Siyasal şiddet üstüne psikoloji çalışmaları, savaş, soykırım, terörizm gibi konular yanında, protesto ve devrim gibi konuları da işliyor. Kötülüğün psikolojisiyle devrimler ve protestolar psikolojisinin ayrı ayrı incelenmesi, zorunlu.
Büyük kötülükler yapanların (işkence, katliam vb.) patolojik vakalar değil normal insanlar olarak çalışılması, ceza almaları için önemli. Kötülüğün psikolojisi için, bireysel kötülük (kötü insanlar) ile kurumsallaşmış kötülük (kötü kurumların kötülüğe ittiği iyi ya da normal insanlar) arasında ayrım yapılıyor. Ancak, kötüleri sistemin kurbanı saymak, onların cezadan muaf tutulması gibi doğru olmayan bir sonucu doğuruyor.
Ana hatlarıyla, iki tür siyasal şiddet açıklaması var: Olumsallık (contingency) ve kalıtsallık. İlki, siyasal şiddeti, gereksinimlerin karşılanmamasıyla açıklıyor. İkincisiyse, bunu, insandaki güç açlığına bağlıyor. Buna göre, fırsatını bulursa güç uyguluyor insan. Şiddetin yararı, zararından çoksa, şiddet uyguluyor. Bu, hem kalıtımsal belirlenimcilikle hem de homo economicus modeliyle uyuşan bir açıklama. İki açıklama için de, çözüm, kurumlar.
Önyargı, ayrımcılık, baskı, çoğulculuk gibi konuları inceleyen gruplararası çalışmalar alanında yaygın olan dört kuram, gerçekçi çatışma, kimlik, sistemi meşrulaştırma ve toplumsal baskınlık kuramları.
Toplumsal baskınlık kuramının kullandığı önemli kavramlardan biri, meşrulaştırıcı mitler. Bunlar, “bir toplumsal sistem içinde, toplumsal değeri dağıtan toplumsal pratikler için ahlaki ve entelektüel meşrulaştırmayı sağlayan tutumlar, değerler, inançlar, kalıpyargılar ve ideolojiler” olarak tanımlanıyor (Sidanius ve Pratto, 2004, s.323).
Toplumsal baskınlık kuramının esin kaynakları arasında, Marks’ın ‘ideoloji’ kavramı ve Gramsci’nin ‘ideolojik hegemonya’ kavramı da var. Meşrulaştırıcı mitler, işlevleri açısından, hiyerarşiyi güçlendirici ve hiyerarşiyi zayıflatıcı tipler olarak ikiye ayrılıyor (Sidanius ve Pratto, 2004, s.324). Toplumsal baskınlık kuramı, hem sistemi meşrulaştırma kuramından hem de evrimsel psikolojiden etkileniyor. Toplumsal baskınlık yönelimi ölçekleriyle görgül çalışmalar yürütülüyor. Hiyerarşi ve eşitlik, temel araştırma konuları.
Siyasal kararlar konusunda, son zamanlarda, ekonomik modelden etkilenen bilişsel yaklaşımlar yaygınlaşıyor. Siyasal davranış için, ussal ve usdışı modeller sözkonusu. Grup düşüncesi (groupthink), usdışı modele örnek. Bir parti/lider/ideoloji izleyicisi, bir noktadan sonra, lidere kör bir itaat geliştirip eleştirel düşünce yetilerini yitirebiliyor. Aynı biçimde, politik karar verme davranışı için, normatif (-meli, -malı; ideal durum ya da olimpik durum) ve pozitif (betimsel) ayrımı yapılıyor. Birincisi, ‘olması gereken’e, ikincisi ise, olana karşılık geliyor.
Kısa kısa notlara geçelim:
- Irkçılık, yeraltına iniyor; gizli yapılıyor. Bu nedenle, geleneksel ırkçılık kuramları yerine, simgesel ırkçılık kuramları geliştiriliyor.
- Haberlerde verilen siyasal içerik, siyasal propagandayla verilen içeriğe göre daha etkili oluyor; çünkü izleyici, ikinciye ta baştan alerjik tepki veriyor. Haberde ise, bir ölçüde nesnellik yanılsaması oluşuyor.
- Birbirine benzeyen partiler ve parti-içi adaylar nedeniyle, siyasal reklamcılığın bir meslek ve araştırma alanı olarak yükselişi sözkonusu.
- Tutucuların düşünce yapısının daha az karmaşık olduğu ve hayatın daha çok düzenli olması ve hayatta belirsizliklere yer olmaması gibi eğilimlere sahip olduğu bulgulanıyor (Jost ve Sidanius, s.178).
- Kimi durumlarda, kamuya hesap verirlik (public accountability), siyasetçilerin yanılgılarını arttırabilirken, bazen de azaltıyor.
- Sivil itaatsizlikten yalnızca ordu karşıtlığını anlayan ve otoritenin ve otoriterliğin farklı alanlardaki farklı biçimlerini göz ardı eden liberal tez, sorgulanmalı; çünkü, otorite, heryerde, itaatsizlik de, aynı biçimde her yerde olmalı.
Politik psikoloji, politikacıların geçmiş hatalarından ders çıkarmak üzere ve yeni kararlarda yanılgıyı en aza indirmek amacıyla önerilerde bulunabiliyor. Siyasal kararlarda yanlışları engellemek için, politik psikologlar, temel bilişsel ve toplumsal yanılgılar hakkında, siyasetçilere eğitim verebilir. (UBG/HK)
Ek okuma: Jost, John T. Sidanius, Jim (2004). Political psychology. New York: Psychology Press.