Şu kara gözlü, kıvırcık koyunların psikolojisi var ya hani; bir uçurumdan atladı diye diğerleri de onu takip edip atlıyor, hepsi telef oluyorlar.
Hani şu dillerden düşmeyen sürü psikolojisi…
- ay şekerim bunlarınki sürü psikolojisi, biri ne yaparsa ötekisi de aynısını yapıyor, ne söylerse aynısını söylüyor
- sorma hayatım, ne anlar bunlar farklı olmaktan, oldun mu şöyle sıra dışı olacaksın ki ilgi çekebilesin
Sürü psikolojisi deyince, çoğumuzun anladığı da bu. Sorsan herkes rahatsız.
Evet, çok önemli bir olgu… dünyada tüm değişimler bazı sıra dışı, sürüyle aynı düşünmeyen cesur insanların var olanları yıkıp yerine yenilerini koyması ile oluşmuş.
Hatta sürü psikolojisi konusunda Bernard Shaw'ın şu meşhur sözünü hatırlatayım; "Mantıklı bir insan, sürüden ayrılmaz ve kendini dünyaya uydurur. Mantıksız bir insan ise sürüden ayrılıp dünyayı kendine uydurma hususunda ısrar eder. Dolayısıyla dünyadaki tüm gelişmeler sürüden ayrılmış mantıksız insanlar tarafından gerçekleştirilir."
Sürü dışına çıkma istemi mantıksızlık mıdır, tartışılır durur. Ancak her değişimle yeniden kurallar oluşturulmuş, o güne kadar bilinen genel geçer doğrular alt üst edilmiş, her değişim kendi kural ve doğrularını dayatmış! Bir başkası gelmiş o da kendi doğrularını kabul ettirmiş, yeni bir düzene ön ayak olmuş. Sürünün en önde gideni sürünün yeni lideri, yeni taklit edileni, yeni inanılanı olmuş.
Sürüden ayrılanı kurt mu kapmış? Ayrılan aklını kullanabilmişse kurda yakalanmamış çünkü kurda yem olmamak baya bir akıl gerektiriyor, ancak bu sefer de “sürüden ayrılanlar sürüsüne” dahil olmuş.
Sürü psikolojisi, evet doğru bir psikoloji değil, ben de kabul ediyorum. Hatta sürüye dahil olmamak artık genel geçer bir doğru olmuş. Sıra dışı olmak, farklı düşünebilmek, kendi aklına ve yeteneğine güvenebilmek, kral çıplak diye bağıran çocuk gibi olabilmek…bunların hepsi bir bireyde olması gerekenler.
Ancak, pek bir kendinden emin görünen ve belki de hayali küçük aliler diye tanımlayabileceğimiz bir başka sürünün, genel geçer doğrudur diye, bireyi sürüye dahil olmakla suçlaması ve hatta üzerinde baskı oluşturması da doğru değildir.
Sürünün doğruları mutlaka yanlış mıdır? Ya sürüden ayrılanların doğruları? Hangi doğrular bunlar? Neye göre, kime göre?
İçgüdüsel davranışları sürü psikolojisinden ayırt edebilmek gerekiyor.
Sırf farklı olabilmek adına kendi doğrularını mutlak doğru olarak görüp, bir diğerine bunu dikte ettirmesi de baskının ve şiddetin bir başka çeşidi değil midir?
Sürü psikolojisinin temelinde "sürü" olgusu var… ha “sürüye dahil olanlar sürüsü” ha “sürüden ayrılan sürüsü”, benim için bir farkı yok.
Her iki sürü de kendi düşüncelerine uymayanı sürüye dahil olmakla suçlamıyor mu? Her iki sürüde birbiri için tehdit oluşturmuyor mu?
Burada asıl olan akıl ve vicdandır. Birey akıl ve vicdanını yitirdiği zaman hangi sürüye dahil olursa olsun hiçbir önemi ve değeri yoktur.
İster hep beraber uçurumdan atlarlar, isterse atlamaz ya kurdun kapmasını beklerler, ya da kasabın kesmesini.