Depresyonun belirtileri nelerdir?

Depresyon, dünyanın en büyük sağlık sorunlarından biri. Depresyonun belirtileri nelerdir, antidepresan hangi durumlarda kullanılmalıdır?

Günümüz toplumunda insanlar kolay yoldan sıkıntılarından kurtulmak, ruhen ve zihinsel olarak rahat hissetmek için antidepresanlara ilgi gösteriyor. Çevrelerinde gerçekten antidepresan ilaçlara ihtiyacı olup kullanan ve fayda sağlayanları gördükçe bu tür ilaçlara eğilim iyiden iyiye artıyor. Ancak antidepresanlar sıradan ve basit olumsuz duygu ve hisleri gidermez ya da unutmamızı sağlamaz. Çünkü antidepresanlar depresyon ilacıdır. Tıbbi ve psikolojik tanısı yapılmış depresyon hastalarında faydalıdır. Normal durumlarda kullanımında ise şekerden farksız algılanabilir. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalarda gereksiz antidepresan kullanımının depresyona yol açabileceği de belirtilmektedir.

Depresyon dünyanın en büyük sağlık sorunlarından biri

Özellikle son yıllarda ilkokul çağındaki çocukların bile dilinden düşmeyen ‘depresyon’ öncelikle çok iyi tanımlanmalı ve belirtileri iyi tespit edilmelidir. Belirtilen olumsuz duygudurum ve hislerin yaşanma süresi de çok önemlidir. Birkaç gün yaşanması değil, en az 15 – 1 ay gibi sürüyor olması ve kişinin normal hayatını aksatması gerekir. Depresyon dünyanın en büyük sağlık sorunlarındandır. En sık görülen ilk beş hastalıktan biridir ve kendi içinde tipleri vardır.

Depresyonun belirtileri nelerdir?

Her yüz kadından 10 ila 25’i, her yüz erkekten de 5 ila 12’si depresyona yakalanma riski taşıyor. Sık görülmesi ve yarattığı problemlerin giderek üst noktada olması depresyonun çok ciddi bir şekilde ele alınıp tedavi edilmesini gerektiriyor. Depresyonun karakteristik özellikleri;

  • Hoş olmayan duygudurum, ilgi ve zevk azlığı, umutsuzluk ve karamsarlıktır.
  • Vakalar derin bir üzüntü yaşarlar. Gelecekleri ve yaşadıkları ile ilgili olarak hep kötümser düşünürler.
  • Hastada depresif duygudurum ile birlikte değişik etkinlik ve sorumluluklara karşı ilgi kaybı gözlenir.
  • Olağan etkinliklerden zevk alamaz. İş, özel zevkler, bireysel ilişkiler, cinsel aktivite de dahil olmak üzere hiçbir şeyden zevk alamazlar.
  • Bazı olgularda önde gelen belirti bunaltı olabilir. Anksiyete (bunaltı, kaygı) düzeyi çok artabilir, depresif hastalar basit günlük aktiviteleri bile yapmakta güçlük çekerler.
  • İş, aile, para ve kendi sağlıkları ile aşırı biçimde kafaları meşgul olur.
  • Enerji düzeyi azalır.
  • Tepkisel davranırlar.
  • Yoğun anksiyete belirtilerinin depresyon olgularında intihar girişimleri için belirleyici bir etken olduğu ileri sürülmektedir.

İntihar düşünceleri ve girişimleri depresyonun önemli belirtilerindendir. Bu belirtiler gösteren bir kişi mutlaka bir psikiyatri uzmanından destek almalı ve gerekiyorsa kesinlikle psikiyatri uzmanı tarafından önerilen antidepresan kullanmaya başlamalıdır.

Antidepresanı kendi kendinize bırakmayın!

Karşılaştığımız en büyük problemlerden biri de antidepresan kullanan hastaların tedaviyi kendi kendine sonlandırmasıdır. Bunun sebebi antideprasan kullanmaya başlayan hastaların ilaçların etkisiyle tedavinin başında kendilerini rahatsız hissetmeleridir. Antidepresanlar genelde; depresyonun tipine, hastanın yaşına ve varsa diğer kronik rahatsızlıklarına ya da bağımlıklarına (alkol) göre verilir. Vücudu etkilemeye 3 hafta içinde başlar, gerçek etkisini ise 6 hafta içinde gösterir. Yatıştırıcı ve sakinleştirici değildir, düzenleyicidir.

En az 3 ay kullanılmalı

Kullanmaya başlandığı zaman en az 3 ay kullanılmalıdır, çünkü depresyon çabuk tekrarlayan bir hastalıktır. Genel olarak ortalama 9 ay kullanım önerilir. Her ilaçta olabildiği gibi kişiden kişiye yan etkileri görülebilir. Sık görülebilen yan etkiler arasında ağız kuruluğu, görme bulanıklığı, kabızlık, bulantı, kusma, terleme, uyuşukluk, uyku sorunları, kilo alma, baş ağrısı, baş dönmesi, mide barsak sistemi bozuklukları ve ishal, libido azlığı ve başka cinsel sorunlar bunaltı sayılabilir. Yan etkilerin bireysel olarak ve ilaç gruplarına göre farklılık gösterebileceği unutulmamalıdır.

Belirtmeden geçmemek gerekir antidepresan kullanan hastalara aynı zamanda psikoterapi de oldukça faydalıdır. Özellikle bilişsel davranışçı terapi bu tür vakalarda büyük yarar sağlar. Ayrıca hastanın, kendi boğucu ruhsal atmosferinden sıyrılması da çok çok yaralıdır. Zevk alabileceği aktivitelerle ilgilenmesi, kendine zaman ayırması, herhangi bir hobi ya da etkinlik faaliyetine katılması, spor, egzersiz yapması hastalığın sönmesi için son derece faydalıdır.

Uzman Psikolojik Danışman
Emin Okan Okyay 

Leave a Reply