"Annenizin içine düştüğü bunalım bir yana…"

Psikiyatri ve sanatı bir araya getiren Psikeart dergisinin "Ayrılık" temalı sayısında hapiste olan bir üniversite öğrencisine ait olan mektup yayınlandı.

M. Emin Önder'in köşesinde yer verdiği mektubu, dört yıl bir aydır tutuklu olan ve tutukluyken Mersin Üniversitesi Psikoloji bölümünü kazanan ancak cezaevinden çıkamadığı için gidemeyen bir öğrenci yazdı.

Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi bölümünde öğrenciyken okuldaki yürüyüşlere katıldığını ve bu nedenle tutuklandığını belirten öğrenci,  "Cezaevine girmeden, işletme bölümünü artık sevmediğimden sınava hazırlanıyordum. Tutuklanınca hazırlıklarımı daha da sıkılaştırdım ve Mersin Üniversitesi Psikoloji bölümüne kaydımı yaptırdım. Kısa sürede çıkacak (herkes öyle söylüyordu, psikoloji okuyacaktım. Tabi devlet kurumlarımız hayal öğütme merkezleri olduğundan bunu da çok gördüler ve bırakmadılar. Ben de oturdum psikoloji okumaya başladım" dedi.

ANNENİZİN İÇİNE DÜŞTÜĞÜ BUNALIM BİR YANA...

Dergiyle "Vicdan" sayısında tanıştığını söyleyen öğrenci, üniversite öğrencisiyken tutuklanan bir öğrencinin sadece kendi sorunlarıyla uğraşmasına imkan olmadığını belirterek, "Bir kere siz içerideyken üniversite arkadaşlarınız mezun olmaya başlar bir bir. Onların ailenizi ziyarete gitmesinden sonra annenizin içine düştüğü bunalım bir yana bu arkadaşlarınız iş hayatına girdiklerinde (veya giremediklerinde)birçok sorunla karşılaşırlar. Mesela hiçbir şey istedikleri gibi olmamıştır. İdeallerindeki üniversite sonrası dönem ile gerçek düpedüz birbiriyle çatışır. Hayatın kirli tarafı onlardan sürekli ödün vermelerini ister, oysa onlar idealisttiler ve asları "başkaları" gibi olmayacaklardır. Bu oldukça zor bir dönemdir ve tam da bu dönemde arkadaşlarınız birden bire sizi hatırlamaya başlarlar" diyor.

Öğrenci, kendisine "Bunca zamandır yazamadığım için üzgünüm" ile başlayan mektupların zaman içinde bir terapistle konuşulur gibi yazıldığı daha sonra ise mektuplarda bir soğuklu olduğunu vurguluyor ve bunun anlamını "Kişi 'olmam' dediği şeyler olmuş, ödün vermiş, hayatla uzlaşmıştır. Ayrıca size ihtiyacı kalmamıştır. Kaçınılmaz son: Bir dahaki bunalım dönemine kadar unutulmuşsunuzdur" diyerek açıklıyor.

BELKİ DE KENDİNİ KANDIRMANIN BİR YOLUDUR

7 yıldır birlikte olduğu, 4 yıldır kendisini fedakarlıkla bekleyen kız arkadaşıyla dramatik bir şekilde ayrıldığını belirten öğrenci mektubuna şöyle son veriyor:

"İlk kez cezaevine girdiğimi hissettim, sanırım kendime yönelmem, okumam, daha çok bilmeye çalışmam beni biraz olsun var olan sorunlardan uzaklaştıracaktır. belki de biraz da kendini kandırmanın bir yoludur. Zira aşk acısını geçirecek kadar güçlü bir panzehir bulunamadı hala, hele zindandaysanız..."

Odatv.com

 

Leave a Reply