SPOR PSİKOLOJİSİ PENCERESİNDEN SALİH UÇAN OLAYI

MERSİN (İHA) - Spor Psikoloğu Dr. Nedim İnce, Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman’ın, genç yetenek Salih Uçan’ı Medical Park Antalyaspor maçında oynatmasının ona güvendiğinin göstergesi olduğunu belirterek, Kocaman’ın bundan sonra da bu güveni devam ettirmesi gerektiğini söyledi.
Spor Psikoloğu Nedim İnce, Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman’ın, Medical Park Antalyaspor karşılaşmasının 77. dakikasında oyuna aldığı genç futbolcu Salih Uçan’ın yaptığı hata sonucu takımın yenildiği yönünde yapılan eleştirileri, spor psikoloji açısından değerlendirdi. Bu olayın, Aykut Kocaman, Salih Uçan ve bunu değerlendiren insanlar olmak üzere üç boyutu olduğunu ifade eden İnce, “Bu kadar genç bir çocuğu takım gerideyken alıp, bu sorumluluğu ona niye yükledi’ diye değerlendirenler, daha çok olaya klasik yolla bakıp, bu işlerin yavaş yavaş olması gerektiği düşüncesinden yola çıkıyorlar. Eğer Salih orada o hareketi yapmasaydı veya o hareket golle sonuçlansaydı bunların hiç birini söylemeyecekler, ‘Aferin, bak güvendi aldı, o da görevini yerine getirdi’ diyeceklerdi. Yani buradaki yorumlar daha çok sonuç bazlı yorumlar” dedi.
Genç ve yeni bir yeteneği takıma adapte etmenin iki yolu olduğunu dile getiren İnce, “Bir tanesi, daha az süreler vererek, takım öndeyken takıma alıştırabilirsiniz. Bunun doğruluğu yanlışlığı yoktur, sadece bir tercihtir. Ama bir de daha etkili olabilen başka bir yöntem vardır; güvendiğiniz yeni, genç bir oyuncuyu kritik bir zamanda oyuna sokarsınız. Bunun o oyuncuya mesajı, ‘ben sana güveniyorum’dur. Oyuncu oyunu çevirmeye katkı sunar, sunmaz ama oyuncu bu mesajı alır. Salih Uçan’ın oyuna girdikten sonra topu kaptırdığı an, o mesaj üzerine yaptığı bir davranıştı. Salih Uçan, ‘Teknik direktörüm Aykut Kocaman bana güveniyor, oyunu çevirmem konusunda bana görev veriyor’ dedi ve ayağına çok uygun pozisyonla gelen topu bu güvenle kaleye şut atmayı tercih etti. O süreç içinde topu kaptırdı ve kaptırdığı top gol olarak geri döndü” diye konuştu.
Salih’in kendine verilen görevi yerine getirmek adına yaptığı bir davranış sonucunda golün yendiğini, bunun da çok doğal olduğunu kaydeden Dr. İnce, bunun risk almak, inisiyatif kullanmak anlamında gerekli olduğunun altını çizdi.

“İLK HATADA GÜVENİ ORTADAN KALDIRMAMAK GEREKİYOR”
Önemli olanın, sporculara gösterilen güvenin yapılan ilk hatayla ortadan kaldırılmaması olduğunu vurgulayan İnce, bir yerde iş varsa mutlaka hata da olacağına dikkat çekti. Kocaman’ın da futbolda hatalar olacağını dile getirdiğini aktaran İnce, şöyle devam etti:
“Önemli olan bu hataları en aza indirip skoru etkilemeyecek halde tutabilmek. Ben bir spor psikoloğu olarak Aykut Kocaman’ın Salih Uçan’a güvenmesini takdirle karşılıyorum. Şimdiye kadar bu tür şeyleri yapmadı diye hep eleştiriliyordu. Burada çok cesur bir çıkış yapmıştır, bir şanssızlık yaşanmıştır, bir hata olmuştur; bu, Kocaman’ın yaptığı hareketin yanlış olduğu anlamına gelmiyor. Salih’e daha sonra sahip çıkması da doğru bir yaklaşımdır. Kocaman, Salih’e gösterdiği güveni diğer maçlarda da oynatarak devam ettirmeli ve Salih’in ilk maçta oluşan hata nedeniyle kendi üzerine ağır baskı ve sorumluluk hissetmesini engellemeli. Hem birebir konuşarak hem de sonraki maçlarda oynatarak bunu göstermeli. Bunu da başarabileceğine inanıyorum.”
Aykut Kocaman’ın bu davranışına dünya yıldızı Pele’yi örnek gösteren İnce, “Dünya Kupası’nda ilk yer aldığı maçta Pele çok gençti. Teknik direktörü ona güvendi maça aldı, şansı yaver gitti, gol attı ve hızla başarı merdivenlerini tırmandı. Bu spor tarihine geçmiş bir örnektir, bu da bir yöntemdir” dedi.

“SALİH’İN DE SANAL BİR HAVAYA GİRMEMESİ GEREKİYOR”
Herkesin, Salih Uçan’ı savunma adına hakkında çok güzel şeyler söylediğine işaret eden İnce, sözlerini şöyle tamamladı:
“Salih Uçan’ın bu olumlu şeyleri ancak emekle çalışarak, disiplinle birleştirirse bir işe yarayabileceğini bilmesinde yarar var. Sanal bir havaya da girmemesi gerekiyor. Yani ‘ben çok yetenekliyim, geleceğin dünya yıldızıyım’ dememeli. Doğrudur, çok yeteneklidir, gelecekte dünya yıldızı olma kapasitesi vardır ama biz biliyoruz ki, her alanda yüzde 20 yetenek, yüzde 80 emek, disiplin, çalışma vardır. O nedenle bu yeteneğini ancak disiplinli bir çalışmayla emekle süsler, geliştirir ve kullanırsa Salih Uçan beklenen yere gelebilir. Bir taraftan Salih’e bu mesajın da verilmesi gerekiyor. Burada da spor psikilojisi önemli. Eğer böyle genç bir oyuncuyu siz ilk defa maçta oynatacaksanız, teknik direktörün yapacağı şey; takımın spor psikoloğunu devreye sokmaktır. Spor psikoloğu, Salih ile birebir konuşarak motive edecek ve maçın atmosferine kafa olarak hazırlayacak. Böyle bir şanssızlık yaşandı, maç sonrası da alacak spor psikoloğunu bu hatanın yarattığı travmayı, sıkıntıyı birlikte aşmanın yollarını bulacak ve böyle şeylerin takıma, sporcuya zarar değil, yarar sağlayacak vakalar haline getirmesini sağlayacak.”

Leave a Reply