İEÜ Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen merasimde, öğretim mensupları ve öğrenciler kadına yönelik şiddeti tartıştı. Merasimde, kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığına vurgu yaparak, Özgecan'ın ismini gelecek nesillere duyurmak istediklerini kaydettiler.
Törende "Ülkemizde Yükselen Şiddet, Nedenleri ve Önlenmesine Yönelik Farklı Yaklaşımlar" başlıklı konuşma yapan İEÜ Psikoloji Kısım Başkanı Prof. Dr. Hakan Çetinkaya, "Özgecan, Üniversitemizde yaşasın istedik. Sizler gibi psikoloji öğrencisiydi. Fotoğraflarında gördüğünüz gibi laboratuvarda çalışıp kendini ve insanları anlamaya çalışıyordu. Her gelen nesil 'kim Özgecan' diye sorsun, böylelikle onu tanısın istedik. İnsanlarımız, sevdikleri, sahip oldukları güzel şeyleri paylaşmayı ister. Bizim için de laboratuvarımız çok önemli. Orada bilim üretiyoruz. Bunun için laboratuvarımızı paylaşmak istedik" dedi.
'Bu Mesele Hepimizin'
İEÜ Psikoloji Bölümü öğrencileri adına konuşan Psikoloji Bölümü 3. Sınıf Talebesi Sembol Tekin, Türkiye'nin cinayet, tecavüz ve istismar haberlerine boğulduğuna dikkat çekerek, "Kadın olmanın bugün artık başlı başına bir cinayet sebebi haline dönüştüğüne hep beraber tanıklık etmekteyiz. Gencecik bir üniversite talebesi olan Özgecan arkadaşımız, kardeşimiz, gelecekteki meslektaşımız bu ülkede kadın olmanın korkusuyla yanında biber gazı taşırken ailesinden, gelecek ideallerinden, sevdiklerinden hunharca koparılmıştır. Bu vaka, yalnızca Özgecan'ın ailesinin ve yakınlarının değil, yaşadığı süreçte onunla tanışamamış olan bizleri de derinden yaralamıştır. Bu mesele toplumun sorunudur. Bu, hepimizin sorunudur" diye konuştu.
'Özgecan, Genç Bilim Aşıklarına Işık Olacak'
Kadını değersizleştiren yanlış siyaset ve söylemlerle beraber işlenen cinayetlerde ve kadına yönelik şiddette 'münferit kabul edilemez' bir artışın yaşadığını aktaran Tekin, kadının kılık kıyafeti, iffeti, fıtratı üzerinden siyasi söylemler üretildiğini söyledi. Şiddeti, tacizi meşrulaştırmaya ve kurbanı mesul göstermeye yönelik tüm zihniyetleri kınadıklarını belirten Tekin, "Kadınların, korkuya, şiddete ve cinayete maruz bırakılarak toplumda dezavantajlı konuma getirilmesini önlemek için; aklın, insanlığın, iyilik ve yapıcılığın yolunda kamuoyunu, medyası, medyayı, üniversiteleri mücadeleye çağrı ediyoruz. Psikoloji eğitiminin henüz birinci yılında olan güzel Özgecan'ın laboratuvarımızda yaşaması ve genç bilim âşıklarına ışık olması dilekleriyle Psikoloji Bölümü, Zihin, Tutum ve Beyin Araştırmaları Laboratuvarı'na Özgecan Aslan ismini vermekten gurur duyuyoruz" dedi.
Sayılarla Vahşet Tablosu
İEÜ Psikoloji Kulübü Başkanı Gizem Naz da, şubat ayı içerisinde 16 kadının öldürüldüğünü, bu olaylardan dördünün İzmir'de gerçekleştiğini belirterek, şunları ifade etti:
"Boşanmak veya terk etmek istediği için öldürülen kadınların oranı yüzde 13 iken, kadınların yüzde 94'ü kendi hayatına konusunda bir kararı kendisi almak istediği için öldürüldü. Kocası tarafından öldürülen kadınlardan birinin öldürülme nedeni belirlenemezken, kadınların hemen hemen tamamının kendi iradesiyle aldığı hükümler için direnirken öldürüldüğü görülüyor. Aynı şekilde kadın cinayetlerinin yüzde 94'ünde katil cinayet kurbanının yakınlarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. Bunlardan 9'u kocası veya bölündüğü kocası, 2'si erkek arkadaşı, 2'si babası ve 1'i de erkek çocuğu tarafından öldürüldü. Tanımadığı kişi(ler) tarafından öldürülen 1 kadın kardeşimiz, arkadaşımız, meslektaşımız ise Özgecan Aslandı."
Open all references in tabs: [1 - 4]