Bilgi Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitiren Kübra Eken, İngiltere Bournemouth'da Uluslararası Gazetecilik dalında mastır yaptı. Beş dil bilen Eken, Londra'da Bloomberg TV'de işe start verdi . Eken, 2010 senesinde Türkiye'de çalışma gösteren bir televizyon kanalının Londra temsilciliğini üstlendi. Mesleğinde başarıdan başarıya koşan Kübra Eken, 2011 senesinde evlendikten akabinde İstanbul'a yerleşti.

Gazeteciliğe İstanbul'da süren Kübra'nın hayatı evlendikten akabinde altüst oldu. Ailesinin iddiasına göre; eşiyle arası bozulan Kübra, bir ara ayrılmayı düşündü. Şayet hamile kalınca bu düşünceden vazgeçti. 20 Haziran 2013 tarihinde sezaryen ile bir erkek çocuk dünyaya getiren Eken, doğumdan 2 gün akabinde eşi N.B.E. tarafından hastaneye kaldirildi . Hastaneye getirildiğinde, konuşma ve hareket kabiliyeti ile şuurunu yitirmiş olduğu iddia edilen Kübra'nın eşi, kayınvalidesine, kızının sezaryen neticesi fenalaştığını belirtti .

Kübra'nın annesi Nuran Yelkenci'nin anlatımlarına göre ise hakikat iki ay akabinde anlaşıldı . İddiaya göre, Kübra'yı ameliyat eden doktorun, Yelkenci ailesine, "Kızınız darp edilmiş, haberiniz yok mu?" demesi üzerine aile durumdan haberdar oldu. Karakola giden Yelkenci ailesi, 22 Haziran 2013'te hastanenin 'darp ihbarı' üzerine oluşturulan polis tutanağına ulaştı ve olayın savcılığa intikal ettiğini öğrendi. Hastanenin darp raporuna ulaşan Yelkenci ailesi, başlatılan soruşturmaya müdahil oldu. Olayla alakalı Anadolu Adalet Sarayı'nda dava açıldı.

'DURUŞMADA ALFABE İLE İFADE VERDİ'

Şuuru kapalı olduğundan dolayı ilk duruşmalarda ifade veremeyen Kübra'nın son duruşmada ifadesi alfabe ile alındı. Kübra, kendisine sorulan sorulara alfabeye dokunarak ilk başta "Kafama vurdu." diye yazdı. "Kim?" sorusuna ise eşinin ismini yazarak karşılık verdi. "Nasıl?" sorusuna 'Elle' olacak şekilde yanıt veren Kübra, "Kaç defa ?" sorusuna da '4' karşılığını verdi. Daha önce kendisini darp edip etmediği sorusuna ise "Hayır" diye belirtti .

Öte yandan Adli Tıp Kurumu da Kübra Eken'in darp neticesi felç kaldığını doğruladı. Adli Tıp raporunda, "Kulaktaki ekimozun kendiliğinden oluşmayacağı, bunun için künt darp gerektiği, kişinin bu darbının doğum anestezi altında yapıldığından doğum esnasında olmasının beklenmediği, doğum ertesi sponton beyin kanamalarının sık gözlenen bir durum olmadığından olayın darba bağlı olduğunun kabulü gerektiği… Kişinin hayatını tehlikeye sokan bir durum olduğu… Kişi üzerinde etkisinin kolay bir müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı kanaatini bildirir rapordur." ifadelerine yer verildi.

'DOKTORU 'KIZINIZ DARP EDİLMİŞ, HABERİNİZ YOK MU? DEDİ'

Anne Nuran Yelkenci, kızının yaşadıkları süreci şu şekilde anlattı: "Kübra bundan önce Bloomberg Londra muhabiri idi. Daha akabinde evlenip Türkiye'ye geldi. 27 Kasım 2011'de evlendiler. Evlendikten akabinde anlaşamadılar. Psikologlara gittiler. Arkadaşları ile de çok fazla şey paylaşmış Kübra. Biz de biliyorduk ancak bu kadar ayrıntıları bilmiyorduk. Biz bunları daha akabinde Facebook yazışmalarından aldık. Tam ayrılmak üzereyken hamile kalıyor Kübra. Kübra'nın yazdıklarından anladığımız kadarıyla kocası, 'sen çocuğu doğur, çek git!' diyor. Bizi beraberinde istemedi. Beyin kanaması geçirdiği gün de hiç kimse yoktu beraberinde , sadece kocası."

Doğum ertesi kızının beraberinde kalmak istemesine karşın damadının izin vermediğini açıklayan Yelkenci, şunları açıkladı : "Kızım evde yalnız kaldı. Saat 09.00'da eve geldik eşimle birlikte . 10.00'da Kübra'yı aradım. 'İyiyim anne yatıyorum' diye belirtti . İki saat akabinde beyin kanaması geçirdiğini öğrendim. İki ay boyunca biz bunun sezaryenden olduğuna inanmıştık. Kocası ve ailesi ilk günden bu yana bize bunu belirtti . Sonra ben ameliyatı yapan doktora gittim. Hekim , 'Kızınıza darp olmuş, haberiniz yok mu?' diye belirtti . Karakola gittik ve orada darp raporlarını aldık Kübra'nın. Daha akabinde ilk ameliyatı yapan doktorlarla görüştük. Kübra'nın şuuru yerine geldikten akabinde kendisi söylediği kocasının vurduğunu."

'TORUNUMU BİZE GÖSTERMİYORLAR'

Torununun kendilerine gösterilmediğini öne devam eden Nuran Yelkenci, "Hakim Çarşamba'dan Cuma'ya bebeği bize vermesine karşın her Çarşamba kapılarına gidiyoruz evde yoklar. İcra ile gittik tekrar yoklar. Polisle gittik vermediler." diye belirtti .

Kübra Eken'in kardeşi Lider Yelkenci de, "Biz o şokla sezaryenden olduğuna inandık. Ailenin doktorlarla görüşmesinden akabinde şüphelendik ve akabinde hem ameliyatı yapan doktorlara hem lazım gelen mercilere giderek durumu öğrenince savcılıkta bir soruşturmanın varlığını fark ettik. Savcı, Adli Tıp'a hastane raporunu yollamış ve o rapor da olayın sezaryenden olamayacağı, darp neticesi olduğu açıkça belirtiliyor. Kanamanın oluş biçimi, darbın ötesinde başka bir şey olmadığı tıbben de kesindir. Kübra alfabenin üzerine parmakla söylemek istediği harfe gelip tutuyor ve siz o harfi söylediğiniz vakit öteki harfe geçiyor. Kübra ifadesini de hakime bu şekilde verdi." ifadelerini kullandı.

'KÜBRA ÇOCUĞU GÖRMEK İSTİYORSA İFADESİNİ DEĞİŞTİRSİN' DEDİLER'

Psikologların Kübra'nın daha hızlı iyileşmesi için çocuğuna gereksinimi olduğunu vurguladığını ifade eden Lider Yelkenci, şu şekilde devam etti: "İlk günden bu yana Kübra sistematik olarak çocuğundan ayrı tutuluyor. Kübra'nın yaşama bağlanması ve tedavisinin hızlandırılması amaçlı çocuğun gerekliliğinden herkes bahsediyor. Sistematik bir uzaklaştırma durumuna girdiler. Mahkemeye taşıdık. Bir sürü dava açtık, icra suretiyle görmeye çalıştık. Bir kere pedagog ve psikolog eşliğinde çocuğu getirdiler buraya. Sonra damadın kız kardeşi bana 'Kübra çocuğu görmek istiyorsa ifadesini değiştirsin' diye belirtti ."

EŞİ İDDİALARI REDDETTİ

İddiaların odağındaki Kübra Eken'in eşi N. B. E. ise, ailenin sorunlu olduğunu ve iddialarının da tümünün yalan olduğunu idda etti . Mahkeme sürecinde bütün gerçeklerin açığa çıkacağını açıklayan N. B. E., mevzu ile alakalı daha çok konuşmak istemediğini açıkladı .

(CİHAN)