İnternet Kafeler Masaya Yatırılmalı

VAN - İnternet kafelerin çocuklar üzerindeki olumsuz etkisi ile ilgili görüştüğümüz Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyoloji bölümünden Yrd. Doç. Dr. Suvat Parin sosyoloji ve psikoloji bölümlerinin, toplumsal bir duyarlılık olması açısından internet kafeleri masaya yatırılması gerektiğinin altını çizdi.

 

Günümüz dünyasında bilgisayarın hayatımızın her alanını işgal ettiğini söyleyen Parin, bilgisayarın olumsuz tarafının yanında olumlu taraflarının da olduğunu; ancak özellikle çocuklar üzerinde ciddi sorunlar meydana getirdiğini ifade etti. Türkiye'de ebeveynlerin çoğunda çocuk sorumluluğunu başka bir tarafa atma amacıyla çocukların internetle baş başa bırakıldığını belirten Parin, "Çocuklar sürekli olarak bilgisayarla internetle baş başa bırakılmakta. Bunun etkileri orta ve uzun vadede olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu aygıtla nasıl mücadele edeceğiz diye baktığımızda şunları söylemek mümkündür: burada ebeveynlere, okullarla, ilgili kurum ve kuruluşlara çok önemli görevler düşmekte. Van ve Bitlis'teki kız çocukların okullaşma oranıyla ilgili bir projede yer aldım. Okul müdürlerine, öğretmenler, velilere, ilgili STK'lara; 'Çocuklar neden devamsızlık yapıyor, neden okula gitmiyor?' diye sorduğumuzda bu devamsızlığın, okulu terkin en önemli nedenlerinden birinin, aslında bu internet kafelerin ön plana çıktığını gördük. Dolayısıyla çocukları okuldan koparacak düzeye gelmiş durumda Özellikle sosyo- ekonomik düzeyi düşük bölgelerde" dedi.

 

"Okul, Aile ve İlgili Kurumlara Büyük Görevler Düşüyor"
Çocukları internet kafelerin zararlarından kurtarmak için okul, aile ve ilgili kurumlara büyük görevlerin düştüğünün altını çizen Parin, bu üçlü grubun neler yapması gerektiğini şöyle anlattı: "Bir çocuk okulu değil de, neden internet kafeyi tercih ediyor? Çünkü okulda, çocuğun bilgisayar ihtiyacını karşılayacak, teknolojik aygıtla irtibatını sağlayacak fiziksel koşullar yok. Okulları daha cazip hale getirmek, çocuğun internet kafede, sokakta bulabildiği arkadaşlık gruplarını ya da orada bulduğu ilişkileri okul içinde bilgisayar laboratuarları oluşturularak, öğretmenlerin denetiminde filtreli programlar kullanarak çocukları bu internet kafelerden okul içindeki bilgisayar laboratuarına çekmek mümkün. Tabi şu da var: Çocuğun devamsızlık yapma durumunda okul idaresinin, ailesine gönderdiği 3 mektupluk bir tebligat, çocuğun aslında o devamsızlığını nerede geçirdiğini, neden oraya yöneldiğini ortaya koymuyor. Sadece aileye bilgilendiriyor. Derine indiğinizde çocuğunu sokakta bulabildiği bir takım şeyleri okulda bulamadığını görüyoruz. Aile açısından baktığımızda aslında Ailede de iki davranış planı ortaya çıkmakta. Ya ebeveynler çocukların odasına kurdukları bilgisayarlarla oralara göndermekte, onların hangi programlara ne kadar, kaç saat zaman geçirdikleri çok dikkat etmedikleri görüyoruz ya da ikincisi; evde çocuğu olabildiğince bilgisayardan koparmaya çalışıyor. Çocuk da evde bulamadığı ortamı internet kafelerde geçirmeye çalışıyor. Bu ikisinin de hem birey üzerinde hem aile üzerinde orta veya uzun vadede çok olumuz etkilerin olduğunu söyleyebiliriz. Yapılması gereken şudur: Daha kontrollü, çocuğun eğitimine katkı sağlayabilecek, filtre programlar kullanarak en önemlisi bilinçli bir anne-baba tavrıyla çocuğun bilgisayarla teması çok rahat, sağlıklı bir zemine kavuşturulabilir. Kurumsal anlamda da bu internet kafelerin çok detaylı, periyodik aralıklarla kontrol ettiğini söylememiz çok zordur. Buradaki internet kafelere girdiğimizde 10 yaş altı çocukları bile görmek mümkün. Bazen ölümler bile yol açan bir takım ilişkiler zemin hazırlayan bir internet kafe gerçekliği var. Okul, aile ve ilgili kurumların çocuğu çok sıkmayan çok da boşlamayan bir iletişimle, bir koordinasyonla çocuğun bu internet kafe durumunu daha rahata çekilebilir diye düşünüyorum."

 

"Toplumsal Duyarlılık İçin İnternet Kafeler Masaya Yatırılmalı"
İnternet kafelerde sunulan hizmetlerin çocuklarda ahlaki yönden erozyona sebebiyet verebileceğini söyleyen Parin, "Çocuğun bilgisayar dünyasına kilitlendiği bir durumda ona sunulan hiçbir şey kontrolü altında değil. Yani çocuğun içmiş olduğu bir içeceğe uyuşturucu atılmış olabilir. O arada çocuğa hizmet sunan oradaki elemanlar çocuğun zihin dünyasında başka bir prototip oluşturabilir. ruhsatsız açılan internet kafeler ve belirlenen standartlara uymayan, belli bir yaş altındaki çocukların aslında girmemesi gereken yerlere çok küçük çocukların girdiğini görüyoruz. Detaylı bir araştırmaya ihtiyacımız var. Aslında Bilgisayar Teknolojileri bölümleri, Sosyoloji Bölümleri, Psikoloji Bölümleri toplumsal duyarlılık oluşturmak için internet kafeleri masaya yatırması gerekiyor. Artıları ile eksileri ile çocuğun zihin dünyasında, psikolojik dünyasında oluşturduğu tahribatları ortaya çıkarmak önemlidir" şeklinde konuştu. (Fırat Arslan - İLKHA)

Leave a Reply