Babadan Galatasaraylı

10 yaşından bu yana ajansa bağlı olmanıza rağmen görüşmelere gitmiyormuşsunuz. Oyuncu olma hevesiniz mi yoktu?   

- Oyuncu olma hevesim vardı. Çocukluğumdan bu yana tiyatroda oynuyorum. Ajansa kaydolmam da tiyatro hocam sayesinde oldu. Şişli Terakki’deki tiyatro hocam, arkadaşı Tümay Özokur’u bir oyunumuza davet etmiş. Tümay Hanım beni çok beğenmiş. O dönem Portakal Ajans’ı açıyordu, bir anlaşma yaptık. Ve o anlaşma her beş yılda bir yenilendi.
    
“Pis Yedili”ye nasıl dahil oldunuz?

- Tümay Hanım’la çok yakın oturuyorduk. Bir gün Gani Müjde’yle toplantı yaptığını, Cimbom karakterinin bana çok uygun olduğunu söyledi. Ben de üniversitenin sonuna gelmiştim ve bölümümden de çok uzaklaşmıştım. Seçmelere katılmaya karar verdim, iki-üç görüşme yaptıktan sonra diziye dahil oldum. Daha önce “Hayat Bilgisi”nde de beş bölüm Cem Özer’in Afet Hoca’dan ders alan kızını oynamıştım. Kısmetim Gani Müjde’ymiş meğerse...

Okuldan neden uzaklaşmıştınız?

- Beklediğim gibi çıkmadı üniversite hayatı. Sanata ilgi duymaya başladım. Sanat tarihi kurslarına gidiyordum. Sonra bir galeride işe gireyim dedim. Dreamart Sanat Galerisi’ne girdim. Ama işin ticari yanıyla sanat tarihinin alakası yokmuş, onu gördüm.

Peki sanat galerisinde çalışmak, size neler kattı?

- Ekrem Yalçındağ, Ebru Uygun ve Komet’in stüdyolarını görme imkanım oldu. Onlarla ülkeleri gezdim, ünlü galericilerle bir araya geldim. Hâlâ görüşüyoruz. Onlar da oyunculuk kararımı destekledi.

YAŞITLARIMLA ÇALIŞACAĞIM DİYE SEVİNMİŞTİM AMA...

Dizi ekibiyle ne zaman bir araya geldiniz?

- 15 Eylül’de bir araya geldik, bir daha hiç ayrılmadık. Hayatımda hiç böyle bir tempoya girmemiştim.

Bu kadar genç bir ekiple çalışmak nasıl?

- İlk başta fazla tecrübem olmadığı için yaşıtlarımla çalışacağım diye sevinmiştim. Okul tiyatrosu gibi olur zannediyordum ama çok yanlış düşünmüşüm. Şu an tercih hakkım olsa, ilk işimde daha tecrübeli kişilerle çalışmayı isterdim. Dizide de tecrübeli isimler var, fakat karşılıklı sahnelerimiz çok az. Ayşegül Aldinç, Asuman Dabak ve Turan Özdemir’le ancak haftada bir denk gelebiliyorum. Onlarla mümkün olduğunca sohbet etmeye, set adabı nasıldır, nasıl çalışılır, nasıl hazırlanılır öğrenmeye çalışıyorum. Önümde tecrübeli örnekler olsaydı daha çok şey alabilirdim. Şu an kendi kendimeyim. Kendi kendime ezber yapıyorum, kendimden besleniyorum. Genç ekip arkadaşlarımla birbirimize bir şeyler öğretecek durumda değiliz henüz. Hâlâ öğreniyoruz.

“Pis Yedili”yi izleyebiliyor musunuz, oyunculuğunuzu nasıl buluyorsunuz?

- Evet, izliyorum ve kendimde gelişme görüyorum. Belki de gelişmedim de içimde sakladığım potansiyeli daha rahat yansıtıyorum... Bu işe devam etme imkanı bulursam, eminim ki şimdiki hallerime çok güleceğim.

BEN BÖYLE BİR SARIŞIN DEĞİLİM

Dizinin tanıtımında Cimbom karakteri için ‘çakma sarışın’ deniyor...

- Benim saçlarım kahverengi. Sarışın değilim, hele böyle bir sarışın hiç değilim. Cimbom’un annesi kuaför. 10’uncu sınıftayken saçlarını annesine boyatmış. Galatasaraylı olduğu için saçının ya sarı ya da kırmızı olmasını istiyor. “Çakma sarışınlığı”, saçını mahalle kuaföründe yaptırmasından ileri geliyor.

Siz de Cimbom gibi Galatasaraylı mısınız?

- Evet... Babam koyu Galatasaraylı. Benim Galatasaraylılığım da babadan geçme. Babam beni küçükken yüzümün yarısını sarıya, yarısını da kırmızıya boyayıp çok maça götürmüştür. Ama televizyon karşısında zapping yaparken “Aaa maç özeti var, dur bir bakayım” demişliğim hiç olmadı. Cimbom benden çok daha iyi bu konuda.

Galatasaray’dan beş kişi sayın desem sayamazsınız yani...

- UEFA Kupası’nı alan kadroyu sayarım; Taffarel, Popescu, Hagi, Hakan Şükür vardı. Şu anda ise Felipe Melo’yu biliyorum. (Gülüyor) Bazen bana Galatasaray’la ilgili sorular soruyorlar, laf atıyorlar. Hazırlıklı olmak için bir şeyler öğreniyorum. Ama dizide de Cimbom aşkıyla ön planda. Sadece Sabri Sarıoğlu’na yazılmış replikleri var.

KENDİMİ GÜZEL BULMUYORUM

Hakkınızdaki yorumlara baktım da, en çok güzelliğinizden bahsedilmiş. Siz kendinizi güzel buluyor musunuz?

- Ben egosu yüksek bir insan değilim. Kendimi de güzel bulmuyorum. Seyirci bizi kusursuz zannediyorlar ama öyle değilim. Benim de yüzümde sivilceler çıkıyor, spora gitmek yerine evde uyuyasım geliyor...

Güzel oyuncuların basamakları daha hızlı tırmandığı da bir gerçek...

- Çoğu kişi küçük burun, büyük göz, kalın dudak seviyor. Yapımcıların seçimi de genellikle o yönde oluyor. Bir de seyirci ekranda kusurlu insan görmek istemiyor. Bir nedeni de bu olabilir.

KIZ HAYRANLARIM DAHA ÇOK

Dizinin takipçileri size en çok ne soruyor?

- “Bundan sonra ne olacak?”tan başlayıp diziyle ilgili her şeyi soruyorlar. En çok da Kadir Doğulu’nun oynadığı Bayrampaşalı’yı soruyorlar. Bu arada benim kız hayranlarım daha çok.

Leave a Reply