Fotoğrafını çektiği yazıyı sese dönüştürüyor

Fotoğrafını çektiği yazıyı sese dönüştürüyorFotoğrafını çektiği yazıyı sese dönüştürüyorİSTANBUL - AA - "Eye-pal" adı verilen sistem, görme engelliler için kitap, dergi, gazete ve fatura gibi herhangi bir basılı dokümanı sese dönüştürüyor.
Sistemi Türkiye'ye getiren firmanın Ar-Ge departmanında çalışan ve kendisi de doğuştan görme engelli olan destek teknolojileri uzmanı Selahattin Aydın, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunu olduğunu ve yerel yönetimler alanında master yaptığını belirterek,psikolojik danışmanlığın yanı sıra engelli teknolojileri alanındaki gelişmeleri de yakından izlediğini belirtti.
Aydın, bilgi çağında bulunulduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Ne kadar bilginiz varsa o kadar güçlüsünüz. Bilgi kaynaklarının çoğu da yazılı ortamlarda bulunuyor. Yani banka size ekstreyi yazılı olarak gönderiyor. Aldığınız ilacın prospektüsü yazılı olarak elinize geliyor. Görme engelli insanların yazılı belge ve kaynakları okuyabilmeleri yakın zamana kadar çok zordu. Bunların seslendirilmeleri gerekiyordu. İşte Eye-pal, bu bağımlılığı ortadan kaldırdı. Önce yazının fotoğrafı çekiliyor, sonra fotoğrafı çekilen materyal, kısa bir sürede metne ve sese dönüştürülüyor. Kısacası sistem, metinlerin körler tarafından da okunmasını mümkün kıldı. Örneğ in, bir sayfalık metin 5 saniyede sese dönüştürülüyor. Hatta görme engelli, bu sesi kendi bilgisayarına kaydedip, arkadaşına da mail olarak atabilir. Sistem yakın zamanda Türkiye'ye geldi. Aynı zamanda taşınabilir olması da işlevselliğini artırıyor. Master yaparken birçok ders kitabımı sesli ortama aktarabildim."
Aydın, her görme engellinin sistemden faydalanabileceğini vurgulayarak,"Sistemi kullanmak için fazla eğitim gerekmiyor. 2-3 saatlik eğitimden sonra sistem öğrenilebilir. İşin güzel tarafı, sistemle ilgili tüm bilgilerin Türkçe olması. Orijini İngilizce idi ama biz bunu Türkçe'ye çevirdik. Ayrıca yaşlılık nedeniyle görme bozukluğu yaşayan insanlar da bundan faydalanabilir" diye konuştu.

-"Kimseye ihtiyaç duymadan kitaplarımı okurdum"-

Yazılı kaynaklardan yararlanma imkanı başladığı andan itibaren 7'den 70'e her görme engellinin sistemi kullanabileceğini dile getiren Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bana, 'Görme engelli ne demektir?' diye sorulduğunda çok yakın zamana kadar 'Bilgiye ulaşamamak' diye tarif ederdim. Çok da maliyetli bir iş olan bilgiye ulaşmak ne kadar önemliyse, bu cihazın görme engellilere sağladığı katkı da o kadar önemli. Bu sistem yokken okul hayatım çok zordu. Daha çok yazılı kitapları, gönüllü okuyucular tarafından seslendirilmiş kayıtlarından dinlerdim. Eğitim hayatım boyunca arkadaşlarımın çok ciddi katkıları oldu, bana sürekli kitap okudular. Eğer bu sistem ben öğrenciyken olsaydı, daha çok okur ve daha çok kaynağa kimseye ihtiyaç duymadan ulaşabilirdim."
Aydın, her görme engellinin bu sistemden haberdar olmasını arzu ettiğini kaydederek, "Görme engellilerin büyük bir kısmı bu sistemden haberdar değil. Bu nedenle yazılı kaynaklardan yararlanamayacaklarını sanıyorlar. Oysa biz imkanlarının ne kadar çok olduğunu onlara göstermek istiyoruz" diye konuştu.

-"Sistem, iş verimliliğinizi artırıp, bağımsızlık kazandırıyor"-

Aynı departmanda çalışan görme engelli destek teknolojileri uzmanı Ahmet Yıldırım da okulun son yılında sistemle tanıştığını, sistemin Türkçe'ye çevirisini Selahattin Aydın ile birlikte yaptıklarını söyledi.
Sistemin belge okuma konusunda önemli bir ihtiyacı karşıladığını anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önceden matbu evrakla iÅŸlem için bir görenden yardım almamız gerekiyordu. Åimdi, belgeyi kameranın altına koyup, 5 saniye sonra ne yazdığını sesli olarak dinliyoruz. Bu çok büyük bir avantaj. Çünkü iÅŸ verimliliÄŸinizi büyük ölçüde artırıp, bağımsızlık kazandırıyor. Sistemin karakterleri tanıma yetkisi oldukça yüksek, sözlük tabanlı bir tanıma yapıyor. Taşınabilir bir sistem olması da iÅŸlevselliÄŸini artırıyor. Sistemin kullandığı iki farklı cihaz var. Birinci cihaz masa üstünde kullanılıyor ve bilgisayar baÄŸlantısına ihtiyaç duyuyor. Cihazı bilgisayara baÄŸladığınızda bilgisayarınızın hafıza kapasitesi kadar belgeyi tarayıp, sese dönüştürüyor. Hatta bunu mp3 player ve benzeri aletlere aktarıp, müzik dinler gibi kitabı da dinleyebiliyorsunuz. Sistemin ikinci versiyonu da aynı mantığa sahip ama bilgisayardan bağımsız olarak çalışıyor. Biraz daha büyükçe bir cihaz olduÄŸu için diÄŸer sistem kadar taşınabilir olmamakla birlikte nakledilebilir ve bina içlerinde taşınabilir. Yine kameranın altına bıraktığımız metni 5 saniyede sese çeviriyor ve dinlenebilir hale getiriyor. DinlediÄŸiniz bu metni flash disklere kaydedip, istediÄŸiniz ortama taşıyabiliyorsunuz. Cihaz kullanılırken görme engellinin hiç kimseden yardım almasına da gerek yok. Zaten sistem, bağımlılıkları ortadan kaldırmak için geliÅŸtirilmiÅŸ. Sayfanın ters-düz konulması da çok önemli deÄŸil, kamera bunu algılayabilecek yapay zekaya sahip."

-Arkadaşlarla paylaşım-

Kitap okumanın görme engelliler için ciddi bir sorun oluÅŸturduÄŸunu vurgulayan Yıldırım, "Sürekli kitapların seslendirildiÄŸi kütüphanelere gitmemiz gerekiyordu ki, buradaki kitaplar da çok sınırlı olurdu. Åimdi ise istediÄŸimiz kitabı sese dönüştürüp, bunu diÄŸer arkadaÅŸlarımızla da paylaÅŸabiliyoruz. Bu da bilgiye eriÅŸim noktasında ve kültürel geliÅŸim açısından büyük önem taşıyor. Görme engellilerin kültürleri daha önceleri sözel anlatıma dayalıydı. Daha düzgün cümle kurabilmekten, daha detaylı bilgi edinmeye kadar toplumda görme engellilerin statüsünü etkileyebilecek önemli bir yenilik" diye konuÅŸtu.
Yıldırım, bir görme engelli öğrencinin kimseye gerek duymadan belgelerini okuyup, ödevlerini yapıp, ders notlarını ders esnasında bile sese çevirme imkanına sahip olmasının tarif edilemeyecek kadar büyük bir nimet olduğunu belirterek, görme engelliler için sistemin gerek eğitim, gerekse iş hayatında büyük kolaylık sağladığını söyledi.
Sistemi Türkiye'ye getiren firmanın proje koordinatörü Sevtap Demirtaş da görme engellilerin dernek ve vakıflar aracılığıyla bu aletlerle tanıştığını ya da birkaç görme engellinin bir araya gelerek, sistemi satın aldığını kaydetti.
- Semra Orkan -

Leave a Reply