Yoksul bir madenci adam ve temizlikçi bir annenin şiddet ve sevgisizlik içinde büyümüş kızının bir gün Oprah Winfrey adında bir medya devi olacağını kim tahmin edebilirdi? Türk asıllı Amerikalı kalp cerrahı profesör Mehmet Öz ‘de kesinlikle doktor bir babanın Harvard mezunu oğlu olarak önce mesleki başarısı ile ardından Amerikan halkının sevgilisi olduğu, ‘’Dr Oz’’ isimli Tv programı ile kendini gerçekleştirmiş insanın başarılı bir örneğidir. İki ismin kesiştikleri yol epey farklı ilerlemiş. Biri Harvard’lı bir cerrah Mehmet Öz . Yakın dostu , patronu ve yapımcısı ise orada burada bursla okumuş şiddet ve yokluk içinde büyümüş yüzyılın en etkili kadınlarından biri sayılan Oprah Winfrey. Hayat böyle bir şey işte ve böyle yaşam öyküleri ile daha renkli ve güzel. Şaşırtıcı, sıra dışı ve cazip…Birbirinden apayrı hayatlar ,coğrafyalar ve koşullara rağmen başarıda kesişen yollar..

‘’Kendini gerçekleştirmiş insan’’ deyince aklıma, zenginliğe refaha doğmak anlamında, doğuştan şanslı insanlar için kullanılan ‘’ Ağzında gümüş bir kaşıkla doğma’’ deyimi geliyor . Ağızlarında gümüş bir kaşık ile doğma şansına sahip olmadığı halde, şartları zorlamış ve başarmış insanlar. Hayat yolculuğunda tüm o ihtiyaç piramidi basamaklarını sabırlarıyla elde etmiş insanlar. Doğdukları coğrafyanın kavruk, naçar koşullarına yada içinde yaşadıkları yoksulluğa, kişisel acılara veya engellere rağmen çareyi zekalarında, yeteneklerinde, mücadele güçlerinde bulmuş insanlar. Bilim, siyaset , sanat, teknoloji, spor, medya ve iş dünyasında nice kendini gerçekleştirmiş isim var. Yaşam öyle sıkı şartlara maruz bırakmış ki onları acıya dirençleri ve sabır eşikleri belki de bu yüzden çok yüksek. Maneviyatları ve azimli kişilikleri ile adanmış hayatlar var o başarıların altında. 30 yaşında Nasa’da görev almayı başaran Astrofizik Profesörü Feryal Özel’de kendini gerçekleştirmiş insana örnektir. Maslov’da. Onun ‘’kendini gerçekleştirmeyi ‘’ neden? Piramidin en tepesine yerleştirdiğini anlamak istiyorsanız yaşam öyküsünü okuyunuz. ’’İnsan ne olmaya muktedir ise o olmalıdır’’…

 

Leave a Reply