Çokdillilik beyin sağlığı ve psikoloji açısından da önemli

Globalleşen dünyada çokdilliliğin önemi giderek daha fazla önem kazanıyor. Mesleki yaşamda, seyahatlerde ve başka bir kültürü anlamada önemli bir rol oynayan yabancı dil bilmenin, sağlık açısından da bilinmeyen birçok faydaları bulunuyor.

Huffington Post’tan Amanda L. Chan, Amerika ve diğer bazı ülkelerde yapılan araştırmaların, çokdilliğin bireylerin beyin sağlığını, becerilerini ve psikolojik durumları için avantaj olduğunu gösterdiğini duyurdu. Chan’ın sıraladığı ve son çoğu uzun yıllara dayanan araştırmalara göre, çokdilli bireyler sadece bir dil konuşanlara oranla 7 değişik avantaja sahipler.

KAVRAMA YETENEKLERİ DAHA HIZLI

Journal of Neuroscience tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre, çocukluğundan bu yana iki dil konuşan yetişkinler ani durumlarda diğerlerine oranla daha hızlı kavrama yeteneğine sahipler. Bireylerin kavrama esnekliğini ölçmek amacıyla yapılan araştırmada, en az iki dil bilen yetişkinlerin verilen ödevleri tek dil konuşan bireylere oranla daha hızlı ve daha az enerji harcayarak kavrayabildikleri sonucu ortaya çıktı.

YAŞLILIKTA DAHA KESKİN BİR ZEKAYA SAHİPLER

Çokdilli olmanın bir diğer avantajı ise yaşlanmayla birlikte ortaya çıkıyor. Annals of Neurology adlı bilimsel dergide yayınlanan bir araştırmada, anadili ingilizce olan bireyle 11 yaşında ve 70 yaşına geldiklerinde iki ayrı zeka testine tabi tutuldular. Araştırma sonucunda, iki ve ya daha fazla dil konuşanların yalnızca ingilizce konuşanlara oranla daha keskin bir zekaya sahip oldukları ve anlama noktasında hızlı oldukları tespit edildi. Bu kişiler hem zeka yönünden hem de yazılanları kolay okuma yönünden tek dilli bireylere göre daha avantajlı konumdalar.

BEYİNLERİ KELİMELER İÇİN DAHA AZ ZAMAN AYIRIYOR

Çokdilliğin bir diğer faydası ise Amerikan Psychological Science adlı dergideki bir başka araştırmada yer aldı. Buna göre, iki ve ya daha fazla dil bilen insanlar, her iki dilde aynı anlama gelen kelimeleri daha hızlı bir şekilde kaydediyorlar. Bu kişilerin göz hareketleri üzerinde yapılan araştırmada, çokdilli bireylerin okurken benzer anlamlı kelimeleri hızla geçtikleri ve genelde yazılanları daha az zamanda bitirdikleri ortaya çıkarıldı.

ALZHEIMER’E YAKALANMA RİSKİNİ GECİKTİRİYOR

Amerika Birleşik Devletleri’nde daha önce düzenlenen bir konferansta ise, çokdilliliğinin yaşlı insanların kabusu olan Alzheimer hastalığını geciktirdiğine dikkat çekilmişti. 2011 yılındaki konferansta, yarısı en az iki dil bilen 450 alzheimer hastası üzerinde yapılan araştırmaların sonuçları yayınlanmıştı. Buna göre, en az iki dil bilen hastaların Alzheimer’e diğerlerine oranla 4 ila 5 yıl daha geç yakalandıkları anlaşıldı.  

ANALİTİK KAPASİTELERİ VE YARATICILIKLARI İLE ÖNDELER

International Journal of Bilingualism dergisi tarafından yürütülen bir başka araştırma, iki dil bilen çocukların okulda tek dil bilenlere oranla analitik ödevleri yapmada daha hızlı oldukları ve yaratıcılıklarıyla farklı olduklarını gösterdi. 121 öğrenci üzerinde yapılan araştırmada, öğrencilerden seri halindeki sayıları tekrarlamaları, mantıksal hesaplamalar yapmaları ve renkli bloklardan oluşan oyun karelerini yeniden inşa etmeleri istendi. En başarılı çıkanlar ise, en az iki dil bilen öğrenciler oldu.

BEYİNLERİ BİR UĞRAŞTAN DİĞERİNE GEÇMEDE DAHA HIZLI

Kanada’da çocuk gelişimi üzerine yapılan bir araştırmada da, iki dil konuşan çocukların bir uğraştan diğerine geçmede daha hızlı davrandıkları gözlendi. Araştırma kapsamında çocuklara bilgisayar ekranında farklı hayvan resimleri ile değişik renklerden resimler gösterildi. Çocuklardan bir resimden diğerine geçmeleri için tuşlara basmaları istendiğinde, tek dilli çocukların daha yavaş reaksiyon gösterdikleri anlaşıldı. İki dil bilen çocuklar ise verilen komutlara daha hızlı yanıt veriyordu.

BAŞKA DİLDE DÜŞÜNMEK KARAR ALMAYI KOLAYLAŞTIRIYOR

Çokdilliliğin sağlığa faydaları hakkındaki son bir örnek ise Chicago Üniversitesi’nce insan psikolojisi üzerinde yapılan araştırmaya dayanıyor. Buna göre, iki ve ya daha çok dil bilen bireyler herhangi bir karar almak durumunda kaldıkları zaman bildikleri diğer dilde düşündüklerinde daha iyi karar alabiliyorlar.

Araştırmaya göre, insanlar kendi dillerinde düşündükleri zaman duygusal olarak daha bağımlı oluyorlar ve aşırı olgunlaşmış düşüncelere takılıyorlar. Oysa bu kişiler aynı konu hakkında karar almak için başka bir dilde düşünmeye başladıklarında, bu düşüncelerden ve duygulardan sıyrılabiliyorlar ve hızlı bir karar alabiliyorlar.

Araştırmayı yürüten uzmanlardan Savuri Havakawa konuyla ilgili olarak, “bu fenomenin en önemli nedeni yabancı bir dilin anadile oranla daha az duygusal ve ya dokunaklı bir ‘seslenim’ ve ya ‘çınlama’ tonu olabilir. Herhangi bir durumda başarı şansı yüksek olsa bile, duygusal bir reaksiyon kararların ‘umut’ yerine daha çok korku üzerine kurulmasını sağlayabiliyor” dedi.

Kaynak:ANF

Leave a Reply