Fındıklı’da rengârenk boyanan merdivenlerin toplum psikoloji açısından etkilerini değerlendiren Uzman Psikolog Alanur Özalp, “İnsanlarda bir özgürlük duygusu uyandıran, mahalle kavramını oluşturan bir oluşum” dedi.
Fındıklı yokuşundan Cihangir’e çıkan merdivenler Orman Mühendisi Hüseyin Çetinel tarafından farklı renklere boyanmıştı. Rengârenk olan merdivenler vatandaşın ilgisini çekse de kısa süre sonra belediye tarafından griye boyanmıştı. Toplumun tepkisi üzerine merdivenler yeniden çeşitli renklere boyandı. Merdivenlerin rengârenk boyanmasını toplum psikoloji açısında değerlendiren Uzman Psikolog Alanur Özalp, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Merdivenlerin boyanmasının insanlarda bir özgürlük duygusu uyandıran mahalle kavramını oluşturan bir oluşum olduğunu söyleyen Alanur Özalp, “Toplum gözünden baktığımız zaman gerçekten insanlar gurur duydular. Merdivenin yapan kişinin kim olduğunu araştırmaya çalıştılar. Ve o kişiye çok teşekkür ettiklerini söylediler. Mahalle sakinleri buranın böyle kalmasını istediler. Ve hatta çok güzel bir şey istediler. Renklerde tıpkısının aynısını olmasını istediler” dedi.
Özalp, merdivenlerin rengârenk olmasının toplum tarafından çok beğenildiğini belirterek, “Bu merdivenlerden sonra bu çok güzel bir gelenek haline geldi ki gördüğüm kadarıyla bu merdivene köşedeki merdivenleri de gelip birileri boyamış. Demek ki insanlar bunu toplum psikolojisi açısından çok beğendiler çok sevdiler. Renk uyumunu çok sevdiler İstanbul’un böyle gri betonlardan oluşmamasını rengârenk olmasını istediler. Ve bu çok güzel bir olay anladığım kadarıyla bunu devam ettirecekler gibi görünüyor” şeklinde konuştu.
“Graffitiyi, bir duvar kirletme olarak görmemek lazım” diyen Özalp, “Yaratıcılığı yaratıcı bir sanatçının kendi eserini sergilemesi olarak görmemiz lazım. Burada en değerli olan mahalle sakinleri yani halk kendi bölgesine sahip çıktı. Kendi bölgesindeki güzelliğin arkasında durdu. Gemiden inen yabancılar buradan geçiyorlar fotoğraf çekiyorlar. Demek ki bizim yaptığımız bu şey değerli bir şey güzel bir şey değerli olduğunu da burada bu kadar insanın toplanmasıyla bu merdivenleri görmek için fotoğraf makinesini kamerasını alıp gelmesiyle görüyoruz. Demek ki toplum güzellikleri görüyor, değerini biliyor, arkasında oluyor, istiyor. Bizim sokağımıza da olsun. Yani temiz olmak yeterli değil. Güzel bir sanat eserimiz olsun. Tablomuz olsun istiyor” dedi.