En son 2011’de yaşanan şike sürecinden sonra dört koca yıl geçti.
Kafamızı, aklımızı, beyimizi, yönümüzü, yolumuzu geçmişe o kadar taktık ki geleceğe bakacak mecali bir türlü kendimizde bulamıyoruz.
Psikoloji; geçmişe takılıp kalmanın sonucu değiştirmeyeceğini, insanı mutlu etmeyeceğini kabul eder.
Hiç de adil olduğuna inanmadığım bir yargı süreci yaşandı ve bitti.
O günden beri adı geçen takımla sayısını unuttuğum maç oynadık.
Hiç birinde üstünlük sağlayamadık.
Oyun olarak üstün olamadık,
Skor olarak üstün olamadık,
Mücadele olarak üstün olamadık,
Lobi olarak üstün olamadık,
Camia birlikteliği açısından üstün olamadık,
Psikolojik olarak üstün olamadık.
Çok merak ediyorum;
Bu takım, bu koca kulüp, şampiyonluğu Anadolu’ya taşıyan bu büyük isim, bu marka bir tane psikolog bulundurmaz mı?
(Belki var da ben bilmiyorum, varsa ne iş yaptığını merak ediyorum).
Futbolcular fizik hazırlığın yanında psikolojik olarak maça hazırlanmaz mı?
Rakiple değil, topla oynamaları gerektiği,
Sahaya kavga etmeye değil futbol oynamaya çıktıkları bunlara anlatılmaz mı?
Bu kafayla, bu anlayışla, bu amatörlükle devam edersek sittin kere oynasak Fener’i yenemeyiz.
Yöneticilere psikolojik destek gerekmez mi?
Basına yapılan konuşmaların camia adına bütün Türkiye’ye verilen mesajlar içerdiği, dikkat edilmesi gerektiği anlatılmaz mı?
En temel sorunumuz olan psikolojik üstünlüğü ele geçirmedikçe sayısal üstünlük sağlamamızı kimse hayal etmesin.
Tutturmuş bir 2011 gidiyoruz.
Baştan sona haklı olduğumuz bir davada haksız olacak bir sürece doğru ilerliyoruz.
Anadolu’daki taraftarımızı ve sempatimizi kaybediyoruz.
Bu günlerde hızla seçim çalışmalarına devam eden başkana kalsa kupa çoktaaan müzede hazırlanan yerinde olacaktı.
Gördük ki olmadı, olmuyor.
Bırakın o zaman.
Artık o kirli kupa bizim seçim vaadimiz olmasın, müzemize girmesin istemiyorum.
Her kim başkan olacaksa ona sesleniyorum:
Bizi hamasi vaatlerle kandırmaya kalkmayın. Geleceğe umutla bakacak projeler üretmeye çalışın.
Kendi işlerinizi derleyip toparlayacağınız, Trabzonspor markasını kullanarak prim yapacağınız yer olmasın burası.
Yoksa açlıktan nefesi koktuğu halde yemek yemeyip maça gelmeyi tercih eden delikanlıların iki eli yakanızda olur iki cihanda haberiniz olsun.