Yeni Eğitim Sisteminde, Güneydoğu’da Kalabalık Sınıflar Çocukları …

Yeni Eğitim sisteminde 60- 70 kişilik sınıf mevcudu olan Güneydoğu'da sınıf mevcutlarının 100'e kadar çıkacağı tahmin ediliyor.

Haber: Güneydoğu'da Kalabalık Sınıflar Çocukları Olumsuz Etkileyecek

Yeni Eğitim sisteminde okula başlama yaşının aşağı çekilmesi, 60-70 kişilik sınıf mevcudu olan Güneydoğu'da sınıf mevcutlarını 100'e kadar çıkaracağı, çocukların psikolojisini olumsuz etkileyeceği ve çocukların zihinsel ve bilimsel gelişimi konusunda olumsuz etki yaratacağı belirtildi. Uzmanlar Türkçe bilmeyen çocukların okula başlamasının da çocukta ciddi dezavantaj yaratacağı ve birleştirilmiş sınıflarda kendinden büyük çocuklarla aynı ortamda eğitim gören küçük çocuklarda özgüven sorununun ortaya çıkacağını söyledi.

4+4+4 eğitim sisteminde okula başlama yaşanın aşağıya çekilmesine tepki gösteren Eğitim-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Kasım Birtek zaten kalabalık olan sınıf mevcutların yeni sistem ile daha kalabalık hale geleceğini söyledi. Kasım Birtek, "Geçen sene sınıf mevcutları ortalama 45 civarındaydı. Ama bazı okullarda su sayı 80'di. 80'ler 100'ü aşacak, 45'ler de en azından 80, 90'nı bulacak. Bu da oturma yerinin bile bulunmayacağı bir ortamı gündeme taşır"dedi. 83 aylık çocukla 60 aylık çocuğun aynı sınıfta olacağını ancak bunların oynacağı oyun etkinliğin farklı olduğunu söyleyen Kasım Birtek, bunların aynı ortam bulunmasının sakıncalı olduğunu söyledi. Okul öncesi öğretmenlik formasyonu ile sınıf öğretmenliği formasyonlarının başka olduğunu hatırlatan Birtek, "Madem oyun oyanatacaktınız ana sınıflarını niye kaldırdınız. Yani o doğrultuda formasyon alan okul öncesi öğretmenin girebileceği bir sınıf daha uygun olurdu. O yaştaki çocukların tümünde yani 60 veya 66 aylık çocukların tümünde kas gelişimi, zihinsel gelişimi ve ruhsal gelişimi zaten yeterli değil. O yaştaki çocukların bir çoğu tuvalet ihtiyacını karşılayamaz durumda. Artı yoksul kesimlerin bulunduğu bölgelerde yetersiz beslenmeden dolayı kas, zihinsel ve ruhsal gelişimleri daha alt düzeyde olur. Böyle olunca da bölgemizde batıda yaşanabilecek bir sorunun katmerlisi yaşanacak" diye konuştu.

Eğitim-Sen Şube Başkanı Birtek, bölgede ana dil sorunu da olduğunu ve çocuğun bu konuda da sıkıntı çekeceğini ifade etti. Birtek, "Bununla birlikte sistemle beraber ana dilde eğitiminde gündeme getirilmesi gerektiğini düşünüyorum"diye konuştu.

Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim görevlisi Özlem Tolan ise, okul yaşının bu kadar aşağıya çekilmesinin çocukların genelini olumsuz etkileyeceğini, çünkü okula başlayabilmek için çocuğun psikolojik olarak belli bir olgunluk düzeyine gelmesi gerektiğini söyledi. Özellikle 0-6 yaş arasının çocukların gelişim düzeyi açısından çok önemli olduğunu söyleyen Uzman Klinik Psikolog Tolan, "Zihinsel, Bilişsel gelişim, hareket gelişimi, sosyal gelişim, öz bakım gelişimi, çocuğun normal düzeyde olmasını bekliyoruz. 60-66 ay arasında okula başlama açısından hiç uygun bir dönem değil. Bunun zihinsel beceri tarafı, arkadaş ilişkileri tarafı var. 60-66 ay çok sakıntılara yol açacak bir dönem" dedi.

"BESLENME YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLARI DAHA ÇOK ETKİLENECEK"

Olayı Güneydoğu ve Diyarbakır açısından ele aldığında sıkıntılarında dahada artacağını söyleyen Psikolog Özlem Tolan şöyle dedi:

"Sınıf mevcutlarımız çok kalabalık. Şimdi ilkokul, ortaokul, lise gibi 3'lü bir sisteme geçince sınıf mevcutlarının daha da artmasını bekliyoruz. Bu da sosyo ekonomik düzeyi daha düşük olan ailelerin çocuklarını daha ciddi dezavantajlar bekliyor. Çünkü gelişimsel gerilikleri ve gelişimsel düzeyleri bu ailelerinden çocuklarında daha fazla görülüyor. Beslenme yetersizlikleri, fiziksel ihtiyaçların karşılanamaması, çok kalabalık ailelerden gelen ve fiziksel olarak ihmal edelin çocuklar daha dezavanjlı olarak başlayacaklar. Kalabalık sınıflar ve yetersiz beslenme ve çocukların fiziksel ihmal edilmesi, çocuğun öğrenmesi açısından da sorunlar yaşayacaktır."

"BİRLEŞTİRİLMİŞ SINIFA GİDEN ÇOCUK KENDİNİ DEĞERSİZ HİSEDECEK"

Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim görevlisi Özlem Tolan, kırsal alanda bulunan ve sayıları yüzlerle ifade edilen birliştirilmiş sınıflardaki eğitimin de yeni başlayacak çocukları olumsuz etkileyeceğini belirterek, "Çocuğun muhtemelen kendinden büyük çocuklarla, yani hareket becerileri, yürümesi, koşması daha hızlı olan dil gelişimi daha yeterli olan kendini daha iyi ifade eden sosyal becerileri gelişmiş çocuklarla bir arada olması o diğer çocukları muhtemelen kendilerini daha güvensiz ve daha eksik hissetmelerine yol açacaktır. Çünkü her çocuk yaşıtıyla bir arada olduğu zaman kendini daha iyi hissediyor" dedi.

Psikolog Tolan, çocuk için 3 aylık zaman dilimi bile çocuğun genel gelişimi açısından çok önemli olduğunu; çocuk okula gittiğinde Türkçe bilmediği zaman zaten ciddi anlamda bir sıkıntı ve güçlük yaşayacağını ifade etti. Tolon, "Okuldaki bilişsel çaba gerektiren okuma yazma neden sonuç ilişkisi kurabilme, harfleri tanıma, öğrenme bağ kurma gibi beceriler açısından Türkçe bilmemenin de ciddi bir dezavantaj yaratacağını düşünüyorum" diye konuşu.

SS,FA(GG/AAA) - Diyarbakır

Leave a Reply