Depresyon var, kadro yok

KAZALARIN BAŞLICA SEBEBİ DEPRESYON: KKTC’de 2014 yılında toplam 39 kişi intihar ederek ya da geçirdiği trafik kazası nedeniyle hayata gözlerini yumdu. Psikoloji uzmanlarına göre trafik kazalarının da intiharların da başlıca nedeni ülkedeki gelecek kaygısının yol açtığı depresyon

“KADROMUZ YETERSİZ”: Barış, Ruh ve Sinir Hastanesi doktorlarından Tijen Sökmez, hastanedeki doktor ve hemşire sayısının yetersiz olduğunu açıkladı. Sökmez, bu nedenle hastalara yeterli ilgiliyi gösteremediklerini anlattı. Sökmez, “Yeterli ilgi gösterilse, ölümler azalabilir” teşhisinde bulundu

Ülkede gün geçmiyor ki trafik kazası ya da intihar olmasın. Gazetelerin ikinci ve üçüncü sayfaları hatta manşetleri ülkedeki bu acı gerçeği gözler önüne seriyor. 

Ayrıca bu kara tablo sadece intihar ya da trafik kazaları ile de sınırlı kalmıyor. Her gün onlarca kişi uyuşturucu kullanmak ya da satmaktan yargı huzuruna çıkarılıyor.

Psikoloji uzmanlarına göre ise ülkede artan trafik kazalarının da, intiharların da, uyuşturucu kullanımı ve satışının da nedeni depresyon.

Suç işlemek çekici geliyor…

Psikoloji uzmanlarına göre, gelecek kaygısı yaşayıp, ülkede yapacak bir şey bulamayan kişiler suç işlemeye daha eğilimli oluyor. Bu suçların arasında ölümlü trafik kazalarının başlıca nedenleri arasında yer alan alkollü araç kullanmak, süratli araç kullanmak ve uyuşturucu kullanmak var.

39 kişi yaşamını yitirdi…
KKTC’de 2014 yılında toplam 39 kişi intihar ederek ya da trafik kazası nedeniyle yaşamını yitirdi. 39 kişinin 11’i intihar ederek canına kıyarken, toplam 19 trafik kazasında ise 28 kişi hayata gözlerini yumdu.

Sökmez: Sebebi depresyon

Ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı doktor Tijen Sökmez, ülkede intihar, trafik kazası ve uyuşturucu kullanımının artması nedeni olarak depresyonu görüyor. Toplum genelinde büyük bir umutsuzluk olduğundan söz eden Sökmez, depresyon adı verilen ümitsizlik ve sürekli başına bir şey gelecek endişesinin kişileri intihara, uyuşturucu kullanımına ve ticaretine sürüklediğini anlattı.

“Hastalara yeterli zaman ayıramıyoruz”

Barış Ruh ve Sinir Hastanesi’nde görev yapan doktor Tijen Sökmez, hastanedeki doktor ve hemşire sayınsın yetersiz olması nedeniyle hastalara gereken ilgiyi gösteremediklerini anlattı. Yeterli kadro olması durumunda hastalarla daha yakından ilgilenebileceklerinden söz eden Sökmez, böylece intihara eğilimi olan hastaların yataklı tedaviye alınıp ülkede ülkedeki intiharların bir nebze olsun önüne geçilebileceğine inancını belirtti.

Sökmez kadronun az olmasına rağmen Barış Ruh ve Sinir Hastanesi’nde görev yapan doktorlarında, hemşirelerinde, memurlarında en iyi hizmeti vermek için mücadele ettiğini anlattı.

“Günde en az 40 hasta”
Barış Ruh ve Sinir Hastanesi’nde görev yapan doktorların ve hemşirelerin sayısının yetersiz olması nedeniyle kendilerinin de gelen hastalara yeterli ilgi gösteremediğini anlatan Sökmez günde doktor başına en az 40 hasta düştüğünü açıkladı. Hastanede sözleşmeli ve kadrolu olarak toplam 4 psikiyatrist ve 3’te çocuk psikiyatristi bulunduğunu kaydeden Dr. Sökmez hemşirelerinde sayı yetersizliği nedeniyle sürekli mesai çalışmak durumda kaldığında söz etti. 

Sökmez: Yöneticilere güven azaldı

Vatandaşlardaki gelecek kaygısının ve ümitsizliğin en büyük nedeninin yöneticilere karşı güvensizlik olduğunu anlatan Sökmez, herkesin bireysel çözümler aradığını kaydetti. Sökmez ancak kişinin bunun sonunda “yalnız kaldım” “başaramayacağım” gibi duygulara kapılınca canına kıyma ya da uyuşturucu kullanma yolunu seçebileceğini belirtti.

“Uzmana danışılmalı”

Ümitsizliğe kapılan kişilerin uzmana danışmaktan kaçınmaması gerektiğini kaydeden Sökmez, kendisi gönüllü olarak uzmana danışmak istemese bile yakınlarının onu bir uzmana yönlendirmesi gerektiği konusunda uyardı. Sökmez şu şekilde konuştu:
“Burada yöneticilere de önemli bir görev düşüyor. Yöneticiler doğru adımlar atarak ülkenin doğru yönetildiğini göstermelidir. Ayrıca ümitsizliğe kapılan kişiler de mutlaka uzmana danışmalıdır. Eğer kendisi danışmak istemiyorsa yakınları onu ikna etmelidir.”

“Hastalar arasında ayrım yapmıyoruz”

Barış Ruh ve Sinir Hastanesi’nde hastalar arasında kesinlikle ayrım yapmadıklarını kaydeden Sökmez, şu şekilde konuştu:

“Biz hastalarımız arasında ayrım yapmıyoruz. İster vatandaş olsun, ister olmasın gelen tüm hastalarla ilgileniyoruz. Ancak günde doktor başına en az 40 hasta düşüyor. İçeride yatılı olan hastalarımızda ayrı. Bu nedenle yeterli ilgi gösteremiyoruz.”

“Ruh ve sinir hastalıkları ciddiye alınmıyor”

Ruh ve sinir hastalıkları alanının ciddiye alınmadığını kaydeden Sökmez, Kanser Hastanesi yapılırken bile Barış Ruh ve Sinir Hastanesi’nin bahçesine yapıldığını kaydetti. Sökmez bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın gerekli önlemleri alacağız sözü verdiğini ancak hala yapılan bir şey olmadığını anlattı.

“Trafik kazaları da intihardan farksız”

Sökmez ayrıca trafik kazalarına da dikkati çekerek, trafik kazalarının başlıca nedenin de intiharlar gibi “Ülkede yapacak bir şey bulamama” ve “Gelecek kaygısı” olduğunu açıkladı. Özellikle gençlerin ülkede yapacak bir şey bulamaları nedeniyle alkol ve aşırı sürate yöneldiğin kaydeden Sökmez, bunun sonucunda da ölümlü trafik kazalarının kaçınılmaz olduğunu belirtti.

“Uyuşturucunun da nedeni ayni”

Ülkede uyuşturucu kullanımı ve uyuşturucu ticaretinin de artmasının nedeninin yine gelecek kaygısı ve ülkede yapacak bir şey bulamama olduğunu ifade eden uzman doktor Sökmen şu şekilde konuştu:

“Ülkede artan uyuşturucu kullanımı ve ticaretinin nedeni de belirsizlik ve gelecek kaygısıdır. Kısa sürede zengin olmak isteyen bazı kişiler uyuşturucu ticareti yapmaya yöneliyor.”

***

Çakıcı: Uyuşturucu kullanımı arttı

TDP Lefkoşa Milletvekili ve Psikiyatrist Mehmet Çakıcı son yıllarda ülkede özellikle Bonzai kullanımının artığını açıkladı. Çakıcı, kendi sıkıntılarını bastırmak isteyen bazı kişilerin alkol ve uyuşturucuya yönlendiğini anlattı. Alkollün de uyuşturucunun da diğer ruhsal bozukluklarla bağdaştığını kaydeden Akıncı şu şekilde konuştu:

“Ülkemizde ruhsal problemler giderek yaygınlaşıyor. Bundan sosyali faktörlerin ailevi faktörlerin, ailevi problemlerin, iş problemlerinin etkisi büyük. Ayrıca ekonomik kriz suç oranını da artırıyor. Kıbrıs sorununun çözülmemesi, geçmişte yaşanan savaşın etkileri, belirsizlikler depresyona stres bozukluklarına neden oluyor. Bazı kişilerde kendi sıkıntılarını bastırabilmek için uyuşturucu ve alkole yöneliyor.”

Leave a Reply