Yüksel Yılmaz

SPOR PSİKOLOJİSİ

16 Nisan 2015 Perşembe 09:30

Psikoloji bilimi bireyi ve davranışlarını ele alırken bireyin davranışlarını belirleyen zihinsel süreçleri dikkate alır. Algılama, düşünme, öğrenme, belleme,  unutma, yargılama, yorumlama, duygu, heyecan, güdülenme (motivasyon) ve davranış ya da eylem bunlardan bazılarıdır. Spor psikolojisi sporcunun ne yaptığı, niçin yaptığı ve nasıl yaptığı ya da neyi yapmadığı, niçin yapmadığı ya da yapamadığı gibi konuları ele alarak sporcuların spor eylemlerindeki psikolojik davranışlarını inceler.

 

Spor iyi antrenörlerin ellerinde ise topluma iyi insan kazandırmada çok katkılıdır. Psikosomatik olarak gereksinmeleri doyurucu ve zevk veren bir olgudur. Sporda psikofizyolojik işbirliği önemlidir. Tüm spor eylemlerinde zekâ, dikkat, irade, yargılama, yorumlama gibi psikolojik işlevler bulunur. İyi bir sporcu branşında aktif eylemle enerjisini kullanma isteğini, daha çok çaba harcadığını ve başarmaya kararlı olduğunu her defasında belli eder. Bu durum iyi bir antrenörün gözünden kaçmaz.

 

Hareketleri meydana getiren süreçler mekanik, enerjik, organizasyonel, büyüme, öğrenme süreçleridir. Performansı daha iyi anlayabilmek için bireysel farklılık durumunun, fiziksel hareket ortamında bireyin, yetenek, kapasite ve becerinin iyi bilinmesi gerekir. Stres, kaygı ver sürantrenman hali performansı duruma bağlı olarak psikolojik etkiler. Sporcunun spor dışı yaşamı ile spor yaşamı arasında farklılık var mıdır? Sporcunun bu durumu genel bir karakter ve kişilik özelliği midir yoksa bazı özel durumlarda mı ortaya çıkmaktadır? Bu sorular cevapsız kalmamalıdır.

 

Bazı sporcular antrenöre karşı disiplinsiz, bazıları antrenmana dirençli, bazıları bencil  (egosantrik), bazıları aşırı kaygılı, bazıları sıkça yalana başvuran ve bazıları ise başarıdan korkan özellikler taşırlar. Bu durum antrenörün gözünden kaçmaz. Spor yapmakla birey başarı sağlar, önemli olma duygusu elde eder, güçlü olur, saldırganlığı giderir, kendini belli ederek ön plana çıkar, dostluk ve arkadaşlıklar kazanır, bazı kötü hasletler zamanla ortadan kalkar.

 

Güdülenme yapılacak eylemin yönünü, gücünü ve öncelik sırasını belirleyen, organizmanın içinden ya da dışından kaynaklanan dürtülerin etkisiyle bireyin harekete geçmesidir. İçsel güdülenmesi iyi olmayan sporcular, kazanma ve sonuçla bilinçli olarak ilgilenmezler. Sporcunun belirlenen hedefe yöneltilmesi daha çok çaba harcayacak şekilde isteklendirilmesi içsel güdülenme açısından etkilidir. Dışsal güdülenmede ödül, ceza, sözel iletişim gibi yöntemlerdir. Türü, miktarı, zamanı iyi ayarlamış ödül hataların düzeltilmesi ve kendine güvenin gelişmesinde sporcuyu olumlu etkiler. Cezanın ödüllendirmeye nispeten etkisi daha azdır. Ceza korkusu bir yandan hata ve olumsuzlukların tekrarını önlerken, diğer yandan sporcunun kendine güven duygusunu azaltarak onu tutarsız davranışlara yöneltebilir.  Güdülenme sporcunun yapılacak konuşma ve görüşmelerle sözel olarak etkilenmesidir. Bunu başarmak için konuşmalar öğüt verici olurken abartılı da olmamalı, hatalı hareketlerin düzeltilmesinde yansız davranılmalı, konuşma ve görüşmeler salt moral bozucu değil yönetici ve isteklendirici olmalıdır.

 

Seçkin antrenörler zirveye güdülenirler. Zaten başarı motivasyonuna da sahiptirler. Geleceğe yönelik plan yapar ve geleceği kestirebilirler. Diğer insanlarla bir arada iken dışa dönük ve cana yakındırlar. İçinde yaşadıkları toplumun kültürel değerleriyle uyumludurlar. Bilinç düzeyleri yüksektir. Strese karşı heyecan bastırmakta maharetlidirler. Siyaseten seçilmiş ya da atanmış liderlere nispeten daha yüksek liderlik özelliklerine sahip oldukları anlaşılır. Bu kişiler liderliğe isteksiz değil aksine isteklidirler. Çünkü bu onların içlerinde bekleyen bir yetenektir. İşler kötü gitse bile suçlamaları kabul ederek sorumluluğu üstlenebilirler. Bu kişiler psikolojik baskılara dayanıklıdırlar ve tuttuğunu koparırlar. Gerçeklerle yüz yüze gelmekte cesur ve olgundurlar, heyecanı denetleyebilirler. Yapmacık olmadıkları için doğal kızgınlık eğilimlerini makul olarak dışa vurmaktan kaçınmazlar. Bu kişiler başkalarının kendilerine bağlanma ihtiyacına karşın ilgisiz kalma eğilimi gösterirler.

 

Bir arada spor yaptığınız arkadaşlarınız eğer uzun süredir spor yapıyorlarsa iyi karakterli olma olasılığı yüksek demektir. Fakat yeni gelenlere karşı daha temkinli olunmalıdır. Uzun süreden beri spor yapan biri böyle iyi bir ortamı tercih ettiğine göre kötü alışkanlıklardan uzak duruyor olabilir. Hangileri iyidir? Sizinle ilgilenerek bunu her fırsatta belli eden, güçlü olduğunuz yönlerinizi görüp bunları açığa çıkarmaya çalışan, zayıf yönlerinizi hoşgörüyle karşılayan, gelişiminize yardımcı olan, dinlemesini bilen, başarıya ulaşmanız için yardımcı olan, sizinle sıkılmayan, hep sömürürcesine istemeyen bir o kadar da veren, zor anlarınızda yol gösteren, size karşı sabırlı, size arka çıkan, zaman ayıran, arkadaşlığı korumak için çaba gösteren biri iyi biridir. İyi bir arkadaşlık kişisel kazanç ya da maddi başarı üzerine kurulmaz; kişinin sosyal konumundan, başarı ve başarısızlıklarından etkilenmez.

 

Antrenörün en nemli sorunlarından birisi de seçimdir. Takım oyuncuları nasıl seçilmelidirler? Seçimde ölçütler nelerdir? Seçimi temel alan başlangıçtaki performans ile yarışmalarda gösterilen performans arasında nasıl bir ilişki vardır? Sporda başarıyı etkileyen temel etkenler nelerdir? Şu halde iyi bir antrenör iyi bir gözlemci olarak sporcunun psikolojisini iyi okuyabilir.

63 defa okundu.

Open all references in tabs: [1 - 7]

Leave a Reply