Karneye Fazla Anlam Yüklemeyin

Karne dönemi, öğrenciler için hayatlarının en önemli günlerinden biri. Karne almak; çocuklarda aşırı kaygı yaratabildiği gibi, anne-babayı da heyecanlandırıyor. Her anne-baba çocuğunun başarılı olmasını ister ancak beklenmeyen bir karne ile karşılaşınca verilecek tepki, çocuğun psikolojisi açısından çok önemli. 

Karneye gereğinden fazla anlam yüklenmemesi gerektiğini söyleyen Uzman Psikolog Aycan Bulut, kötü karne getiren çocuğa aşırı tepki vermenin çocukta olumsuz benlik gelişimine ve kendine güven eksikliğine yol açabileceği uyarısında bulundu. 

Önemli noktanın, anne ve babanın karneyi bir övünç veya utanç kaynağı olarak değil, çocuğunun gelişimini takip etmek ve hangi alanlarda desteğe ihtiyacı olduğunu anlamak için kullanabilecekleri bir araç olarak görmeleri. Psikolog Bulut’a göre karne, ulaşılması gereken bir amaç değil, başarıya götürecek bir araç şeklinde yorumlanmalı.

ÇOCUK, BAŞKALARI İLE KIYASLANMAMALI

Çocuğun kendine güvenini ve motivasyonunu olumsuz etkileyen en etkin davranışlar arasında, başka çocuklarla kıyaslanma olduğuna vurgu yapan Bulut’un, karne alan çocuğa yaklaşım konusundaki önerileri şöyle: “Çocuklar başkaları ile kıyaslandıkça, ailelerine karşı daha agresif ve saldırgan olurlar. Çünkü bu çocuklar, ailelerini hiç memnun edemeyeceklerini düşünürler. Yaşadıkları hayal kırıklıkları kendi kapasitelerini engeller, hayat boyu ailelerini memnun etmeye çalışır ve etraflarını kontrol ederek yoğun bir kaygı yaşarlar.
Çocuğun kapasitesinin üstünde beklentilere sahip olmak hem aile hem de çocukta baskı ve kaygı yaratır.
 

CEZA VERMEK ÇOCUĞUN GELİŞİMİNİ ENGELLEYEBİLİR

Çocuk karnesi ile eve geldiğinde hızla göz atmak ve hemen tepki vermek yerine, onunla karne üzerinde konuşmak için uygun bir zaman belirlenmelidir. Kötü notlar için onu cezalandırmak yerine düşük notları ve/veya öğretmenlerinin olumsuz yorumları hakkındaki fikirleri sorulmalıdır. Önce çocuk dinledikten sonra, dersler ve notlar üzerinde birlikte konuşulmalı. Anne-babanın fikirlerini uygun bir dille kendisiyle paylaşması gerekir. Çocuğu cezalandırmak anlık bir çözüm üretebilir fakat uzun süreli çözüm değildir. Ceza vermek, çocuğun kişisel gelişimini engeller. Anne ve babanın çocuğu cezalandırmadan önce başarısızlığın altındaki nedenleri iyi araştırması gerekir. Baskıcı tutumları destekleyen cezalar, çocuğu duygusal ve zihinsel olarak olumsuz etkiler.

ÇOCUĞUN EKSİKLERİ VARSA BİRLİKTE PLAN YAPILMALI

Çocuğun iyi olan dersleri için ise takdir etmeyi atlamadan, bir sonraki dönem eksiklerini nasıl tamamlamayı düşündüğü sorulmalı ve bu konuda beraberce bir plan hazırlanmalıdır. Örneğin; matematik dersinden kötü notlar aldıysa her hafta sonu, o hafta okulda işlenen derslerin üzerinden gitmeye birlikte karar verilebilir. Ya da İngilizce notları düşük ise, bilgisayarda keyifle oynayabileceği, bir yandan da İngilizcesini geliştirebileceği bir oyun araştırılabilir.

ÖDÜLLENDİRİRKEN DE AŞIRIYA KAÇMAYIN
 

Karnesi başarılı olan çocukları ödüllendirirken de abartmamaya özen gösterilmelidir. Çocuğun büyük hediyeler için değil, geleceği için çalışması sağlanmalıdır. Ayrıca çocuğun okul başarısına ve bireysel gelişimine katkı sağlayacak hediyelerin seçilmesine dikkat edilmelidir. Maddi değeri yüksek hediyeler yerine yaşına uygun, işlevselliği yüksek hediyeler alınmalıdır. Ayrıca çocuğa sözel olarak da başarıları hakkında bol geri bildirimlerde bulunulmalıdır.

KÖTÜ NOTLARIN SORUMLUSU SADECE ÇOCUK DEĞİL

Çocuğun karnesindeki her kötü not; çocuğun, ailenin ve okulun değerlendirilmesi gerektiğini gösterir. Yapılan değerlendirme hataların ve yanlışların görülmesini, eksikleri gidermek için yeni planlar yapılmasını sağlar. Bu değerlendirme yapılırken, çocukla birlikte olunmalı ve mutlaka onun da konu ile ilgili fikirleri sorulmalıdır. Çocuğa karşı yargılayıcı, sinirli, ısrarcı olunmamalıdır. Sadece çocuk dinlenmeli, kendisinin de yaşadığı durumla ilgili çözüm yolu üretmesine olanak verilmelidir. Yaşadığı duyguları, okul ve karne hakkındaki düşüncelerini, tepkileri küçümsenmemeli ve eleştirilmemelidir. 

ÇOCUĞUNUZUN YETENEKLERİNİ KEŞFEDİN

Çocukların yetenekleri keşfedilerek, yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmeleri gerekir. Yapamadıkları yerine yapabildikleri keşfedilip, bunlar için çocuk motive edilmeli ve özgüveninin gelişmesi sağlanmalıdır. Özellikle çocuğu eleştirirken yapıcı olmaya özen gösterilmeli, kötü olan dersleri için de motive edici aktiviteler geliştirilmelidir. Başarısızlığını yüzüne vurmak yerine çocuğa inandığınızı göstermeli ve düzelme olacağı hakkında onu ikna etmelisiniz. Bu durumda önemli olan, aile olarak hep birlikte çözüm aramak ve inanmaktır."

Leave a Reply