AÖF sorularına ulaşmak için buraya tıklayın.
Öte yandan İlköğretim son sınıf öğrencilerinin ve üniversite hayali kuran gençlerin gireceği SBS ve LYS’ye sayılı günler kaldı. 8 ve 15-16 Haziran tarihlerinde yapılacak sınavlar öncesinde öğrencilerin yaşadığı aşırı kaygı, psikolojik ve fizyolojik sorunların ortaya çıkmasına sebep olabiliyor.
Stres sonucu oluşan karın ağrısı, heyecan ve öfke artışı, başarıyı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Psikolog Yelda Öge, sınav kaygısının azının motive ettiğini, fazlasının ise başarısızlık getirdiğini söylüyor. Kaygıyla başa çıkmada en önemli adımın ise kişinin endişesini bastırmaktan değil, onu kabul etmeye ve tanımaya çalışmaktan geçtiğini ifade ediyor.
Sınav kaygısının performans kaybına yönelik bir korku olduğunu belirten Acıbadem Eskişehir Hastanesi’nden Psikolog Yelda Öge, aile ve çevrenin çocuğun başarısına ilişkin beklenti düzeyini çok yüksek tutmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Çocuğun ders çalışması için yapılan baskılarla olumsuz yorumların sınav kaygısını artırdığına işaret eden Öge, şu uyarıda bulunuyor: “Sınava girecek öğrencinin ‘acaba yapabilecek miyim’, ‘sınavı kazanabilecek miyim’, ‘sınıfı geçebilecek miyim’, ‘herkes benden daha iyi yapacak’ şeklinde kaygı yaşaması, ailenin çocuğunu sürekli olarak başkalarıyla kıyaslaması sınav stresini artırmaktadır.” Psikolog Öge, kaygıyla başa çıkmanın en önemli adımın ise kişinin endişesini bastırmaya değil, onu kabul etmeye ve tanımaya çalışmaktan geçtiğini vurguluyor.
Bu arada Aile Danışmanı Sosyal Pedagog Hanım Demirbaş, üniversiteye girişte ikinci aşama olan LYS'ye yaklaşık 10 gün kala ailelere büyük iş düştüğünü açıkladı.
Demirbaş, 'Biz ailen olarak elimizden geleni yaptık, şimdi sıra sende', 'Sen başarırsın, biz sana güveniyoruz', 'Biz senin için çalıştık, dershane desen dershaneye gönderdik, daha ne yapalım' gibi fedakârlık içeren cümlelerin öğrenci için aksi sonuç doğuracağına ve psikolojik travmalara neden olabileceğine dikkat çekti.
Hanım Demirbaş, ailelerin yönlendirmesi ve fedakârlık içeren konuşmalar sonucunda öğrencinin üzerinde oluşan psikolojik baskının 'Ya yapamazsam, kazanamazsam korkusu' olarak yansıdığını ifade eti. Demirbaş, aileleri bu konuda uyararak, "İşte bu korku başladığında sınav kaygısı gün gelmeden başlar ve bu psikoloji altında sınava giren öğrenciler girmeden kaybetmeye başlar. Mümkünse aileler bu tür konuşma yapacaksa kesinlikle sınav öncesi yapması uygun değildir. Ailelerin sınava girecek öğrenciler için daha sakin ortamlar oluşturması ve gerginlik, onları etkileyecek konu ile davranışlardan kaçınması gerekir. Korku, kaygı, gerginlik verecek konuşmalardan aileler kaçınmalıdır. Duygu yoğunlaşması da psikolojilerini etkileyebilir." dedi.
Diğer yandan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gezi Parkı protestoları sebebi ile Seviye Belirleme Sınavı (SBS)'nin ertelenip ertelenmeyeceği ile ilgili soruyu cevapladı. Milli Eğitim Bakanı Avcı, 'Sınavın ertelenmesi söz konusu değil' dedi.