RADİKAL- Dün akşam EURO 2016 Elemeleri A Grubu'na nihai maçı öncesinde, Başkent Ankara katliamında hayatını kaybeden 97 vatandaş için gerçekleştirilen saygı duruşuna tribünlerdeki seyirciler katılmadı. Saygı duruşuna ‘sessiz' kalmayan futbolseverler ıslıkla protesto edip, sloganları attılar.

Peki maçtan sonra "Keşke bir bir evladımız ölmeseydi de biz de Avrupa Şampiyonası'na gitmeseydik. Bütün aldığımız galibiyetler onların ruhuna gitsin" diyen Terim'le aynı fikirde olmayan tribünlerin haleti ruhiyesi ne? Milli takım küçük bir mucizeyle direkt Fransa'ya giderken biz insanlık meselesine fransız mı kalıyoruz? İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı Direktörü Murat Paker dün akşam ortaya çıkan resimi Radikal için değerlendirdi.

NE KADAR BİTİK VE KOPMUŞ OLDUĞUMUZUN EN BÜYÜK GÖSTERGESİ
Paker'e göre ortaya çıkan tablo toplumsal bir kopuşa işaret ediyor: Bu ulusal maçta böyle bir ıslıklama yapılması cemiyet olarak ne kadar bitik ve kopmuş olduğumuzun en büyük göstergesi. En azından böyle bir durumda sessiz kalınarak dahi saygı gösterilemiyorsa bu bir toplumsal birliktelik olmadığının ve derin bir kopuşun göstergesidir. 

BU TÜRKİYE'YE YAPILMIŞ EN BÜYÜK BÖLÜCÜLÜK
Peki buradan geri dönmek ne kadar olası? Peker onu da şöyle yanıtlıyor: ‘Buradan  geri dönmesi uzun ve sistematik bir gayret ve siyasi bir niyet gerektirir. Adalet ve Kalkınma Partisi Ak Parti'nin liderlerinin, cumhurbaşkanının ve başka liderlerine kadar kopuşu kanırttıklarından bu liderlik değişmeden bu geri dönüş de çok olası gözükmüyor. Bu Türkiye'ye yapılmış ve yapılabilecek olan en büyük bölücülüktür. Şimdiye kadar bölücülükten  laf edenlerin  bölücüler da oldukları tescillenmiştir.

Kaynak:Radikal İnternet Yayını