Will(Babam İçin) Filmi ve Çocuk Psikolojisi

Çocuk eğitimi ve psikolojisinin ülkemizdeki gelişimini görebiliyor musunuz?

Evet her anne-baba kendince üzerine düşeni yapıyor ama "kendince" olduğunu vurgulamakta fayda vardır. Ebeveynler kendi kültürel çerçevesinde aktarım yapıyorlar. Nesilden nesle akan bir şuur akışı diyebiliriz.

Yalnız takdir edersiniz ki, herkesin eğitim seviyesi ve kültürel yapısındaki farklılıklar, yaşıt olan yeni neslin geleceğini belirleyecektir. Lakin toplum buna göre gelişecektir.

Yani ayrılmaz bütünlük gösteren sosyoloji ve psikoloji, ailelerin aktarımına bağlı olacaktır.

Tabi söz konusu durum böyle hal alınca, çocuk eğitiminde gösterilen tutum standartsızlıkla devam etmektedir. Örneğin; bir aile çocuğuna "hadi göster amcalara" da diyebiliyor, "çok ayıp çocuğum" da diyebiliyor. Ahlaki farklılığı yeni nesil olacak çocuklar topluma karıştıklarında bocalayarak göstereceklerdir.

Gönül ister ki, çocuk gelişimine yeterli önem verilse... Verilmiyor anlamına gelmez ama veriliyor anlamına hiç gelmez... Bakmak ile görmek arasındaki fark kadar önemli.

Terörün kuşattığı ülkemizde, geceler boyunca çocuğun bir gülümsemesi için fedakarlık yapan ailelerin terör bilinçaltı ile bu ülkede ne kadar sağlıklı eğitim vereceği de meçhuldür. Lakin aşmak gerekir. Yıllarınızı verdiğiniz çocuklarınızı kör kurşunlara göndermek acı verici...

Çocuk gelişimi ve psikolojisi üzerine sayfalarca yazabilirim. Bu yazının ilk giriş kısmındaki temeli farklı bir noktaya taşıyacağım.

***

WILL- Babam İçin Filmi.

Annesi 3 yaşında ölen, babası da çalışmak zorunda olduğu için çocuğu kilise eğitimi odaklı bir yere yatılı olarak teslim eden bir hikaye.

Baba çocuğuna uzaklarda hep Liverpool dergileri ve posterleri gönderiyor. Çocuğuna kavuşmak için hayaller kuruyor. Yol bir şekilde kesişiyor. Çocuğuna babalığını hissettiriyor. Kuramadıkları ailenin temelini atıyorlar.

Liverpool aşığı baba-oğul...

İstanbul'daki final maçına bilet alıyor babası. Sonra baba bir anda ölüyor. Çocuk için travma...

Hikaye başlıyor burada. Çocuk maça gitmek için okuldan kaçıyor. Sonra Saraybosna'lı eski bir futbolcuya denk geliyor. Beraber yola çıkıyorlar. Bir bakıyorlar biletler sahte çıkıyor. Karşılarına iyi insanlar çıkıyor. Çocuk dünya basınının ilgisini çekiyor. Derken meşhur oluyor.

Liverpool Fan No :1  oluyor. Bir numaralı Liverpool taraftarı...

Bu hayal şu temaya varıyor.

Bir çocuğun hayaline kavuşması için herkes seferber oluyor.

İşte bahsetmek istediğim temel nokta; bir çocuğun hayalinden daha önemli hiçbir şey yoktur. Onların hayaline kavuşması için elinizden geleni ardınıza koymayın.

Belki sizin de hayalleriniz vardı. Birileri sahip çıkamadı.

Siz sahip çıkın.

Hem çocuklara hem de hayallerine...

 

Leave a Reply