Rehber Öğretmenler Bilgi’de Ergenlik Dönemini Tartıştı

İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü "Ergenlikte Sosyo-Duygusal Gelişim: Ergenliğin Fırtınalı Sularında Seyretmek" adlı eğitim programı düzenledi.

Eğitim programı, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Dartan, İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Sanver, Yrd. Doç. Dr. Zeynep Çatay Çalışkan, Yrd. Doç. Dr. Ayten Zara,
Yrd. Doç. Dr. Ryan Wise - Yrd. Doç. Dr. Ümit Akırmak ve Yrd. Doç. Dr. Murat Paker katılımıyla gerçekleştirildi.

Bazı teorisyenlerce ikinci bir doğum evresi olarak nitelendirilen ergenlik çok önemli fiziksel, bilişsel ve sosyo-duygusal değişimlerin meydana geldiği, çok üretken ama bir o kadar da sancılı bir evre. Seminerde ergenlikte duygu dünyasında ve sosyal ilişkilerde ön plana çıkan değişiklikler ile sosyal medyanın bu süreçleri nasıl etkilediği üzerinde duruldu.

Tüm gün seminerde "Ergenlik döneminde duygu dünyasındaki değişimler", "Ergenlerde şiddet, zorbalık ve dürtü kontrolü sorunları", "Yeni sosyalleşme modelleri: Sosyal medyanın iyisi, kötüsü, çirkini" gibi konular ele alındı.

Yrd. Doç. Dr. Ryan Wise ve Yrd. Doç. Dr. Ümit Akırmak "Yeni sosyalleşme modelleri: Sosyal medyanın iyisi, kötüsü, çirkini" konulu sunumlarında sosyal medyanın ergenlik dönemindeki gençler üzerindeki etkilerine değindiler.

Wise ve Akırman rehber öğretmenlerine, "Sosyal medya yaşantımızın her alanında ön plana çıkıyor. Türkiye her ay ortalama 30 saat ile dünya üzerinde en çok aktif çevrimiçi kullanıcıya sahip üçüncü ülke. Sosyal medyanın eğlence, eğitim, iletişim gibi iyi tarafları, bağımlılık, depresyon, mahremiyet sorunları, cinsellik ve pornografi, şiddet gibi kötü yanları ve siber zorbalık, beden algısı, cinsel sömürü ve psikolojik sömürü gibi çirkin yanları bulunuyor" uyarısını yaptılar.

Bu anlamda Yrd. Doç. Dr. Ryan Wise ve Yrd. Doç. Dr. Ümit Akırmak ailelere ve öğretmenlere bir kaç öneri de bulundular; "Gençlerin neler yaptıkları takip edilmeli, ilgilenilmeli ve gençlerle konuşulmalı, internet üzerindeki iyi fırsatlar vurgulanmalı, interneti nasıl kullanacakları öğretilmeli ve gençlerle tepkili değil girişken iletişim kurulmalı."

Yrd. Doç. Dr. Murat Paker ise depresyonun dönemimizde çok ciddi boyutlarda olduğunu ve özellikle endüstrileşmiş ülkelerde bu oranın daha da yükseldiğini, sosyal medyanın artmasıyla birlikte yüz yüze iletişimin azaldığını ve insanların eski zamana oranla daha fazla yalnızlaştığını dile getirdi. Bunu kısmen de olsa tersine çevirmek adına okullarda öğrencilerin başka insanlarla ortak faaliyet gösterecekleri sosyal aktivitelere katılmaları gerektiğini vurguladı.

Tüm gün süren eğitim seminerlerine yaklaşık 150 rehber öğretmen katıldı.

Leave a Reply