Depresyon hamileleri de vuruyor! – Teknolizce

Depresyon hamileleri de vuruyor! - Teknolizce

Psikolog Nurdan Gündoğdu, hamilelerde depresyon, kaygı ve travma sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik problemlerin ortaya çıkabileceği uyarısında bulunarak, her 10 anne adayından birinde bu rahatsızlıkların belirlendiğini belirtti.

Hamileliğin, anne adaylarını doğum sonrasına kadar uzanan süreçte, çeşitli psikolojik rahatsızlıklara açık hale getirdiğini kaydeden Medilife Beylikdüzü Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Klinik Psikolog Nurdan Gündoğdu, “Hamilelik, sadece kadında yol açtığı fiziksel değişimle değil, duygusal ve psikolojik yansımalarıyla da, anne adayları için, yeni bir sürecin başlangıcını oluşturuyor” dedi.

”Hamile kadınların yüzde 10’u psikolojik rahatsızlıklara yakalanıyor”

Anne adayının, doğum öncesi ve sonrası, psikolojik rahatsızlıklara yakalanma riskinin oldukça yüksek olduğuna dikkat çeken Psikolog Nurdan Gündoğdu, “Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı araştırmaya göre, hamile kadınların yüzde 10’nun psikolojik rahatsızlıklara yakalandığı tespit edilmiştir. Bu oran, ülkemizin de içinde bulunduğu, gelişmişlik düzeyi artan ülkelerde daha da fazladır. Hamile kadınların en çok yakalandığı psikolojik hastalıklardan birinin, depresyon. Doğum öncesi ve sonrası annenin depresyona girme riski artmaktadır. Bakım veren anne depresyon sebebiyle kendine ve bebeğine bakamaz hale gelebilir. Bu anneyi olumsuz yönde etkileyebileceği gibi, bebeği gelişimsel açıdan da olumsuz etkileyecektir. Bebeğin ihtiyaçlarının karşılanamaması ya da aksaklığa uğratılması, bebeğin ilerleyen yaşamında insan ilişkilerinde zorluk yaşamasına neden olabilir, bebek kişilik bozukluğu geliştirebilir, depresyona girme riskini artırabilir” diye konuştu.

”Anneler endişeye kapılabiliyor”

Hamilelikte bir diğer ruhsal problemin, annenin kaygı seviyesinin doğum öncesi ve sonrasında yükselmesi olduğuna işaret eden Klinik Psikolog Nurdan Gündoğdu, bu durumun tüm aile için yaşamı kabusa dönüştürebileceğine vurgu yapıyor ve bu aşırı kaygı halini şöyle anlattı:

“Anne bebeğinin sağlığı hakkında endişeye kapılabilir, bebeğe zarar verilebileceği korkusu yaşayabilir. Örneğin, bebeğe mikrop bulaşabileceğini, hasta olabileceğini, üşütebileceği konusunda normalden fazla düşünmeye başlayabilir. Bebeğe hastalık bulaştırabileceği ya da zarar verebileceği düşüncesiyle bebeğe dokunamaz ya da başkalarına dokundurtmayabilir. Sürekli bunları düşünerek yaşamı olumsuz yönde etkilenebilir. Bebeğe yeteri kadar iyi bakım veremediği, yetersiz bir anne olduğu hissine kapılarak kendini suçlayabilir.”

”Annenin ruhsal sağlığı fiziksel sağlığı kadar önemli”

Hamileliğin anne adayında çocukluktaki kötü izleri de su yüzüne çıkarabileceğini kaydeden Klinik Psikolog Nurdan Gündoğdu, “Şayet anne çocukluk döneminde cinsel istismara uğradıysa, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldıysa, hamileliği süresi ve sonrası, annede Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşama riski de artacaktır. Bu durumda yaşadığı kötü tecrübeler gözünde canlanabilir. Anne adayı, kendi geçirdiği çocukluk dönemini hatırlayacaktır ve çocuğa da olumsuz şekilde davranabilir” uyarısında bulundu.

Annenin ruhsal sağlığının, hamilelik dönemi ve sonrasında, fiziksel sağlığı kadar önemli ve ciddiye alınması gereken bir konu olduğuna dikkat çeken Klinik Psikolog Nurdan Gündoğdu, “Anne ve anne adayı, psikolojik muayene ve terapi ile normal sağlığına kavuşabilmektedir. Daha mutlu anneler gülümseyen bebekler ve sağlıklı bir nesil devamı için, lütfen bebek bekleyen çiftler ve yeni bebeği olanlar, bu dönemde yardım almaktan çekinmesinler ve gecikmesinler” şeklinde konuştu.

Leave a Reply