Araştırmalar abartılı, yöntemleri yanlış

Derya ÖZTÜRK / GAZETE HABERTÜRK

ABD'de yapılan bir araştırma, bilimsel araştırmaların güvenirliğine gölge düşürdü. "Reproducibility Project" kapsamında bir araya gelen ülkenin çeşitli üniversitelerinden 270 bilim adamı, son 3 yıl içinde saygın psikoloji dergilerinde yayımlanan 100 araştırmanın bilimsel araştırma yöntemlerini, örneklemlerini ve ölçüm tekniklerini kullanarak yeniden araştırma yaptı. Sonuçta bu araştırmaların sadece yüzde 40'ında orijinal araştırma ile aynı sonuca ulaşıldı. ABD'li bilim adamları, bu durumu bilim adamlarının daha fazla etki yaratabilmek için sonuçları "abartıyor" olmalarına bağlıyor. Araştırmayı uzmanlara sorduk...

Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Recai COŞTUR:

‘SONUÇLARI ETKİLEYEN İNSAN FAKTÖRÜDÜR'

Bir kaygı, depresyon, tutum ölçüldüğünde aynı bireyler üzerinde ve hatta bir gün arayla bile yapsanız farklı sonuçlara ulaşabilirsiniz. Bu, ölçülen özelliğin tutarlı ve kararlı olmamasından kaynaklanabilir. Bu durum bireyden bireye farklı özellikler gösterebileceği gibi aynı bireyler üzerinde de farklılık gösterebilir. Sabah işe geldiğinizdeki kaygı düzeyinizle akşam patronunuzdan azar işittikten sonraki kaygı düzeyiniz aynı olmayabilir. Çünkü biz sosyal varlıklarız, çevreden çok fazla etkileniyoruz. insan faktörü işin içerisine girdiğinde birbirinden çok farklı sonuçlar ortaya çıkabilir. Fakat örneklem yeteri kadar fazlaysa daha önceki çalışmadaki benzer sonuçların çıkması beklenir. Bunlar olası şeylerdir, ben eleştirilere katılmıyorum. Tekrarı yapılan araştırmalarda ölçülen özelliğin ne olduğunu çok iyi irdelemek gerekir. 

Arel üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi elem Doğuş YILDIRIM:

‘SİSTEM KATI, ABARTILAMAZ'

Yapılan araştırmaya kesinlikle katılmıyorum. avrupa'da bilim araştırmaları çok titiz bir şekilde yürütülüyor. Bir tezi bile 2 yıl boyunca saklamanız, istendiği takdirde sunmanız gerekiyor. Bu kadar katı bir sistemde ne kadar abartılı bir araştırma yapılabilir ki? araştırmalarda yeni metotlar bulunuyor ve farklı sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Freud'un zamanında onun araştırması en doğru araştırmaydı ama şimdi bilim değil felsefe olarak kabul ediliyor.

Psikiyatr Prof. Dr. Kerem DOKSAT:

‘TEKRARLANABİLİR OLMASI BİLİMSEL KILAR'

Bir araştırmanın güvenirliği, geçerliliği ve tekrarlanabilir olması onu bilimsel kılar. Bir sonuca varmak için hipotezin sınanması, mevcut yapılan ölçüm yöntemleriyle test edilmesi ve sonra da sonuçların hakemli dergilerde ve uluslararası geçerliliği olan bir dergide yayımlanması gerekir. Bunlara uymayan araştırmaları genellikle hakemli dergiler reddederler. Bu araştırmada bu şekilde bir sonuç çıkmasının sebebi tek taraflı davranmış olmaları olabilir. araştırmacıların çalışma örneklemini hazırlarken tek taraflı davranmaları veya gruplandırmada hata yapmış olmaları buna yol açmış olabilir.

Prof. Dr. Ömer ÖZKAN:

‘SANSASYONEL CEVAP BULMAK İÇİN ÇARPITMALAR OLABİLİR'

Bilim araştırmalarının güvenilir olup olmadığını yayımlandığı ulusal bilim dergilerinden ve uzun yıllar boyunca tekrar başka bilim dergilerinde yayımlanmasından anlayabiliriz. Tabii ki sansasyonel cevap bulmak için araştırmalarda çarpıtmalar olabilir. Fakat bu çarpıtmalar kısa sürede ortaya çıkar. Bilime güvenmek gerekir.

Prof. Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA:

‘DEVLET DESTEKLİ ARAŞTIRMA GÜVENLİ'

Bilim, ilaç firmalarının desteği ile araştırmalarını yapıyor. Hal böyle olunca tıp bilimi ilaç sektörünün esiri oluyor. Tıp fakülteleri bile artık derslerinde hastalığın teşhisi değil tedavi yöntemi üzerinde duruyor. Bilim artık kâr odaklı bir hale gelmiştir. Devlet desteği sağlanarak araştırma yapılmadığı sürece bilim araştırmalarının güvenirliğinde sorunlar olacaktır.

Hacettepe üniversitesi Sosyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Ebru SEVGİLİ:

‘SONUÇLAR FARKLIYSA ÖLÇÜ TEKNİĞİ GEÇERLİ DEĞİLDİR'

Aynı veri toplama tekniği ve aynı örneklem kullanarak aynı araştırma tekrar tekrar yapıldığında birbirinden oldukça farklı sonuçlar elde edilmesi, en başta kullanılan ölçü tekniğinin geçerli ve güvenilir olmadığını gösterir. Yani inceleme nesnesinin değişken olduğu bir alanda bire bir aynı sonuçları elde etmek gibi bir durum pek beklendik değil. Bu hem inceleme nesnesinin kendisinden hem de sosyal bilim araştırmalarında araştırmacının pozitif bilimlerde olduğu gibi araştırılan konuyu kendisi dışında bir nesne olarak göremeyeceğinden kaynaklanır. ancak her seferinde farklı sonuçlar elde etme gibi bir durum da kullanılan tekniğin güvenilir ve geçerliliğinin sorgulanmasını gerektirir.

Leave a Reply