Ağaca çıkarak hafıza geliştirmek mümkün mü?

 Ağaca çıkan çocukların, becerileri geliştiği için hafıza yapılarının daha güçlü olduğu ve daha zeki oldukları bilimsel olarak kanıtlandı. Amerikalı bilim adamları tarafından yapılan araştırmalar sonucunda, ağaca çıkmanın çocukların hafıza gelişiminde önemli bir rol oynadığı ortaya çıkarıldı. Özellikle küçük yaşlardaki çocukların severek yaptıkları ağaca çıkma eylemi, ileri ki yaşlarda güçlü bir hafızaya sahip olmalarını sağlıyor.

Ağaca tırmanmanın bilişsel becerileri büyük ölçüde artırabildiği belirlendi. 

Çalışmanın sonuçları "Perceptual and Motor Skills" dergisinde yayımlandı.

HAFIZAYI GELİŞTİRMEK İÇİN İPUÇLARI


Yeni biriyle tanışıyorsunuz. Onunla ilk konuşmanızda gülümseyişini görüyor, sesini duyuyor, etrafına saçtığı şampuan kokusunu alıyorsunuz. Siz daha harekete geçmek için fırsat kollarken beyninizin denizatı biçimli, ‘hippocampus’ isimli bölgesi tüm bu uyarıcıları çoktan anıya dönüştürmüş oluyor. İlginç değil mi? Hippocampus, hafızada yer etmeye aday tüm olayların öncelikle geçtikleri bölge olması bakımından önemli. Fakat onun bu görevi, karmaşık bir zihinsel sürecin yalnızca ilk aşaması. Bir anı oluştuktan sonra çeşitli duyusal öğelere ayrılarak beynin her yanına dağıtılıyor. Böylece bırakın tanıştığınız kişiyi yeniden görmek ya da kokusunu almak, ismini duymak bile tüm bu öğeleri yeniden bir araya toplamak için yeterli oluyor

Dizilerde gördüklerinizi unutun. Uzmanlara göre ‘retrograde amnezi’, yani hafızadaki mevcut olayların unutulması durumu sanıldığı gibi kafaya saksı düşmesi ya da merdivenden yuvarlanma gibi fiziksel darbelerle değil büyük psikolojik sarsıntılar sonucunda ortaya çıkıyor. Başa alınan şiddetli darbeler daha çok ‘anterograde amnezi’ adı verilen hafıza kaybına yol açıyor. Bu çeşit hafıza kaybında mevcut bilgiler yok olmuyor ancak beyin yeni bilgi depolama yetisini kaybediyor. Tıpkı Memento filminde olduğu gibi. Kısa süreli hafızanın işlevini yitirdiği bu türün mağdurları, kazadan önceki hayatlarıyla ilgili her şeyi sorunsuz hatırlarken kaza sonrası olayları akıllarında tutamıyor.

Herkesin bildiği gibi bisiklete binmek hayatta bir kere öğrenilen ve bir daha asla unutulmayan bir eylem… Peki, bu nasıl mümkün oluyor? Yıllarca yapmadığınız bir şeyi ilk günkü gibi net hatırlamanızın sebebi nedir? Uzmanlara göre; bisiklete binmeyi öğrenen bir çocuk, (büyük de olabilir tabii, ne de olsa öğrenmenin yaşı yok) bu eylemi hafızasına kaydederken bir gruplama yapıyor. İlki açık bellek olarak bilinen kısım, bisikletin rengi ya da yardım almadan bisiklet üzerinde durabilmenin sevinci gibi şeyleri kaydediyor. Örtük bellek ise bisiklete binmek için vücudun gerçekleştirdiği fiziksel aktivite ile ilgileniyor. Psikoloji Profesörü Janet Gibson, örtük belleğe bu sebeple ‘kas belleği’ de dendiğini belirterek ekliyor; “Açık bellekteki bilgiler kaybedilse bile örtük bellek sağlam kalıyor. Böylece küçücükken öğrendiğiniz bisiklet keyfine yıllar sonra bile kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz.”

Bir olayı, ismi ya da yüzü hatırlayamasanız bile onlar beyninizin derinliklerinde gizlenmeye devam eder ve hipnoz etkisiyle açığa çıkartılabilir. Çünkü beynimizin olayları ‘hafıza’ olarak değerlendirmesi için saklanan verilerin belli bir eşiğin üzerinde olması gerekmektedir. Nasıl yapıldığı tam olarak bilinese de hsipnoz bu eşiği geçmeyi kolaylaştırır. Bilinçaltına itilen ve bu sebeple hatırlanamayan bazı olaylar hipnozun bu etkisiyle bilinç düzeyine rahatça çıkabiliyor. Ancak hipnotize olmak demek bilinçaltınızın kontrolünü bir başkasının ellerine vermek demek… Yani “Şimdi tavuk gibi gıdaklıyorsun.” denildiğinde bunu gerçekten yapmayı, uyandığınızda terapistin yönergelerini kendi anılarınız gibi hatırlamayı göze almanız gerekiyor.

Bunun ilk sebebi fazlasıyla dağınık olmanız olabilir. Tabii bu bizim açıklamamız. Bilimsel açıklaması ise günlük yaşamın tüm detaylarını hatırlamanızın imkânsız olması… Beyin bunu telafi edebilmek için bazı genellemelerden faydalanıyor. Örneğin hayatınızda gördüğünüz ve yediğiniz tüm elmaları hatırlamanız mümkün olmadığından beyniniz elma için; sert, ekşi, tatlı, kırmızı, yeşil elmalar şeklinde bir gruplama yapıyor. Aynı durum her gün yanınızda taşıdığınız anahtarlarınız için de geçerli. Anahtarınızı masanın üstüne koyduğunuz her anı hatırlamak yerine masa ile anahtar arasında görsel bir bağ kuruyorsunuz. Bu formüle uymayan durumlarda ise, aynı bağı kuramadığınız için anahtarlarınızı bulmakta zorluk çekiyorsunuz.

Leave a Reply