Kaç Çeşit Annelik Modeli Var?

Büyüklerin hemen hemen bütün davranışlarında çocukluk yıllarının etkisini görmek mümkün. Çocukken kendi anne-babasını ya da yakınlarını örnek alarak hayata hazırlanan yetişkinler, ileride çocuklarına da kendi anne ve babaları gibi davranıyor.

Özellikle anneler çocuklarıyla daha çok zaman geçirdiği, daha yakın ilişki kurduğu için, onları nasıl yetiştiriyorlarsa ileride çocukları da kendilerine benzeyen yetişkinler haline geliyor. Tabii her birinde ayrı kişilik özellikleri görülüyor. Depresif, endişeli-kaygılı, “hadi”leyen, aceleci, otoriter anne modelleri görmek mümkün. Aile ve çift ilişkileri konusunda Kitapları olan, Uluslararası Aile Tereapisi Derneği IFTA’nın 2011- 2013 dönem başkanı Psikolog Fatma Torun Reid ile ‘annelik modelleri’ni konuştuk.

Kendi deneyimlerine dayanarak, karakter özelliklerine göre 8 farklı anne modeli çıkaran Reid, “Annelik modellerini kategorize etmek zor, ne kadar anne varsa o kadar da annelik modeli var” diyor. Psikolog Fatma Torun Reid’in anne modelleri ve çocuklar üzerindeki etkileri şöyle:

Uzman Psikolog Fatma Torun Reid’e göre, anneleri kategorize etmek zor. Anne sayısı kadar anne modeli var. Ancak genel özelliklerine göre sıralandığında ise 8 tip anne modeli çıkıyor karşımıza.

İdareci-becerikli anneler
Kültürümüzde becerikli yakıştırması daha çok kızlar için yapıldığından becerikli anne de hem çocuğuna yetişen, hem evini çekip çeviren, hem de eş-dost aile büyüklerinin gönlünü hoş tutan insan oluyor. Geçmişte de kolay değildi bugün için ise hiç kolay değil. Çalışan anneler için çocuğu ile vakit geçirebilme dahi tatmin edici değil. Bu nedenle de babalara her zamankinden fazla ihtiyaç var.

Yufka yürekli anneler
Çok verici, sevecen, çocuğuna “kıyamayan” annelerdir. Yeni tanıştığım, son derece sevecen, güler yüzlü, hoşgörülü, 20 yaşındaki oğlunu sabahları hâlâ severek, öperek kaldıran bir annenin dediği çok çarpıcı. “Ablam da benim gibi. Bizden iyi anne olmaz, diyoruz. Yufka gibiyiz. Olsa olsa iyi börek olur bizden!” diyor ve espriyle kendini eleştiriyor. İleride gelininin bu yufka yürekli kayınvaldenin kulaklarını çok çınlatacağının da farkında.

Depresif anneler
Sessiz, suskun ve çocukla olan ilişkide uzak, donuk olabilecekleri gibi hırçın, sıkıntılı, şikayetçi, yakınan anneler de olabilirler. Depresif annenin çocuktaki etkisi anneye benzer suskunluk kadar aşırı duyarlılık ve yaramazlık şeklinde dışa yansır.

Fedaker anneler
Geçmiş kuşaklarda daha çok gördüğümüz anneler. “Saçını süpürge” etmiş, altın dişini satıp çocuk okutmuş, mutsuz evliliğini en zor şartlarda yürütmüş anneler. Belki de kısmen bu tepkisel nedenle evliliklerde genç kuşak çabuk pes ediyor. Anneliğin tarifinde tabii ki fedakârlık var. Aşırısı çocukta sadakat duygusunu oluşturduğu kadar hayat boyu bir borçlanmayı da getiriyor.

Endişeli kaygılı anneler
Çoğunlukla aşırı koruyucu, titiz annelerdir. Daha çok kendi ailelerinde kayıplar, hastalıklar yaşanmış, kendi anne modelleri kaygılı olanlardır. Kültürümüzde yaygın bir model.

Otoriter anneler
Babanın olmadığı veya sessiz-pasif olduğu evliliklerde annenin otorite rolüne girmesi durumu görülüyor. Çocuğuna yaşına dönük sınır koyabilen, tutarlı davranan anne , çocukta sorumluluk duygusunun gelişmesini, sağlarken, duygularını pek göstermeyen bir kişiliğin oluşmasına da neden olabilir

Başarı odaklı hırslı anneler
Bu özellikleri gösteren anneleri de iki gruba ayırabiliriz. Bir grupta, disiplinli, hedefli, çocuğunu yetenekleri doğrultusunda çalışmaya yöneltmiş ve yanında durmuş anneler var. Bunların çocukları ileride yaptıkları işte yüksek başarı elde etmiş yetişkinler olabiliyorlar. İkinci gruptaki anneleri ise, kendi yapamadıklarını çocuklarının üstünden gerçekleştirmek isteyenler oluşturuyor. Eğer hedeflenen, çocuğun istek ve yetenekleri doğrultusunda değilse, aile ortamında yeterli huzur ve düzen yoksa, anne çocuğu motive etmek için başkalarıyla kıyaslama gibi yanlış tutum sergiliyorsa çocuğun başarılı ve mutlu olması zor.

“Hadi’leyen anneler
Bu grupta iki tip hadileyen anne var. Birincisi, telaşlı anneler. Bu anneler çok hareketli ve her şey bir an evvel olsun bitsin isteyen aceleci olanlardır. Diğer gruptakiler,  mükemmelliyetçi, kontrolcü, başkalarının bir işi düzgün yapabileceğine pek inanmayanlardır. “Hadi”leme karşı tarafı edilgen kılabildiği gibi  kapalı öfke ve pasif direnişe de neden oluyor. “Tamam yaparım” deyip, bugünün işini yarına bırakmak, ertelemek veya unutmak,  pasif direnişe en yaygın örnek.

Her şey anne ile bitmiyor
Önemli ilk ikili ilişki anneyle veya bize emek veren, ilk bağlanmayı yaşadığımız insanla oluşuyor. En iyi anneyle bile çocuk, anne ilişkisinde takılı kalırsa dünyaya açılamıyor. Bu nedenle de babalar, diğer büyükler ve arkadaşlar çok önemli. Çocuğunuza iyi bir arkadaş olun, ama en iyi arkadaşı siz olmayın. Kendi yaş grubundan olsun. Gerçekten ihtiyacı olduğunda size gelebilecek güven bağını oluşturun.

Leave a Reply