Bu sürecin fiziki ayrılmadan önce başladığını, hukuki boşanmadan akabinde da devam ettiğini ifade eden Çoklar, "Boşanma öncesinde eşler arasında yakınlığın azalmasını, eşlerin birbirine yabancılaşmasını, çatışmaların fazlalaşmasını içeren bir duygusal boşanma evresi, evliliğin hukuki olarak sonlandırılmasına ait bir yasal boşanma evresi, buna eşlik eden para, mal paylaşımı ve nafaka ile alakalı sorunların yaşandığı bir ekonomik boşanma evresi, anne ve baba ile çocuk ilişkilerinde velayet ve şahsına ait ilişki kurma düzenlemelerini içeren bir aile boşanması evresi, sosyal yaşamdaki değişmelere ve yeni konuma adapte olmayı lazım gelen bir sosyal boşanma evresi ve tarafların yeni bir düzenleme sürecine girdikleri psikolojik boşanma evresi söz konusudur. Boşanma, çoğu defa bir kayıp yaşantısı ve yas süreci olarak da değerlendirilebilir. Eşler arasında çözülemeyen çatışmalar, evlilik sona erdikten akabinde da sürebilmekte ve geçmişe ilişkin sorunlar, fiziksel ve psikolojik sağlığı negatif biçimde etkileyebilmektedir." diye belirtti . Türkiye Aile Araştırma Kurumu tarafından 2009 senesinde gercekleşen bir araştırmanın, boşanma sebepleri arasında ilk sırayı, çiftlerin evlilik hayatına aileleri tarafından gercekleşen müdahalelerin aldığına işaret ettiğini aktaran Işıl Çoklar, evlilik çatışmalarını çözerken çiftlerin kendilerinin sorumluluk alması, deneyim kazanması, icabında uzmanlardan yardım alması lazım gelirken tekrar aile büyüklerine başvurduklarını ortaya koyarak , "Partnerlerin geniş aileyle aralarına belirgin sınırlar koyamamaları, evlilik birliğinin doğal gelişme süreçleri içinde olgunlaşmasına da mani olabilmektedir." diye açıkladı .
Öğretim Görevlisi Çoklar, diğer boşanma sebepleri arasında ise değişik ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de şiddetin, fikir uyuşmazlığının, alkol ve madde kullanımının, ekonomik sıkıntıların ve eşlerin birbirlerinden beklentilerinin değişik olmasının yer aldığına işaret etti. Olumlu duygu paylaşımları yaşanmayan, eşlerin birbirlerine değer vermediği, uzman desteğine karşın devamlı ve yoğun çatışmaların çözülemediği bir evliliği sonlandırmanın yalnızca kadın ve erkek için değil, çocuklar için de faydalı olabileceğine tüm dikkatleri üzerinde toplayan Çoklar, "Araştırmalar, ebeveynler arasındaki sevgisizliğin ve yoğun çatışmaların, çocukların psikososyal gelişimlerini negatif etkilediğini ortaya koymuştur. Kopukluk, karşılıklı değersizleştirme, gerginlik ve çatışmaların süreklilik gösterdiği bir ortamda, korkular ve güvensizlikler içinde büyümektense bunlara tanık olmadan, ebeveynleriyle tek tek de olsa huzurlu ve kaliteli zamanlar geçiren çocukların çok fazla daha sağlıklı yetişebilecekleri düşünülmelidir." diye belirtti . Kimi ülkelerde boşanmakta olan çiftlere yöneltilen, sağlıklı bir boşanma sürecini nasıl geçirebilecekleri, boşanma esnasında ve daha akabinde etkili ebeveynlik rollerini nasıl sürdürebilecekleri hususunda yapılmakta olan bilinçlendirme uygulamalarının çok fazla fayda olduğunu sözlerine ekledi.
(CİHAN)