Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nı (YGS) nasıl gördükleriyle ilgili açık uçlu sorular yöneltildi. Öğrencilerden, “Sınav ... gibidir, çünkü ... dır” cümlesindeki boşlukları doldurmaları istendi. Ayrıca sınavı kendi cümleleriyle tarif etmeleri talep edildi. 370 lise son sınıf öğrencisinin verdiği cevaplar ilginç sonuçlar ortaya koydu. Öğrencilerden 112’si sınav tanımıyla ilgili ortak benzetmelerde bulundu. 5 başlıkta toplanan benzetmeler şu şekilde: “Hayatın ta kendisi, işkence, eziyet, dönüm noktası ve bilinmezlik.”

Sınavı kendi cümleleriyle anlatmaları istenen soruya da cevaplar şu şekilde: “Sınav hayat gibidir, tam bitti derken yenisi başlar. Korku filmi gibidir, fragmanından bile etkilenirsin. Sınav ölüm gibidir, çünkü geri dönüşü yoktur. Her türlüsünden bütün varlığımla nefret ettiğim kavram. Sınav bir hastalık gibidir, insanı hayatından soğutur. İşkenceye benzer, seni her gün biraz daha hayattan soğutur. Bir çiçektir, her gün bakım yaparsan seni sonunda güzel çiçeklerle karşılayabilir. Kız gibidir. Boks yapmak gibidir, sen onu yenmezsen o seni alt eder. Uçuruma benzer, çok dikkatli olmazsan hayatın kayar.”

Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Doğan, öğrencilerin cinsiyet açısından sınav kavramına yükledikleri anlamların değiştiğini söylüyor. Doğan, “Erkekler sınavı dönüm noktası olarak görürken, kızlar ise daha çok işkence ve baskı olarak algılamakta. Ayrıca kızlar sınavı, erkeklerden daha fazla ‘yarış’ olarak görmekte.” diyor.

Bu haber Google arama motoru kullanılarak Kaynak Site olan bu site den alıntı yapılmıştır. Haberin tüm sorumluluğu kaynak siteye aittir ve sitemiz bu haber dolayısı ile sorumlu tutulmamalıdır. Buna rağmen haberin kaldırılmasını istiyorsanız lütfen yukarıdaki tekzip linklerinden haberin kaldırılmasını talep edebilirsiniz