Hayatın İçinde Planlanan Eğitim Modeli

Hayatın İçinde Planlanan Eğitim Modeli

Eğitim ve bilim üretecek üniversite kurumlarının uzun süredir hayatı unuttuklarına söyleyen Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Barkan, üniversitelerin öncelikle ürettikleri bilim, eğitim ve kapasiteleriyle hayata mutluluk aktarması gerektiğine vurgu yaptı. Barkan, geçmişte hayatı unutan üniversite kurumlarından farklı olarak Nişantaşı Üniversitesi’nde, üretilen bilginin gerçek hayata zorla kabul ettirilmesinin aksine, gerçek hayatın mesajlarını algılayan ve buna göre şekil alan bir eğitim programı geliştirdiklerini ifade etti.

Eğitim programlarının gerçek hayatın içinde planlanmasının önemine değinen Barkan, “Gerçek hayatın içinde bir eğitimi planlamalıyız ki öğrencimizin burada öğrendikleri, o hayatın içine gittiğinde işine yarasın. Ayrıca hayatı üniversitenin ve kampüsün içine çekmeliyiz ki o hayat buradan beklenti içine girsin. Her iki noktada da hayattan kopuk olmayan, doğrudan işe yarayan ve bilim ürünü olan değerleri eğitime dönüştüren için bir üniversiteden bahsediyoruz” diye konuştu.

ÖĞRENCİLER, ÜNİVERSİTEDE HAYATA UYUMLANIYOR

Eğitim ve bilim üreten üniversite kurumuna Nişantaşı Üniversitesi’nin getirdiği yeni bakıştan ve yeni nesil üniversiteye duyulan ihtiyaçtan bahseden Prof. Dr. Barkan, “Bilim orada, yaşam burada olmuyor, bilim fayda üretmeli ve bu doğrudan yaşamın derdine deva olmalı ve işine yaramalı. İşte tam bu noktada bizim ürettiğimiz bilim hayatın işine yarasın ki mezunumuz olan gençler de doğrudan, hayata uyumlanabilsin” dedi.

Bu bakış açısıyla öğrencilerin hayata uyumlanmasına yönelik yapılan planlardan bahseden Barkan, “Eğitim programımız çerçevesinde örneğin moda tasarımı bölümünde geliştirdiğimiz tasarımların ötesinde, hangi noktada nelere ihtiyaç olduğunu algılayarak tasarımlarımızın kalite çıtasını ileri götürmeyi hedefliyoruz. Bir başka örnek verecek olursak, çok fazla psikoloji bölümü var ama hepsine şunu atlanıyor: İnsanların psikolojisinin bozulabildiği gibi kurumların, örgütlerin ve yapıların psikolojisi de bozulur. O zaman biz psikoloji bölümümüzü kurumsal iletişim ya da endüstriyel psikoloji alanında uzmanlaşmak için yönlendirmeliyiz sonucuna vardık” ifadelerini kullandı.

“GÜVEN OLMAZSA BİLİM OLMAZ”

Nişantaşı Üniversitesi’ni, ‘öğrencilerin hayallerini gerçeğe dönüştürebilecekleri ve bilimi de bunun içine en sınırsız şekilde aktarabilecekleri bir yer’ olarak tanımlayan Barkan, “Burası güvenilebilir bir üniversite, güven olmazsa bilim olmaz. Ama öncelikle kendilerine, hayallerine, gelecek beklentilerine inanan ve ne istediklerini bilen öğrencileri bekliyoruz. Nişantaşı Üniversitesi’nin öğrencisinin kafası çok net olacak. Hangi alanda hangi disiplinde olursa olsun yan yollara sapmayan, gerektiğinde daha fazla çalışmayı bilen, başarma tutkusu olan ve istediğini elde etmeyi bilen bir öğrenci olacak” ifadelerini kullandı.

SADABAT DERESİ ÇEVRESİNDE ÜNİVERSİTELER KENTİ İDEALİ

Entelektüel sermayesinden çevresindeki hayatı faydalandırabilen bir üniversite olmak idealiyle yola çıktıklarını aktaran Barkan, Sadabat deresi etrafındaki 7 üniversitenin de desteğiyle hayata mutluluk değerleri aktarabilmeyi hedeflediklerini söyledi.

Rektör Barkan, “Çok şanslıyız ki bizimle bu konuları konuşabilecek hatta bizden önce bu konuda projeler geliştirmiş ve bunları harekete geçirmiş bir yerel yönetimle beraberiz. Çok yakın zamanda, mutluluk suyu diyebileceğimiz bu derenin sağında ve solunda halkın da katkı sağladığı yılsonu sergileri ve açık hava sinemaları gibi etkinlikler oluşturmayı hedefliyoruz. Ayrıca bu suyun üzerinde üniversitelerin katılacakları kano yarışları da düzenleyerek rekabeti spor aracılığıyla hayata aktarabilecekleri bir üniversiteler kenti ideali kuruyoruz” şeklinde konuştu.

Leave a Reply