Prof Dr Nuri Bilgin son yolculuğuna uğurlandı

Prof. Dr. Nuri Bilgin için önce üniversitede ardından da Bornova’daki camide cenaze töreni düzenlendi. Törende konuşan Prof. Dr. Bilgin eşi Françoise Bilgin, "Nuri, beni duyuyorsan seni sevdiğimi bil. Gitmenin bu kadar kolay olduğunu bilseydim, seni daha çok severdim. Sen acayip bir adamdın ve içimizde daima yaşayacaksın" dedi. Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, konuşması sırasında gözyaşlarına hakim olamazken, Prof. Dr. Bilgin’in, öğrencileri ve akademisyenler de büyük üzüntü yaşadı.

Afyon’un Sandıklı İlçesi’nde 1948 yılında dünyaya gelen ve eğitim hayatının ardından Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü Psikoloji, Pedegoji Kürsüsü’nden mezun olan Prof. Dr. Nuri Bilgin, 1976 yılında asistan olarak girdiği Ege Üniversitesi’nde birçok öğrenci ile biliminsanı yetiştirdi. İki dönem Edebiyat Fakültesi’nin dekanlığını yapan ve 2014 yılından bu yana Edebiyat Fakültesi Senatörlüğü’nü sürdüren Prof. Dr. Bilgin, geçen salı fenalaşınca Ege Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı ancak kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Ölümüyle Ege Üniversitesi’ni yasa boğan Prof. Dr. Bilgin için bugün Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar Mötbe Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi. Törene, Rektör Prof. Dr. Candeğer YIlmaz, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bilgin’in eşi Françoise Bilgin, çocukları Kerim Bilgin, Kerem Bilgin, öğrencileri, akademisyenler, yakınları ve biliminsanları katıldı. Törende konuşan Françoise Bilgin, "Burada bulunarak bana çok ciddi destek oldunuz. Onun aramızda ne kadar büyük bir boşluk bırakacağını biliyoruz. Ama biz bir aileyiz, birbirimize destek olacağız. Nuri ile Fransa’da 1974 yılında karşılaştığımızda birbirimizi tanıdık ve bir daha ayrılamadık. Hayatımız bir gül bahçesi miydi pek değil. Evet gül bahçesiydi ama bütün dikenleriyle. Çok didiştik, kavga ettik, birbirimize ödün vermezdik ama hiç ayrılamadık. Çok farklıydık ama birbirimizden çok şey öğrendik. Çok ayrı kültürlerden geliyorduk ve hiç kolay olmadı, her şeye rağmen birbirimizle birçok şeyi paylaştık. Zamanla daha hoş görülü olmayı öğrendik, özellikle de o. Ben onu çok sevdim, o beni daha çok sevdi. Hala bana çocuksu sevgi sözcükleriyle hitap ederdi. Çok sağlık sorunları vardı, onları bize yansıtmamaya çalışıyordu, ben onu hiç hasta gibi görmedim. Ona hiç hasta bakıcı gibi davranmadım, onun öyle bir iradesi ve enerjisi vardı ki hasta olduğuna hiç inandırmadı bize. Her zaman zekasına, çalışma gücüne, yaptığına olan inancına hayran oldum. Beni hala şaşırtıyordu. Nuri, beni duyuyorsan seni sevdiğimi bil. Gitmenin bu kadar kolay olduğunu bilseydim, seni daha çok severdim. Sen acayip bir adamdın ve içimizde daima yaşayacaksın" diye konuştu.

"60’INCI YILIN EN KÖTÜ KONUŞMASI"

Rökter Yılmaz, sahnedeki Prof. Dr. Bilgin’in tabutuna dokunduktan sonra gözyaşları içinde konuşma yaptı. Rektör Yılmaz, "Bugün 60 yılını kutlayacak Ege Üniversitesi coşkusunun en kötü konuşması. Ege Üniversitesi kocaman bir çınar yaprağını düşürdü. Yaşamla ilgili düşüncelerimiz varlığa inandığımız kadar bildiğimiz bu evrendeki yaşam döngüsüne inanmakla da ilgili bir şekilde var olduk, bir şekilde de bildiğimiz kadarıyla bu fiziksel bir ayrılıkla noktalanıyor, sonrasını bilmiyoruz. Fakat bu fiziksel ayrılık için kelimeler bulup kendimizi ikna etmeye çalışıyoruz ama galiba bugün bunları yapmakta zorlandığımız bir gün çünkü zamansız, hem de çok zamansız. Kurguyu bilmiyoruz ama gerçekten zamansız. Son 6 ay, 60’ıncı yılda daha fazla neler yapılabilir diye, daha çok sohbete dayalı günler geçti. En son geçen cuma 2.5- 3 saate yakın sayın dekanla değerler sempozyumunu konuşmuştuk. Pek çok konu başlığımız oluşmuştu, bana ’Bak hoca, sana bir sempozyum yapacağım. İkimizin de çok hoşuna gidecek. Çok iyi ses getirecek. Hiç merak etme’ dedi. Ben kendisine Ege Üniversitesi’nin emekliler değil emekli olup deneyiminden yararlananlar cenneti olduğunu hatırlattım. Yaklaşık 3 yıldan beri Sosyal Bilimler Araştırma Geliştirme Merkezi açmak üzere benim biraz stres verecek kadar baskım olmuştu. Bir şekilde ilk yıllarda ertelemeye çalıştı, işlerini bahane etti ya da yapmak istemedi ama geleceğe dönük olarak ikna oldu o zaman da bu merkeziyle ilgili epey çaba sarf etti. Şimdi stresin ve yorgunluğun bu hızlı sonuca ne kadar katkısı vardır diye sorguladığımda, acaba çok mu stres verdim diye kendimi suçlayacak mıyım bilmiyorum" dedi.

URLA’DA TOPRAĞA VERİLECEK

Kendini tanıyanların gönüllerinde taht kuran Prof. Dr. Bilgin için Bornova Yeni Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Prof. Dr. Bilgin’in ilk eşinden olan kızı ünlü yazar Elif Şafak’ın yurt dışında olması nedeniyle törene katılamadığı belirtildi. Öğle kılınan cenaze namazının ardından Bilgin toprağa verilmek üzere Urla İlçesi Kuşçular Köyü’ne götürüldü.

Open all references in tabs: [1 - 4]

Leave a Reply