Doğuştan iki kolu ve bir bacağı bulunmayan psikolog İlknur Peder, insanların ruhsal sorunlarının çözümüne destek olduğunu ancak en büyük zorluğu toplumun kendisine ön yargılı bakışını aşma konusunda yaşadığını belirtti.
İki kolu ve bir bacağı olmayan Peder, örgün eğitim veren okullara gidememesine rağmen azmederek, anne ile babasının yardımıyla okumayı ve ayağıyla yazı yazmayı öğrendi. Peder, ilkokul, ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirip, Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümünü kazandı.
Mezuniyetinin ardından İzmir'de açtığı merkezde "aile terapisi, evlilik danışmanlığı, cinsel terapi, bireysel psikoterapi" konularında hastalarına yardımda bulunarak kişisel gelişim seminerleri veren Peder, engellilerin hayatın her alanında yer alabileceğini gösterdi.
"Meslek hayatımdaki ilk ön yargı, hocamdan geldi"
İlknur Peder, muhabirine yaptığı açıklamada, psikolog olarak hizmet vermeye başladığında birçok hastasının kendisini yadırgadığını ancak bunun kısa sürede güvene dönüştüğünü söyledi.
Meslek hayatındaki ilk ön yargının, üniversiteden mezuniyetinde hocasından geldiğini anlatan Peder, şöyle konuştu:
"Hocam mezun olduğumda 'İlknur'cuğum, bedensel olarak eksik uzuvların olduğu için bu işi yapamayabilirsin' demişti. Tabii hocamdan bu cümleyi duyduğumda adeta yıkılmıştım. 'Nasıl olur hocam, ben yıllardan beri psikoloji okuyup, psikolog olmayı hayal ederken, şimdi okuldan da mezun olmuşken, sadece kollarım ve bacağım yok diye bu çok sevdiğim mesleği yapamayacak mıyım?' diye sormuştum. Hocam da bana 'İnsanlar seni çok ciddiye almayabilir' demişti. Ama yılmadım."
Peder, hastalarına ilişkin duyduğu "Beni yadırgayacaklar mı?" kaygısıyla başa çıkmayı başardığını dile getirerek, "Tabii bu kaygılar bazen karşımdaki danışanlarıma da yansımıştı. Ancak zamanla bu kaygıları kafamda bitirdikten sonra her şey çok kolaylaştı ve başarı kendiliğinden geldi. Bu işi 13 yıldır tüm hızıyla, aktif olarak sürdürüyorum" ifadelerini kullandı.
Günlük hayattaki ihtiyaçlarını yardımcısının desteğiyle karşıladığını bildiren Peder, cadde ve sokaklardaki altyapının ise önlerine sürekli yeni engeller çıkardığını belirtti.
"Artık toplumun bakış açısını pek fazla dert etmiyorum"
Fiziki engellerin bir şekilde aşıldığını ancak toplumun engellilere ön yargılı bakmasının sıkıntı yarattığını söyleyen Peder, şunları kaydetti:
"Ben de bir insanım ve zaman zaman ümidimi kaybedebiliyorum, çok olumsuz düşüncelere kapılabiliyorum, çok hüzünlü olabiliyorum. İşte bu gibi dönemlerde danışanlara yardımcı olabilmek gerçekten çok zor. Çok yapmak isteyip de yapamadığım şeyler konusunda, saçma sapan bir şeyin bana engel olması, hayata kahretme nedeni olabiliyor. Bu sadece bende değil birçok engellide sıkılıkla görülebilecek bir şeydir aslında. Ama çok şükür, kendi adıma artık toplumun bir engelli olarak bana bakış açısını pek fazla dert etmiyorum. Toplumla bir şekilde barıştığımızı ve uzlaştığımızı düşünüyorum artık."
Psikolog olduğuna işaret eden Peder, "Kendi işini yapan ve elinden geldiğince kendini yetiştirmiş bir kadınım. Ama toplumda bu vasfımı bilmeyenler, bana bakıp 'Ah yazık. Çok da güzelmiş kızcağız. Kıyamam. Kaza mı oldu?' şeklinde yaklaşabiliyor. Ama bu tür yaklaşımlar artık beni yıldırmıyor, çünkü artık takmıyorum. Bu tür durumlar hiçbir engelliyi güncel hayattan koparmamalı ve yıldırmamalı" dedi.
Peder, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, başbakanlığı döneminde İzmir'de engellilere yönelik etkinlikte çiçek verip, sohbet edince gündeme gelmişti.