Kadının kaderi her yerde aynı

Benzer Konular







Gediz Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Yudit Namer, istenmeyen gebeliğin olumsuz etkilerini Avrupa çapında araştırdı, 7 ülkeden bin 45 kadına ulaştı. Tüm ülkelerde de bu durumdan kadınlar sorumlu tutulup yalnız bırakılıyor, aile desteği bile alamıyor. Yalnızlık hissi en çok Türkiye’de ve Yunanistan’da hissediliyor.

www.haberhurriyeti.com / GÜNDEM
Gediz Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yudit Namer, Avrupa çapında araştırmaya imza attı. Aynı zamanda Türk Psikologlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Namer, istenmeyen gebelik durumunda kadınların neler yaşadığını öğrenmeye çalıştı. Avrupa Psikoloji Dernekleri Federasyonu ve Avrupa Psikoloji Öğrencileri Toplulukları Federasyonu’nun da desteğiyle Türkiye’de 322, Almanya’da 199, Yunanistan’da 162, Polonya’da 139, Kıbrıs’ta 102, Kuzey İrlanda’da 69 ve İsviçre’de 52 olmak üzere toplam bin 45 kadına ulaşıldı.

Ortalama yaşı 26 olan kadınlara, maddi sıkıntılar içinde yaşanan gebelik, annenin sağlığına tehdit oluşturan gebelik, cinsel saldırı nedenli gebelik, küçük yaşta gerçekleşen gebelik, okulda cinsel eğitimin verilmemesi kaynaklı gebelik halinde başlarına neler gelebileceği soruldu. Ülke değişse de istenmeyen gebelikte kadının kaderinin değişmediği ortaya çıktı. Bu durumdan genellikle kadınlar sorumlu tutuluyor; ailesinden, akrabalarından ve arkadaşlarından bile destek almamaları gerektiği düşünülüyor.

BEBEĞE DE YANSIYOR

Benzer şekilde, tıbbi ve psikolojik yardım da uygun bulunmuyor, önerilmiyor. İstenmeyen gebelik yaşayan kadınlar çoğunlukla yalnızlığa ve çaresizliğe itiliyor. Yalnızlık hissi diğer ülkelere göre Türkiye’de ve Yunanistan’da daha çok hissediliyor. Ülkemizdeki kadınlar istenmeyen gebelikte hekimlerden ve ruh sağlığı uzmanlarından gizlice destek almayı tercih ediyor. Bu olumsuz bakış, doğum gerçekleşirse çocuğa da yansıyor, istenmeyen gebelik sonucu doğan bebeklerin bakımına daha az özen gösteriliyor.

Yrd. Doç. Dr. Yudit Namer, istenmeyen gebelikten genellikle kadının tek başına sorumlu tutulmasının kabul edilemez olduğunu söylüyor. Yrd. Doç. Dr. Namer, çeşitli uluslararası bilimsel toplantılarda da paylaştığı araştırma sonuçlarının, kadınlara yönelik yeni koruyucu tedbirlerin alınması gerektiğini gösterdiğine dikkat çekiyor, şöyle konuşuyor: “İstenmeyen gebelik yaşayan kadınların damgalanma korkusu olmadan destek alabileceği merkezler oluşturulmalı. Bu merkezlerde kadın doğum uzmanlarının yanı sıra psikologlar da bulunmalı ve kadınların buralardan kolayca yararlanabilmesi sağlanmalı. Sosyal destekten de mahrum kalan kadınlar, kendileriyle ilgili en doğru kararı ancak böyle verebilir.”

Open all references in tabs: [1 - 3]

Leave a Reply