PDR ve Psikoloji Öğrencileri Ulusal Kongre’de Buluştu

Gelişim Noktası tarafından organize edilen Ulusal Psikoloji ve PDR Öğrencileri kongresi Girne Amerikan Üniversitesi Kıbrıs Yerleşkesi Karmi Kampüs'te 9 - 10 Mart 2013 tarihlerinde gerçekleşti.

Temel misyonunu PDR ve Psikoloji bölümü arasındaki tartışmaları sonlandırmak olan etkinliğe yaklaşık 600 PDR ve Psikoloji Öğrencisi katıldı. Bir çok akademisyen ve uzmanın konuşmacı olarak katıldığı kongerede web sitemizin Genel Yayın Editörü Maruf BEÇENE "Psikolojik Kariyer" başlıklı bir sunum yaptı. Konuyla ilgili sitemize açıklama yapan Maruf BEÇENE şunları söyledi:

"Ruh sağlığı yasasının olmayışı öğrencilerin zihninde kariyer planlarıyla ilgili ciddi soru işaretleri bırakmıştır. Malesef bu konuda öğrencilere etkin bir rehberlik hizmeti verilmektedir. Bu belirsizlik bir çok öğrencide endişeye dönüşmüş. Yaklaşık 40 kişilik bir öğrenci grubu çok güzel bir organizasyona imza attı. Üniversite Yönetimi de tüm imkanları seferber etti. Çok özel bir motivasyon vardı öğrencilerde. Daha örgütlü bir birliktelik ruh sağlığı alanında daha kalıcı sonuçlar üretebilir. Sözün özü ruh sağlığının geleceği adına bu kongrede ki heyecanı önemli bir umut ışığı olarak gördüm." 

Kongre Başkanı Levent Kayıkçı açılış konuşmasında şunları söyledi:

"Birbirinden faklı iki bölüm olan PDR ve Psikoloji bölümlerini ortak bir alanda buluşturmak ve bunu bir kongre haline getirmek zor olduğu kadar yorucudur. Bu zorluğu GAÜ'de başardığımız için mutluyum. Desteklerinden dolayı GAÜ Rektörü Prof. Dr. Yıldırım Öner'e ve GAÜ Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Süleyman Davut Göker'e teşekkürler ederim. Bu kongreyle çatışmayı değil birlikte güç olmayı amaçladık. Karşımızda duran bu tablo bu konuda başarılı olduğumuzu bize gösterdi. Katılımınız için hepinize ayrıca teşekkür ederim.

Türkiye Üstün Zekalılar Derneği Başkanı Mehmet Hilmi Eren:

"Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Soğuk bir İstanbul sonrası, Kıbrıs'ın havası bize çok iyi geldi. TÜZDER'in kurucusu ve başkanıyım. Milli Eğitim'de de çalıştım. Burada da Psikologlarımız, PDR'cilerimiz var. Üniversitede ders veriyorum. Bana akademisyenlerimiz dert yanıyor, öğrencilerin kalitesi iyi değil diye. Lisede ne yapılıyor diye liseleri suçluyorlar. Nerede eski öğrenciler diyorlar. Liselerde de çalıştım, oradaki hocalar da bu öğrenciler ortaokulda hiç mi bir şey öğrenmemişler, çok boş geliyor diyorlar. Ortaokullarla da çalıştım, onları da dinledim, onlar da Sınıf öğretmenlerini suçluyorlar. Sınıf öğretmenleri de okul öncesini suçluyor. Okul öncesiyle de konuştum, onlar da aileleri suçluyor. Aile eğitiminin önemine dikkat çekiyorlar. Yani anlayacağınız, arada kaynayan çocuklar oluyor. Bu kısır döngüde, bu kurumlar arası çatışmanın ortasında 2 alan var. Psikoloji ve psikolojik danışmanlar. Kilit noktalar. Bu bölümler işte burada ortaya çıkıyor".

GAÜ'den yapılan açıklamada, Kongrenin çalıştaylar ve konferanslarla devam edeceği bildirilirken, PDR ve Psikoloji bölümleri için çok faydalı bir kongre olduğunun altı çizildi. 

GAÜ Rektörü Prof.Dr.Yıldırım Öner:

"Akademisyen meslektaşlarım ve siz değerli öğrencilerin gelmesinden dolayı büyük bir onur duyduk. Mutluluğumuzu bir kat daha arttıran şey, öğrencilerimizin böyle bir kurul oluşturarak böyle bir sorumluluğu üstlenmesi ve kongreyi düzenlemesi. Böyle bir kongreye ev sahipliği yapmak gurur verici. Hem Psikoloji, Hem PDR Ulusal Öğrenci Kongresi ilk defa gerçekleşiyor. Bunun ilk  kez ve GAÜ'de gerçekleşiyor olması bizleri onurlandırıyor. Üniversitemizin misyonuna yakışır bir kongre olduğunu düşünüyorum.

Bu tür kongreler, bu çağda, her şeyin çabucak değiştiği bu çağda, bilgi paylaşımını getiriyor. En iyi üniversite hocası dahi her şeyi biliyorum diyemiyor, çünkü bilgi hızla değişiyor. Bu yüzden bu tür kongreler, öğrenmenin ve bilgi paylaşımının önemini ortaya çıkarıyor"

GAÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saadettin Yıldız:

"İletişim çağındayız, çok uzak yerlerde yaşayan insanlarla saniyeler içinde konuşabiliyor, saniyeler içinde sesimiz onlara gidebiliyor ve ses alabiliyoruz. İnsanlar oturdukları yerden evrenin derinliklerine sinyaller gönderebiliyorlar. Her geçen gün, teknoloji bizi daha fazla bir yere oturtuyor. Oturmak zorunda bıraktırıyor. Oysa insanoğlunun göz göze gelmeye  çok ihtiyacı var. Yüzünü görmek önemlidir. Biz gözüne bakamadığımız bir insanın iç dünyasını çözemeyiz. Teknoloji sürekli bir yere bakmayı emrediyor adeta. Ya telefona, ya dizimizin üstündeki bilgisayara. Sürekli bi yere bakıyoruz. Oysa ki birbirimize bakmaya ihtiyacımız. Ruhumuzu çözmeye ihtiyacımız var. Gittikçe yalnızlaşıyoruz. Birbirimizi anlayamıyoruz bu yüzden. Gerek Rehberlik, gerekse Psikoloji bölümleri burada ortaya çıkıyor. İnsanın ruhunun yeniden inşasında önemli görevler almak zorundalar. İnsanoğlu kendi ruhunun sesini yeniden duymaya muhtaç ve bu yönlendirmeyi yapacak olanlar da sizlersiniz." 

Leave a Reply