Okuyan Kızlar, Damatta Sosyal Statü Arıyor

Kızlar, erkekte sosyal statü, fiziksel görünüm, maaş gibi özelliklere önem veriyor. Uzman psikolog Gülden Esat, geç evliliğin bir sebebini de sorumluluktan kaçmak olarak açıklıyor.

Her genç kızın rüyasıdır mutlu bir yuva kurmak. Pembe panjurlu bir evde bu mutluluğu çocuklarla daha da pekiştirmek. Ancak yıllar geçtikçe değişen toplumla birlikte bu ritüel de yıkılıyor. Kızlar, artık bu pembe hayalleri 20'li yaşlarda değil, ancak 25 yaşından sonra düşünmeye başlıyor. Özellikle üniversite mezunu ve çalışan kızlarda evlilik yaşı neredeyse 30'a dayandı. 'İstediğim gibi birisini bulamıyorum ki' denilerek evlilik bir başka bahara erteleniyor. Peki, günümüzde kızların karşı tarafta aradığı kriterler ve önem verdiği özellikler neler? Çeşitli derneklerin evlilik ve evlendirme faaliyetlerinden edinilen bilgilere göre kızlar bir erkeğin sosyal statü, fiziksel görünüm, ailenin tek erkek çocuğu olup-olmaması ve burcuna çok dikkat ediyor.

Uzman psikolog Gülden Esat'a göre çalışan kızlarda evlenme düşüncesinin daha geç oluşmasının sebeplerinden birisi de sorumluluklardan kaçmak... Esat, kızların evlendiği zaman tüm evin yükünün kendisinde olacağını düşündüğünü söylüyor. Kızların bu nedenle 'ne kadar geç evlenirsem benim için o kadar iyidir' fikriyle hareket ettiğini belirten Esat, "O kadar yıl boşuna mı okudum, çalışayım, iş hayatını göreyim. Zaten çocuk sahibi olduktan sonra büyük ihtimal çalışamayacağım, diyerek, evlilik fikri birkaç yıl hiç oluşmuyor. O yıllar geçtikten sonra bu sefer de evliliğin getireceği sorumluluklardan korkuluyor. Çünkü toplumumuzda evdeki görevler adil paylaşılmıyor, kadına daha fazla sorumluluk düşüyor." diyor. Evlilik ne kadar ertelenirse bu mesuliyetlerle o kadar geç tanışılacağı düşünülüyor. Ayrıca evli arkadaşların dertlerini dinlemek de onları evlenme fikrinden uzaklaştırıyor.

Kızlar, 25 yaşından sonra evliliği yavaş yavaş düşünmeye başlasa da aradıkları adayı tanımaları 30'lu yaşları bulabiliyor. Gülden Esat, kızların erkeğin tek başına evi geçindirecek bir işe sahip ya da en az kendisi kadar maaşı olmasını istediklerini ifade ediyor. Kadının evlendiğinde evin geçimini kendisinin sağlamak istemediğini belirten Esat, kazandığı parayı kendi kontrolünde harcamayı arzuladığını söylüyor. Kadının erkeğin statüsünden faydalanmak yerine statüsünü kendisinin oluşturması gerektiğini ifade eden Esat, "Kızlar, evliliği statülerini yükseltmek için bir yöntem olarak görmemeli, örneğin doktor hanımı olabilmek için statüsü kendinden yüksek olmayan meslek grubundaki adayları göz ardı etmemeli." diyor.

Eğitim düzeyi de statü ile bağlantılı olarak değerlendirmeye alınan diğer bir konu. Kızlar eş adayının eğitim seviyesinin de kendisi ile aynı ya da daha iyi durumda olmasını istiyor. Psikolog Gülden Esat, eğitimde eşit bir mezuniyet seviyesini yakaladıktan sonra açıköğretim/örgün eğitim gibi detaylara girmek yerine kişinin aldığı eğitimden ne kadar faydalanmış olduğuna bakılması gerektiğine dikkat çekiyor. Esat, "Bir birey eğer kendini ifade etme kabiliyetini geliştirmiş, toplumdaki her kesimden kişi ile rahatlıkla iletişim içine girebiliyor ve genel kültür konusunda da aday olan kızı seviye olarak yakalayabiliyorsa bu konuda daha fazla düşünmemek gerekir." ifadelerini kullanıyor.

Kızların erkeklerde aradığı özellikler içinde bazıları dikkat çekiyor. Evin tek çocuğu mu ya da burcu ne, gibi ayrıntılar evlilik kararında etkili olabiliyor. Evin tek çocuğu olmak, bu erkekleri evin göz bebeği, şımarık ve bencil yapabileceği, evlendiği zaman hep kendi isteklerini ön planda tutabileceği, annelerine de çok düşkün olabilecekleri düşünülüyor.

Damat adayında neler aranmalı?

Evlenilecek kişide aranılan ilk özellik çalışkanlık olmalı. Çalışkan olan bir kişi, eğitimini, sosyal statüsünü, kültürünü vs. her yönde kendisini geliştirir. Karşıdaki kişinin çalışkan olduğu da hangi zorlukları aştığına ve verdiği sözleri yerine getirip getirmediğine, o işi hemen yapıp yapmadığına bakılarak değerlendirilebilir.

Damat adayında dikkat edilecek diğer bir önemli özellik ise hedef ve değer verilen hususların ortak olması. Ayrıca karşı tarafta dinî hassasiyet arayan kişiler, dinî vecibelerini şu anda yerine getirip getirmediğine dikkat etmeli. 'Evlendiğimde namaz kılarım' gibi cümleler sarf eden bir erkek, genellikle bunu yapmıyor.

Leave a Reply