Türkiye’de İnanç Psikolojisine Dair Bazı Yerel Eleştiriler


Toplumlarn akkan ve sürekli deien dinamik yaps, baz dönemlerde belli sosyal olgularn görece daha ön plana çkmasna yol açar. Türkiye’de özellikle 1980’lerden balayarak 2000’lere doru deien ve dönüen sosyo-politik iklim ve slami oluumlarn etkin faaliyetlerine bal olarak, bireylerin zihinlerdeki inanç, din ve dindarlk alglarnda ciddi deiimler açkça fark edilmektedir. Bu fark, dindar kesimin geleneksel slam anlayndan, slam dininin öz kaynana -Kuran- Kerim- referansl bir anlaya doru dönütüü gerçeiyle görünürlüünü artrmtr. Söz gelimi, baörtüsü 1980’lerden önce ‘namus’ kavramyla özdeletirilirken, imdilerde ‘dinin bir emri’ olarak telakki edilmektedir.

Türkiye’nin sosyo-politik yakn tarihinde devlet eliyle gerçekletirilen kimi inklâplar, -cumhuriyetin ilan (1923), halifeliin kaldrlmas (1924), medreselerin kapatlmas (1924), öretimin birletirilmesi (1924), er’iyye mahkemelerinin kapatlmas (1924) diyanet ileri bakanlnn kurulmas (1924), apka ve kyafet inklâb (1925), tekke, zaviye ve türbelerin kapatlmas (1925), mecellenin kaldrlmas (1926), laikliin kabulü (1928) vb.- çeitli slami oluumlarca, dine kar bir ‘tehdit’ olarak alglanm ve bu dini oluumlar 1980’lerin ortalarna kadar faaliyetlerini ‘yer altndan’ sürdürmülerdir. Sözü geçen faaliyetler, daha sonraki süreçte, siyasi iktidarn dindarlarn ‘lehine’ duruu, demokratikleme çabalar, dindarlarn önemli bir ksmnn ekonomik refaha ermesi gibi pek çok irili ufakl faktörün farkl oranlarda bileimi sayesinde belli doygunlua erimi ve zihinlerde görünür hâle gelmitir. Özellikle günümüzde bahsi geçen dini faaliyetlerin nispeten daha etkin ileyen sisteminin ivmesini görmek hiç kimseyi artmyor olmal.

Psikoloji bilimi için inanç, din ve dindarlk alglarnn deiip dönümesi, alg ve zihniyet yaplarn anlayabilmek adna ciddi aratrma alanlar olarak deerlendirilebilir. Ancak Türkiye’de inanç psikolojisi, teorik olarak psikolojinin bir alt aratrma alan olmasna ramen pratikte pek az psikoloji eitimi alm aratrmacnn sistemli olarak üzerinde durduu bir disipline karlk gelir. nanç gibi psikolojik, sosyolojik, fizyolojik ve hatta evrimsel arka planlar bulunan bir olgunun psikoloji camias tarafndan ‘ana damar’ olarak incelenmemesinde pek çok siyasi, kültürel, ekonomik ve yöntemsel sebepler olabilir. Bununla beraber, bahsi geçen durumu sosyal bilimlerin mekânsal ve ontolojik yapsyla ilikili baz etkenlerin de etkilediini düünüyorum. Örnein, bilim dünyasnn doa bilimleri alannda multidisipliner eilimler ve giriimler artsa da -biyokimya, biyofizik gibi- sosyal bilimlerde, bu süreçler evrimsel yani daha yava iliyor görünmektedir. Söz gelimi çou kez ayn koridor ya da yakn katlarda yerleim gösteren sosyoloji, psikoloji, tarih, antropoloji gibi sosyal bilimler arasnda derin bir iletiimsizlik söz konusudur. Bir sosyal bilim disiplinin çalmalarndan dierleri genellikle ‘habersizdir’. Özelletikçe ayran ve birbirinden kopmu izlenimini veren bu disiplinlerin insanla ilgili ina ettikleri bilgiler, çou kez multidisipliner olarak telif edilmemekte, bu durum ise ‘parçalar’ arasnda kaybolmu bir ‘yap-boz insan motifine’ neden olmaktadr. Muhtemelen insana dair pek çok çalmann indeterministik -belirlenmezcilik- bir yönünün de oluu bu durumu tetikliyor olabilir. Zira atomda, hücrede veya yldz içerisinde, insanda olduunu söylediimiz formda, bir iradenin olmay sosyal bilimler için doa bilimlerinde olduu gibi deterministik -belirlenimci- bilgiler ina etmeyi mümkün klmamaktadr. Dier taraftan inanç psikolojisi her ne kadar Türkiye’nin psikoloji camias tarafndan yeterince çallmam bir alan olsa da, Türkiye’deki lahiyat Fakültelerinin Din Psikolojisi Ana Bilim Dallar -din psikolojisi ad altnda- özellikle son 25 ylda pek çok çalma gerçekletirmitir. Bu balamda gerçekletirilen çalmalarn bir ksm Batl aratrma yöntemlerini referans alarak ‘bilimsel’ ölçütler çerçevesinde yaplrken; dier bir ksm dini temelli referanslarla ele alnmtr. Ayn koridor ya da yakn katlarda yerleim gösteren sosyal bilim dallar arasnda dahi mekânsal ve ontolojik nedenlerden ötürü iletiim kopukluunun olmas, lahiyat Fakülteleri kaynakl din psikolojisi aratrmalarnn niçin çou kez dikkate alnmadn daha anlalr klmaktadr. Bu durumun, tahmin edebileceiniz üzere, ideolojik dinamikleri de vardr. Ancak meselenin o yönüne vurgu yapmann pratik sonuçlar vereceini zannetmediim için sadece sosyal bilimlerin mekânsal ve ontolojik duruunun çktlarna dikkat çekmek istedim.

Son Söz;

Bana göre, sosyal bilimcilerin ‘sosyal sorumluluk’ hissederek bahsi geçen ikirciklie bir son vermesi Türkiye’de sosyal bilimlerin gelecei açsndan hiç kukusuz büyük önem arz etmektedir.

 

Kaynaklar

Bayramolu, A. (2006). “Çadalk hurafe kaldrmaz” demokratikleme sürecinde dindar velaikler (1. Bask). stanbul: TESEV Yaynlar.

Köse, A. (2008). Türkiye’de Psikoloji ve Din Psikolojisi. Yaynlanmam yüksek lisans tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 

Leave a Reply