Özlem AKKEL PSİKOLOG ozlemakkel.com

İsmin anılınca atan kalpler bir daha düşünür oldu.
Yüreğim yanıyor, herkesin yüreği yanıyor, nasıl kıydılar sana.
O kadar masumane bakıyorsun ki fotoğrafında/ bir o kadar suçlayıcı geliyor bana.
Tüm acılarından sorumluluk alıyorum ve suçluyorum kendimi hiçbir şey yapamadım diye.
Gözlerim yanıyor günlerdir, ağlamaya bile utanıyorum resminin karşısında.
Sen orada acı çekerken benim gözyaşlarımın kaç Özgecan’a faydası dokunur diyorum.
Sonra susuyorum her zamanki gibi, susmaya devam ediyorum.
Okumaktan takip etmekten başka şeyler arıyorum eylemsiz.
Sonra küsüyorum bu dünyaya, kızıyorum erkeklere, üzülüyorum çaresizliğimize.
Sana tekrar tekrar bakmaya gücüm yetmiyor. Kendimi suçluyorum her defasında.
Özgecan acı çekerken sen neredeydin, neden engelleyemedin diye.
Ahh güzelim.. Sadece yüreğim yanıyor..Yanıyorum..Senin ateşinle..

 

Aradan neredeyse bir hafta geçti ve tanımadığımız bir kimse için hala yastayız. Belki de çok iyi tanıyorduk onu kendi kardeşimizden, kızımızdan, sevdiklerimizden..


Bireysel psikoloji, davranışlarımız, hedeflerimiz, kariyer, iletişim yöntemleri, duygularımıza değinirken toplumsal bir facia patlak verdi. Toplumsal psikoloji tek tek hepimizin ruhunu ele geçirdi. Belki her zaman olan olayları farklı açılardan gördük belki de farklıydı gerçekten yaşananlar. 14 Şubat Sevgililer Günü sevgili ve çok kıymetli bir kızımızın katliyle başladı. Toplum genelinde büyük üzüntü ve öfkeye sebep oldu. Gazetelere yansıyan masumca bakan yüzünde hiçbir anlam veremedik öyle vahşice ölüp gitmesine.. Zaten vahşetin bir anlamı olamazdı, anlayamazdık.

 


Bir insanı öldürmek, kesmek, yakmak sözlere döküldüğünde bile iç parçalayıcı bir hal alıyorken eyleme döküldüğünde nasıl bir kişilik bütünlüğü gerektirir? Bunu yapan kişi nasıl bir aile ortamında büyümüş, insanları ne olarak görmüş ve bu güne kadar hangi zihniyetle yaşamıştır? Zihniyet önemli bir meseledir. En küçük birim ailenin sonra çevrenin sonra da devletin bize dayattıklarıyla yaşıyoruz. Bu dayatılanlar belki bazen mahalle konuşmalarında oluyorken bazen TV ekranları aracılığıyla olabiliyor. Bu sebeple en dıştan içe doğru gidilmesi gerektiğini düşünerek başlangıçta devletin önde gelenleri tarafından sözcükler dikkatlice seçilerek hitap edilmeli, özellikle ‘’Kadın’’ adı geçen metinlerde artık daha dikkatli davranılması gerektiğini düşünmekteyim. Bir anne, bir bacı, bir yavru olarak kadın değil, bir canlı, bir yurttaş, bir insan olarak kadından söz etmek önemlidir. İkinci sınıf vatandaş rolünden sıyrılıp bu dünyada biricik olduğunu hatırlamalıdır kadınlar. Erkekler de kadınlara saygı göstermeli, onların her davranışını kendi dürtülerine göre yorumlamamalı ve barış içerisinde yaşamayı niyet etmelidir. Siz erkekler olarak bu hareketi başlatmadığınız sürece sıra sizin ailenize, sizin sevdiklerinize gelecektir.

 


Görülen de o ki Özgecan’ı takriben birçok çocuğumuz kaybolmuş, katledilmiş, yine kadın katliamı yaşanmış, insan katliamı yaşanmış.. Birçok yerde tepkiler ortaya konulmuş, eylemler yapılmış, pankartlar asılmıştır. Olayın üzerinden kısa bir süre geçince bitecek midir isyanlar? Sonra tekrar tekrar mı dinleyeceğiz Özgecanların çığlıklarını! Burada demin de bahsettiğim gibi önce erkeklere, niyetlerini toparlamaları ve oğullarına kadınlara saygı duymayı öğretme görevi düşmektedir. Sonra annelere, çocuklarına sevgi verme ve onlara sevmeyi öğretme görevi düşmektedir. Sonrasında biz uzmanlar da toplumsal çalışmalara daha çok yönelmeyi, bu konularda araştırmaları arttırarak somut çözümler üretmeyi kendimize görev bilmeliyiz. Ancak bu yolla çocuklarımızı, torunlarımızı insanın, canlının, doğanın katlinden kurtarabiliriz. Ben üzerime düşenleri yapmaya başladım. Öncelikle duygularımı görerek sonra da mantıklı çözüm yolları arayarak. Özgecan için, yaşasaydı meslektaşım olacaktı. Şimdi onun adına bu yıkımı durdurmak için ben çalışacağım, daha çok çalışacağım ki o hep yaşasın..

 


Şimdi siz de kendinizi bir gözden geçirin. Bu olaylarda benim suçum neydi? Daha fazla kayıp olmaması için ne yapabilirim? Gözden geçirin ve sizin de dahil olduğunuz toplumda yaşananların sorumluluğunu alın. Daha iyi bir toplum için, insan için..


 

Leave a Reply