Stres Amerika’nın En Büyük Derdi

Amerikan Psikoloji Birliği’nin araştırmasına göre Amerikalıların stres seviyesi giderek artıyor. Araştırmaya katılanların neredeyse yarısı son beş yıl içinde stres seviyelerinin yükseldiğini söyledi. Stresin ana nedenleriyse para, iş ve ekonomiye ilişkin kaygılar. Katılımcılar sağlık sorunlarının da büyük stres kaynağı olduğunu bildiriyor. Bunda çok sayıda Amerikalının yaşlanan ya da kronik hasta olan aile bireylerine evde bakmasının payı büyük.

Down ailesi, güne erken başlıyor. 7 yaşındaki Ava, akciğerlerde mukoza birikmesine ve enfeksiyona yol açan, genetik sistik fibroz hastası. Sistik fibroz hastanın besin ve gıdaları sindirmesini de engeliyor. Ava, tedavi amacıyla elektrikli bir yelek giyiyor. Hastalık tamamen tedavi edilemiyor.

Elektrikli yeleği günde iki kez giyen Ava, ayrıca çok sayıda ilaç da kullanıyor.

Jillian ve Phillip Downs, özel ihtiyaçları olan çocuklarına, yaşlı ya da kronik hastalığı olan aile bireylerine evde bakan milyonlarca Amerikalı aileden biri. Suzanne Mintz, Ulusal Aile Bakım Birliği’ni, 1990‘ların başında, eşine multipl skleroz teşhisi konulduktan kısa süre sonra oluşturmuş.

Şimdi eşinin günlük ihtiyaçlarını karşılıyor.

Mintz, evliliğinin büyük stres altında olduğunu söylüyor: ”Birkaç kez ağır depresyon geçirdim. Ancak sonunda birbirimizle nasıl geçineceğimizi öğrendik.”

Mintz, yardım almanın çok işe yaradığını söylüyor. Amerikan Psikoloji Birliği de ‘Amerika’da Stres’ başlıklı raporunda yardım almanın önemine değiniyor.

Strese bağlı bozuklukların tedavisinde uzman olan Katherine Nordal, bakıcı aile fertlerinin destek aldıklarında kendilerini daha iyi hissettiklerini söylüyor: ”Hasta bakan kişiler, diğer aile bireyleriyle, arkadaşlarıyla ya da toplumdaki diğer destek sistemleriyle temasa geçtiğinde yalnız olmadıklarını anlıyor, depresyonla daha iyi başa çıkıyor.”

Jillian ve Philip Downs destek ağının faydalarını görenlerden. Çift, sistik fibroz bakım merkezlerinde çalışanlardan, tedavi için bağış toplayan örgütlerden ve en önemlisi birbirlerinden destek alıyor.

Philip Downs, ”Stresle başa çıkmanın sihirli formülünü henüz bulamadık ama iletişimin büyük payı olduğu kesin,” diyor ve şöyle devam ediyor: ”Biz çok şanslıyız. Philip de, ben de, kızımız ve kendimiz için ne yapmamız gerektiğini biliyor, çatışmaya düşmüyoruz.”

Kızları Ava’nın hastalığının yanısıra yeni bir bebek bekleyen Downs çiftinin sıkıntısı çok, ama en azından stresle nasıl başa çıkacaklarını biliyorlar.

 

Leave a Reply