Doç. Dr. Aylin Koçkar: ‘İnsanlarda korku ve panik oluşturmak çok kolay’

İçinde bulunduğumuz günlerde yaşanan terör olayları ile canlı bomba ihbarlarının artması, metro, metrobüs, tramvay gibi toplu taşıma araçlarının kullanıma yönelik uyarı mesajlarının özellikle sosyal medya üzerinden insanlara ulaşması, kalabalık mekanlardan ve ortamlardan uzak durulması uyarıları ülke genelinde korku ve panik oluşmasına sebep oldu. Bu durumun insanların psikolojileri üzerindeki olumsuz etkilerinden söz eden İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Aylin Koçkar, ‘’İnsanlarda korku ve panik hali oluşturmak çok kolay’’ dedi. Özellikle sosyal medya ve medya yoluyla bilgi kirliliğinin arttığından söz eden Koçkar, ‘’İnsanlar bu bilgilerin doğru ya da yanlış olduğunu o bilginin kaynağına ulaşarak elde edebilirler. Ama her bilginin kaynağına ulaşmak her zaman mümkün olmuyor. O yüzden ilk tepki iç güdüsel olarak gelişiyor. İnsanlar canlı bomba varmış şeklinde bir haber duyduğu zaman hemen paniğe kapılıyorlar. Çünkü içgüdümüz, benliğimizle beden bütünlüğümüzün korunması üzerine kurulu’’ diye konuştu ve insanların bu tarz bilgileri aldıktan sonra öncelikle kaynağın doğruluğunu araştırıp sorgulamaları gerektiğine dikkat çekti.

PANİK HALİNİ EN AZA İNDİRGEMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Kişilerin kendilerini bilgi kirliliğinden arındırması gerektiği üzerinde duran Doç. Dr. Aylin Koçkar, insanların her duyduğuna inanmamasını ancak kendi benliğini ve ailesini de koruması gerektiğini belirtti. Bu denklem içerisinde en önemli noktanın doğru bilgi kaynaklarına ulaşmak olduğunu söyleyen Koçkar, ‘’Kalabalık yerlere gitmeyin uyarısı yapılıyor. İnsanlar nereye kadar kalabalık yerlerden uzak durabilirler? Özellikle büyük şehirlerde otobüse binmeden her yere yürüyerek gitmek çok mümkün değil. Bu nedenle boş vermişlik yaklaşımıyla hiçbir zaman değil aklı selim ile hareket etmek çok mühim bir nokta’’ dedi. En büyük sıkıntının izdiham yaşanabilecek yerler olduğunu ifade eden Koçkar, insanların böyle ortamlarda panik oldukları zaman birbirlerini ezebileceklerini belirtti. İzdiham olma ihtimali ön görülebilecek yerlerden uzak durmanın bir korunma şekli olabileceğine değinen Koçkar, ‘’ Ama bunun ötesinde insanların sokağa çıkmadığı durumlarda alış veriş olmaz, insanlar herhangi bir yere gitmeden yaşamaya başlar ve ekonomi bu noktada sıkıntıya girer. Bu da insanların ruh sağlığı üzerinde daha olumsuz etkiler meydana getirir. İnsanlar rahat edebilecekleri, açık alanlardan kendileri için dingin olan ortamlarda bulunarak bu stresle baş edebilirler. Çünkü Türkiye, Norveç gibi İsveç gibi kuzey ülkelerine oranla stres halinin daha fazla olduğu bir ülke. O yüzden insanların stresle başa çıkmak için kendilerine uygun yöntemleri belirlemeleri lazım’’ diyerek konuşmasını sürdürdü.

DUYARSIZLAŞMA MI AŞIRI PANİK HALİ Mİ?
Birbirine benzeyen haberlerin çıkması ve bunların çoğunun gerçek dışı olması durumunda insanların duyarsızlaşabileceğini dile getiren Doç. Dr. Aylin Koçkar, ‘’Bu noktada ilginç bir denklem olur. Üst üste asılsız haberler gelebilir ve en sonunda gelen bir haberin gerçek olması insanların bu belirsiz koşullanma içerisinde daha fazla diken üzerinde olmalarına sebep olur. insanlar daha fazla panik duygusu yaşamaya başlarlar. Çünkü hangisinin doğru hangisinin yanlış olduğunu bilemez hale gelirler. Bu durum insanları daha fazla sıkıntıya sokar, mutsuz eder. Haberin kaynağına ulaşmanın önemi de zaten burada gelir’’ dedi.
 

Leave a Reply