Birlikteliklerde maddiyat ön planda olmamalı!

Gelişen ve değişen dünya trendleriyle birlikte kadın erkek ilişkilerine biçilen roller de değişti. Çoğu zaman birlikteliklerde maddiyat ön planda olabiliyor. Psikolog Çisem Doğanlaroğlu, ilişkilerin bencil beklentilerden uzak olması gerektiğinin altını çizdi, birlikteliklerde olması ve olmaması gereken kriterlerden bahsetti.

Kadının sosyo-ekonomik ve eğitim durumu ilişkiden beklentisini belirleyen en temel faktör olarak karşımıza çıkıyor. Kadının sahip olduğu sosyal statü ve beraberinde getirdiği bakış açısı bir erkekte aradığı kriterleri derecelendirmede büyük öneme sahip.

İlişkilerde maddiyat değil, kişilik kriterleri ön planda olmalı

Kadınların beklentileri mantıksal bir zeminde şekillenebildiği gibi bazen gerçeklikten uzak zeminde de ortaya çıkabiliyor. Bunu belirleyen kadının ego durumu oluyor. Örneğin; aylık X tutarda gelire sahip bir kadın, birlikte olduğu erkeğin de en az X tutarda gelire sahip olmasını arayabiliyor. Bu durum, ilişkilerde maddi yaklaşımı ön planda tutuyor ve ilişki bu zeminde gelişebiliyor. Unutulmaması gereken çok önemli bir nokta var ki, ilişki hangi kriter süzgecinden geçerek başlarsa, ilerleyen zamanlarda da aynı kriterlerle sürekli sınanacaktır. Örneğin; kadının bir erkekten beklentisi lüks bir araba, ev, aylık belli miktarda gelir şeklinde “maddi odaklı” ise ilişki sadece maddi değişkenlerle gelişim gösterecektir. 

Oysaki bir ilişkinin en sağlam kriterleri “kişilik kriterleri”dir. Bunu arka plana atan kadınlar, sürekli doyumsuzluk ve mutsuzluk içinde olacaklardır. İlişkilerini başka ilişkilerle kıyaslayacak, sevgililerinden ya da eşlerinden hep daha fazlasını isteyeceklerdir. Bu durum zaman içerisinde karşı tarafta bir tükenmişliğe yol açacak ve ilişki tehlike çanlarını çalmaya başlayacaktır. 

Birliktelikler sosyal medya ilişkileriyle kıyaslanmamalı

Kadınların ilişkiden beklentilerini olumsuz yönde etkileyen bir diğer faktör de sosyal medya mecralarıdır. Günümüzde kadın erkek ilişkilerinin birçok safhasını sosyal medya üzerinden, gerçeklikten uzak bir şekilde öğreniyoruz. Temeli sağlam olmayan bir ilişki, sosyal medya ilişkileriyle sürekli kıyaslanabilir ve “ilişkiyi kanıtlama” yoluna gidilebilir. Kadın ve erkek tarafından oldukça yıpratıcı olan bu duruma yönelik farkındalık maalesef ilişki zarar gördüğünde oluşmaya başlar. Sağlıklı bir ilişkinin “Ben buradayım” mesajına hiç bir zaman ihtiyacı yoktur. Mutlu bir ilişkisi olan kadın etrafındaki diğer mutlu ilişkiye sahip arkadaşları adına da mutluluk duyabilmelidir. 

Sağlam ilişkilerin en temel kriterleri: Dürüstlük, saygı, güven

Sağlıklı bir ilişkinin zeminine baktığımızda en temel iki değerin dürüstlük ve güven olduğunu görürüz. Kadınların bir ilişkiden beklediği/bekleyeceği her zaman dürüstlük ve güven olmalıdır. Dürüstlük ve güvene saygı eşlik etmelidir. Bu üçlü (dürüstlük, güven, saygı) ilişkinin temeline sağlam bir şekilde yerleştirildiyse ilişkinin gelişim aşamaları da sağlıklı olacaktır. Aylık toplam gelirin ne kadar olduğunun hiçbir önemi yoktur. İki insan birbirini sevip birbirine güveniyorsa ve her koşulda birbirlerine dürüst davranıyorlarsa maddi problemler aşılması kolay problemler haline gelir. Bu yönüyle bakıldığında maddi anlamda kadının erkekten beklentisi; "kendi ayakları üzerinde durabilen" ve "sürekli çabalayan" şeklinde olmalıdır. 

Her birliktelik evlilikle sonuçlanmayabilir 

Her ilişki evlilikle sonuçlanmasa da belli bir statüye sahip kadının ilişkiden beklentisi evlilik yönünde olabiliyor. Bu açıdan yaklaşıldığında evlilik düşüncesi olmayan ya da evliliğin gerekliliğine inanmayan erkeklerle evlilik düşüncesi olan bir kadının ilişki yaşamaması gerekir. İlişkilere yönelik hayalperest beklentiler sadece zaman kaybıdır. Deneme-yanılma şeklinde ilişkiler her iki tarafın ruh sağlığını olumsuz yönde etkiler. 

İlişkiler kıyaslamalardan uzak olmalı

Sonuç olarak “kişilik değerleri” odaklı beklentiler ilişkinin zeminini sağlamlaştırır. Maddi beklentiler, hayalperest ve bencil beklentilerden uzak ve gerçekçi olmalıdır. İlişki kendi içinde özgün, kıyaslamalardan uzak tutulmalıdır. Hayalperest beklentiler, deneme-yanılmalar her iki cinsin ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Sosyal alışkanlıklar ilişkinin gelişim safhalarında başa çıkılabilir olmalıdır (yemek yeme alışkanlıkları, spor ve sanatsal faaliyetler vb). En önemlisi her koşulda şeffaflıktır; bu, sevgilinizle ya da eşinizle aranızdaki güven bağlarını güçlendirecektir.

Leave a Reply